Balkan temsilcisinin genç teknik direktörü Slaven Biliç, 3 yıl aradan sonra ilk kez tatlı uyuduğunu söyledi.
Zagreb’de düzenlediği basın toplantısının ardından sorularımızı cevaplayan başarılı çalıştırıcı, Türkiye’yi kendi evinde 3-0 gibi net bir skorla yenen başka bir takımın olmadığına dikkat çekti. 43 yaşındaki taktisyen, A Milli Takım’ımızın eski hocası Guus Hiddink’in gidişine ironik sözlerle çok üzüldüğünü dile getirdi.
Türkiye ile eşleştiğinizde "3 yıldan beri bu anı bekliyordum. Euro 2008’de kaybettiğimiz maçtan sonra sürekli kâbus gördüm." demiştiniz. Rövanş maçından sonra nasıl uyudunuz?
Geç saatlere kadar takımla birlikte zaferimizi kutladık. Daha sonra da çok az; ama tatlı bir uyku çektim. Böyle bir uykuyu hak ettiğime inanıyorum.
Rövanşta tıpkı 2008’deki gibi bir şok yaşayacağınızı aklınızdan geçirdiniz mi hiç?
Öncelikle Türkiye’yi Almanya dahil, hiçbir takımın kendi evinde 3-0 gibi net bir skorla yenemediğini hatırlatmak isterim. Fakat biz ikinci maça asla bu skora güvenerek hazırlanmadık. Çünkü Türk Milli Takımı kesinlikle hafife alınacak bir ekip değil. Zaten 8 farklı isimle oynamalarına rağmen iyi bir performans sergileyerek her zaman ciddi rakip olabileceklerini ispatladılar. O sebeple son dakikaya kadar tedbiri elden bırakmadık.
Siz sevindiniz; ancak Guus Hiddink üzüldü ve Türkiye ile yollarını ayırmak zorunda kaldı. Bir nevi Hiddink’i işinden ettiniz?
Hiddink’in gidişine gerçekten üzüldüm. Kariyeri tartışılmaz çok değerli bir teknik adam. Bugüne kadar yaptıkları ortada. Fakat Türkiye ile yollarını ayırmasında benim hiçbir etkimin olmadığını düşünüyorum. Çünkü biz Hiddink’le bire bir tenis maçı oynamadık ki. Maalesef futbolun cilvesi böyle. Kendisi maçtan sonra soyunma odamıza gelerek bizi kutladı. Centilmenliğini gösterdi.
Peki Hiddink’in yıllık kazancıyla sizin ücretiniz arasındaki büyük fark için neler söylersiniz?
Hiddink, dünya futbolunun en kaliteli hocalarından biri. Marka bir isim. Ona göre de kazanıyor. Bizim Hırvatistan Futbol Federasyonu’nun maddi imkânları ise Türkiye kadar güçlü değil. Aramızdaki kazanç farkı da bu yüzden doğal.
Türkiye, sizce bundan sonra yoluna yine yabancı bir teknik adamla mı, yoksa yerli hocayla mı devam etmeli?
Bu konuda benim bir yorumda bulunmam doğru olmaz. Fakat Türkiye’de çok yetenekli teknik adamların olduğunu biliyorum. Kendi mantalitenize uygun bir hoca bulmalısınız.
İstanbul’daki maçtan sonra bioenerji uzmanı arkadaşınız Denis Buseliç’e teşekkür etmiştiniz. Gerçekten size ve takıma katkı sağladı mı kendisi?
Evet, kendisi alanında çok başarılı bir isim. Uyguladığı bilimsel tedavi yöntemlerinin birçok kişiye faydası dokundu. Bize de Türkiye maçları için mental olarak büyük destek verdi. Bunu inkâr edemem.
Maç öncesi Ayasofya gezisini de Buseliç mi size tavsiye etti?
Hayır, o tamamen benim fikrimdi. Oyuncularımın ve teknik ekibin Ayasofya’nın atmosferinden olumlu etkileneceğini düşündüm. Orada manevi yönden moral depoladık. İyi ki Ayasofya’ya gitmişiz.
Bundan sonraki hedefiniz nedir? Örneğin Türk takımlarından teklif alırsanız bunu değerlendirir misiniz?
2006’dan bu yana Hırvatistan Milli Takımı’nın başındayım. Çok zor günler geçirdim. Fakat şu anda bütün emeklerimin karşılığını aldığıma inanıyorum. Bir hafta veya 10 gün kadar kafamı dinleyip tamamen Euro 2012 finallerine odaklanacağım. Türkiye dahil olmak üzere nereden teklif gelirse gelsin, finaller bitmeden ülkemi bırakmam mümkün değil.
Zaman