UEFA TFF’nin kararını şaibeli duruma düşürdü

Futbol
Gizem Gül’ün haberi UEFA merakla beklenen Fenerbahçe ve Beşiktaş kararını açıkladı. Beşiktaş 1 yıl, Fenerbahçe ise 2 yıl UEFA’nın düzenlediği organizasyonlara katılamayacak. Artı...
EMOJİLE

Gizem Gül’ün haberi

UEFA merakla beklenen Fenerbahçe ve Beşiktaş kararını açıkladı. Beşiktaş 1 yıl, Fenerbahçe ise 2 yıl UEFA’nın düzenlediği organizasyonlara katılamayacak. Artı 1 olarak belirtilen üçüncü sene verilecek ceza ise sarı-lacivertli kulübün gelecek 5 yıl içinde ceza alması halinde uygulanacak. Fenerbahçe, karar için UEFA Tahkim Kurulu’na itiraz edebilecek ve buradan sonuç alamaması durumunda Uluslararası Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) konuyu taşıyabilecek. UEFA’nın Fenerbahçe ve Beşiktaş’a verdiği bu kararı tecrübeli bir spor hukukçusu olan İstanbul Barosu Spor ve Spor Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Mehmet Uzer ile değerlendirdik.

UEFA’nın verdiği cezanın gerekçesi olarak “F.Bahçe ve Beşiktaş, Avrupa kupalarından teknik olarak şike nedeniyle ihraç edilmedi. UEFA, kararına gerekçe olarak yalan beyanı gösterdi.” deniliyor. Öncelikle bu cezaların gerekçesi nedir?

Gerekçeyi ben görmedim daha, 6 sayfalık İngilizce bir fax gönderildiği söyleniyor kulüplere. Onu okumadığım için net bir şey söyleyemem fakat tabi ki 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu bir ceza kararı var. Neden ceza verildiği bu kararın gerekçesinde detaylı olarak açıklanıyor. O gerekçeleri kullanmış olduğu ihtimali çok yüksek bir defa. İkinci bir nokta da, biliyorsunuz Avrupa Kupaları’na gitmeden önce Avrupa Kupaları’na gitmeye hak kazanmış kulüplerden bir belge alıyorlar. “Benim daha önceki sezonda şike ya da teşvik primi benzeri herhangi bir faaliyetim olmamıştır” diye yazılı imza alıyorlar. Fakat bu imzaya rağmen o sezon içerisinde herhangi bir şike ya da teşvik primi şeklinde bir suçlamayla daha sonra karşılaşıldığı zaman ve o suçlamalardan dolayı ceza alındığı zaman da yalan beyanda bulunmaktan ayrıca ceza arttırılabiliyor. Fenerbahçe’ye verilen 2+1’lik cezanın 2 yılının Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki cezaya paralel olarak, o gerekçeler kullanılarak verildiğini düşünüyorum. +1 şeklinde olan da adı böyle olaylara karışırsa 1 yıl daha ceza arttırılacak. Bu cezayı da yalan beyan olarak kabul etmelerinden dolayı verildiğini düşünüyorum. Ama 5 yıl içerisinde Fenerbahçe Kulübü’nün adı böyle suçlamalara karışmazsa bu ceza uygulanmayacak. 2 yıl net olarak uygulanacakmış gibi gözüküyor ama burada Fenerbahçe Tahkim’e giderken TFF tarafından 1 yıl Avrupa Kupaları’na gönderilmemiş olmayı da, 1 yılın infaz edilmiş olması şeklinde başvurursa belki o 1 yılın da düşmesi söz konusu olabilir diye düşünüyorum. Hatta daha ilerisi, 1 yıl infaz edilme, 1 yıl da erteleme şeklinde olabilir mi? İyimser olarak bakınca olabilir ama en azından o 1 yılı şiddetli bir şekilde Fenerbahçe’nin avukatlarının şiddetli bir şekilde savunması gerekiyor. 

DAVALARIN BOYUTU DEĞİŞEBİLİR

Fenerbahçe ve Beşiktaş karar için UEFA Tahkim Kurulu’na itiraz edebilecek ve buradan sonuç alamaması durumunda Uluslararası Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) konuyu taşıyabilecek. Sizce bu itirazın sonucu ne olur?

