Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, kaptan Onur Kıvrak ile yaşanan sorunu anlattı. TRT Spor’da açıklamalarda bulunan Başkan Hacıosmanoğlu, bordo-mavililerin yurt dışı kampında Onur Kıvrak ile sportif direktör Süleyman Hurma arasında yaşanan olayları anlattı.
Kampta yaşanan olayları açıklayan Hacıosmanoğlu, “Milosevski’yi ziyarete gidiyorduk. İki kaptanla beraber gidelim dedik. Konsolos da yanımızda. 3 araba var. Bir ben, biri hoca ve Süleyman Hurma, diğeri de oyuncuların bineceği. Yanlışlıkla Süleyman Hurma ve hocanın arabaya oturuyorlar. Süleyman Hurma da onlara minibüse geçin diyor, rahat oturun diyor. Bu noktadan sonra olaylar yaşanıyor. Benim 3-5 metre yanımda yaşandı. Ben yürüyerek giderim, önemli değil. Bir takımın kaptanısın, benim de sevdiğim kardeşim olarak gördüğüm birisi. Orada çıkar gidersiniz arabaya. Kalkıp da sportif direktöre; ‘Bu takımın kaptanıyım, çocuk değilim. Bir o arabaya, bir bu arabaya bindiriyorsunuz. Oyunculara saygı duyun deyip’ arabanın kapısını çarpacaksın. Koltukları tekmeleyeceksin. Sportif direktöre el sallayıp ‘Sen kimsin seninle sonra görüşeceğiz’ diyeceksin. Ben orada görmeme rağmen gitmedim, aksi bir durum olmasın diye. Bunlar yaşandı geçti” dedi.
“İÇERİDEKİ HAİNLERLE MÜCADELE EDİYORUZ”
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu yaşanan krizle ilgili olarak ilk kez konuştu ve şunları aktrardı; “Bir gerçek var ki tek değer var o da Trabzonspor. Bu kulüpten çok başkanlar, çok oyuncular geldi geçti. Baki olan sadece Trabzonspor’dur. Zor şartlarda bile bizim 1-2 ay burada dayanabileceğimizi söylüyorlardı. Trabzonspor bitmiş bir kulüptü. Hem içerde hem dışarda hainlerle mücadele ediyoruz.”
“BIRAKMA NOKTASINA GELDİM”
NTV sporun haberine göre basında yer alan istifa konularına da değinen Hacıosmanoğlu şunları söyledi;
“Trabzonspor’un zayıf noktası neresi var, nerden vurabiliriz diye açık kolluyorlar. Bırakma noktasına geldim, bırakmayı da düşündüm. Bizim hayatımız savaşla geçti. Bunlarla kamçılanıyoruz. Biz şimdi daha fazla kamçılandık. Devrimler sancılı olur. Trabzonspor’un devrime ihtiyacı var. Trabzonspor için gereken yerlere nokta transferleri yapacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bir takımın en önemli mevkisi olan kalesindeki kalecisini takım neden dışlasın. Olabilir mi böyle bir şey? Bu takımın en büyük fedakarlığını yapan da taraftardır. Herkes gider, sadece kalan taraftardır. Bir takımda, bir kulüpte bir düzen varsa. Herkes bu düzene uymak zorundadır. Bizim hedefimiz nedir? Trabzonspor’un menfaatini korumak. Onur’u satarak transfere kaynak yaratacaklar diyorlar. Kulübe başka türlü gelir sağlayamıyorsanız zaten bırakın”
“SELÇUK GİBİ GİDEBİLİR AMA…”
“Hacıosmanoğlu, Üsküp’te yaşanan kriz ve Onur Kıvrak’ın akıbitiyle ilgili olarak ise şunları dile getirdi;
“Arabanın kapısını çarpacaksın, Başkan’ın olduğu yerde Sportif Direktör’e el kol yapıp ‘Sen kimsin?’ diyeceksin. Onur’a özür dilesin konu kapansın diye mesaj yollatıyorum. ‘O kim ki ondan özür dileyeceğim’ diyor. Onur alana gidiyor, taraftar karşılıyor ve o taraftar benim ölmüş hacı anama küfrediyor. Senden tek bir şey istedim. Yaptığım hatadan dolayı özür diliyorum diyeceksin, bu kadar. Bu kulübün içindeki hiyerarşiye herkes uyacak. Hata yapan da bedelini ödeyecek. Bu bir savaş ve Yüce Allah bu savaştan Trabzonspor’un galip çıkmasını nasip etsin. Ben başkan olduğum sürece Onur’u satmayacağız. Selçuk gibi gidebilir ama biz satmayacağız. Özel uçak İzmir’de saat 2’den beri hala Onur’un binmesini bekliyor. Özür dilemek erdemdir. Köprünün altındaki şarapçıya ayağım takılsa yanına oturup saatlerce gönlünü almaya çalışırım. Taraftarı arkana alıp, bu kulüpte ben varım demek saygısızlıktır.”