Benim şahsi kanaatimi söyleyeyim; çok fazla dosyalara hakim değilim, ne açıdan değilim? Mesela UEFA Denetleme ve Disiplin Kurulu’nun vermiş olduğu gerekçeli kararı okumuş değilim. Orada ne tür yazılı ve sözlü savunmalar yapıldı, bunu da biliyor değilim. Bilmeden bir hukukçunun konuşması doğru değil fakat basından takip ettiğimiz kadarıyla, ceza davasının gerekçeli kararını gördük, onları değerlendirdiğimiz kadarıyla suçun işlendiği noktasında veya suç işlenmemiş olsa bile birtakım görüşmeler yapıldığı noktasında suçlu kabul edilmiş ve Fenerbahçe’ye 2+1, Beşiktaş’a da 1 yıl şeklinde bir ceza öngörülmüş. Bundan sonra ceza UEFA Tahkim Kurulu’nda kaldırılabilir mi? Tabi ki mümkündür. Çok güzel savunma yaparsınız, haklı gerekçelerinizi ortaya koyarsınız bu cezalar kaldırılabilir, yani bunlar Allah’ın emri değil. Haksız olduğunuz takdirde bu cezalar aynen kalır, onanır. Hatta ve hatta bazı durumlarda Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu az ceza vermiş işlenen suç budur, bunun karşılığı da bu olmalıdır deyip, cezanın arttırılması bile söz konusudur. Bu da ihtimaller arasında. O yüzden bizim net bir şey söylememiz mümkün değil. Dosyanın içeriğine tam olarak hakim olmadıkça bir şey söyleyebilmek mümkün değil. Kaldı ki burada Disiplin Kurulu üyeleri olsun veya Tahkim Kurulu üyeleri vicdani kanaatlerine göre ve daha önce bu konularda başka kulüplere verilmiş cezaları da dikkate alarak, ilgili talimatlar doğrultusunda bu cezaları veriyorlar. O yüzden bu cezaların boyutu değişebilir. Tahkim Kurulu’ndan sonra CAS’a gitmek de mümkün. Burada da haklı olduğunuz müddetçe davayı kazanmanız mümkündür. Ama haklı olmanız gerekmektedir. 

UEFA’NIN KARARI TFF’NİN KARARINI DOLAYLI OLARAK ŞAİBELİ DURUMA DÜŞÜRDÜ

TFF şike konusunda kararını vermişti ve bu kararda kulüplere herhangi bir ceza gelmemişti. UEFA’nın bu kararı TFF’yi kadük etmiyor mu?

Kadük etmez, hepsi ayrı kurumlardır. Sadece sorgulanır bir duruma düşürebilir. TFF ayrı bir tüzel kişiliktir, UEFA ayrı bir tüzel kişiliktir. UEFA, TFF’nin de bağlı olduğu üst kimliktir, üst kimlikli bir tüzel kişiliktir. UEFA’nın kararlarına tabi olacağını, onları uygulayacağını, onlara uymakla yükümlü olduğunu alt federasyonlar, ülke federasyonu kabul ve taahhüt ederler, bunu imza ile kabul ederler. Bu durumda bir eylem var ve bu eylem suç olarak kabul ediliyor, ülke federasyonu bir kulübe ceza vermiyor fakat bir üst kuruluş olan Avrupa futbol kuruluşu UEFA bu durumda doğrudan “Sen de ceza vereceksin, sen de ceza vermek zorundasın ya da ben ceza verdiğim zaman aynısını uygulamak zorundasın” şeklinde bir yaptırım mümkün değil. Ama dolaylı olarak “Sizin de kararınızı gözden geçirmeniz gerekiyor. Aksi takdirde kararlarınız tamamen şaibeli duruma düşebilir. Ve bu sizin tüzel kişiliğinize de bir gölge düşürebilir. O yüzden kararınızı gözden geçirmenizi tavsiye ederiz” gibi bir yaklaşım olabilir ki bu doğru bir yaklaşım olacaktır. Türkiye’de de vicdanlar tam olarak bu durumu kabul edebilmiş değil. Biz isteriz ki tüzel kişilikleri bağlayıcı nitelikte suç işlenmemiş olsun, bu da ispatlanmış olsun ve kulüplerimiz ceza almasın. Biz bir spor adamı, bir spor hukukçusu olarak bunu isteriz. Ama eğer ki kulüpleri bağlayıcı nitelikte suç işlenmiş ise, bu durumda hiçbir kulübün imtiyazı yoktur, gereken ceza ne ise o kulüplere verilsin. Çünkü başka mağdur olanlar haklarını mutlaka bir şekilde elde etsinler. Biz bunu isteriz bir hukukçu olarak. 

FENERBAHÇE’NİN “BU OLAY BİZİM MİLLİ LİGİMİZDE OLDU, UEFA’YI BAĞLAMAZ” DEME HAKKI YOK

Şike ile ilgili Fenerbahçe’nin savunmasında, şike olmuş olsa bile uluslararası maçlarda olmadı. Zaten TFF bizi akladı, Türkiye içinde oynanan maçlarda şike iddiası ile nasıl uluslararası bir kuruluş olarak UEFA bize ceza verebilir gibi bir argümanı vardı. Fenerbahçe’nin bu argümanını doğru olarak nitelendirebilir miyiz?

Doğru olarak nitelendiremeyiz. Çünkü neden? Cevabı çok basit. Türk kulübü olarak TFF’nin düzenlemiş olduğu bir Süper Lig’de oynuyorsunuz. Sonuçta şampiyon oluyorsunuz ya da ikinci, üçüncü oluyorsunuz. Bu elde etmiş olduğunuz derece karşılığında Avrupa’da UEFA Şampiyonlar Ligi’ne ya da Avrupa ligine gitme şansını elde ediyorsunuz. Oraya gittiğiniz zaman UEFA size belli bir para ödemesi yapıyor, birçok sponsorluk geliriniz oluyor vs. Siz Türkiye’de oynadığınız maçlardan elde ettiğiniz derece ile Avrupa’da para, unvan ya da kupa kazanma şansına erişebiliyorsunuz. UEFA bu durumda “Türkiye’de hak etmeden kazanmış olduğun ünvanla, pozisyonla gelme ben bunu kabul edemem” diyor ve böyle olunca !Sen benim bu düzenlememi lekelemiş olursun” deme hakkına sahiptir. Tabi ki ben bunu bunlar doğrudur ve lekeliyordur anlamında söylemiyorum. Sadece onların hakkı var mı, yok mu anlamında değerlendirdiğimizde kesinlikle vardır. Bu bizim milli ligimizde oldu, sizi bağlamaz deme hakkımız ve lüksümüz kesinlikle yoktur. 

Bundan sonraki süreçte neler olur? UEFA’nın bu cezasından sonra TFF’nin istifası gündeme gelir mi ve TFF istifa eder mi?

TFF’nin istifası kesinlikle gündeme gelir ama istifa ederler mi noktasını bilemem. Onların şahsi tasarruflarıdır. Fakat mutlak surette, UEFA da dolaylı bir şekilde “Bu kararlarınızı gözden geçirin” diyecektir. Türk spor kamuoyu da “UEFA dahil ceza verdi, TFF niye gerekeni yapmadı” diyecektir. Bu olay devam edecektir.

TFF’NİN KENDİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETMEMESİ GEREK

Burada yapılması gereken şey, TFF’nin sağlıklı, radikal bir karar vermesi ve UEFA’nın ve mahkemenin kararlarına paralel bir şekilde bu işi neticelendirmesidir; kendi meşruiyetini kendi saygınlığını kaybetmemesidir. Tabi asıl temennim, keşke bu suçlar işlenmemiş olsun ve hiç kimse ceza almamış olsun. Bunun yanında hem Fenerbahçe’ye hem Beşiktaş’a UEFA Tahkim prosedüründe ve CAS’a gitmesi durumunda, o aşamada başarılar diliyorum. Umuyorum ki ceza alacaklarsa erteleme imkanına kavuşurlar. Bunu hem Beşiktaş’ın 1 yıllık cezası için hem de Fenerbahçe’nin 2 yılın 1’ini infaz edilmiş şekilde kabul ettirebilsinler ve kalan 1 yılı da erteletebilme imkanları olsun isterim. Ama mutlak surette TFF’nin de bir karar alması ve bu işin Türkiye gündeminden tamamen düşürülmesi gerektiği kanaatindeyim. 

On5yirmi5