G. Saray’da Siyasi Operasyon mu Var?

Futbol
Prof. Dr. Osman Özsoy yazdı Adnan Polat’ın ipi neden çekildi? Galatasaray Kulübü’nde hafta sonu yapılan mali kongrede yönetimin idari bakımdan ibra edilmeyerek Adnan Polat yönetiminin devr...
EMOJİLE

Prof. Dr. Osman Özsoy yazdı

Adnan Polat’ın ipi neden çekildi?

Galatasaray Kulübü’nde hafta sonu yapılan mali kongrede yönetimin idari bakımdan ibra edilmeyerek Adnan Polat yönetiminin devrilmesinin temel nedeninin sadece sezon içinde alınan sportif başarısızlıklar olduğunu düşünmek yetersiz bir izah olur. Şu an ki Türkiye gerçeğini sosyolojik açıdan yeterince analiz edememek anlamına gelir.

Sosyal olayların asla tek bir nedeni olmaz. Sosyal olayların nedenleri konusunda gerekçe olarak öne sürdüğümüz her bir izah şekli, aslında olayları anlamamıza yardımcı olan farklı bakış açılarından başka bir şey değildir. Gerçeğe en yakın olan analiz şekli hangisidir, bunu çoğu defa bilemeyebiliriz. Bizlere düşen eldeki verilerden yola çıkarak en sağlıklı şekilde anlamaya çalışmaktır.

G. Saray kulübü ilk defa sportif başarısızlık yaşamıyor. Burada hemen, “iyi ama, bu kadar çok mağlubiyet alınan sezon hiç olmadı ki…” diyenler olacaktır. Adnan Polat’ı devirmek isteyenlerin, bu konuda sahada top koşturan futbolcularla da temas geçmemiş olabileceğini düşünmek, bugüne kadar yeşil sahalarda neler döndüğü konusunda hiçbir fikir sahibi olmamak gibi bir cehalete karşılık gelir. Şeytanlığın daniskasının döndüğü alan futbol arenasıdır.

Bu nedenle, Sayın Polat’ın devrilişi saha içi ve saha dışı organizasyonuyla tam bir operasyondur.

Yapacağım yorumun doğru veya yanlış, eksik ya da fazla noktaları olabilir. Ama lafı eğip bükmeden yazacağım: Şahsen bana göre, Adnan Polat’ın devrilmesine neden olan en büyük gerekçe, Başbakan Erdoğan’la kurduğu yakın insani iletişimdir. Hükümetle uyumlu çalışarak Arena Stadı gibi büyük bir tesisi kulübe kazandırmasıdır. Yani Sayın Erdoğan’la uyumudur.

Yanlış anlaşılmasın… Burada söz konusu olan böyle bir tesis kazandırdığı için Sayın Polat’ın cezalandırılması değildir. Böyle bir tesisi kazandırma pahasına bile olsa, AK Parti çevrelerine yakın bir görüntü vermesidir. Böyle bir tesisi kazandırmış olması katkılarına bağlı bile olsa, Başbakan Erdoğan’ı kendisine teşekkür edilebilir bir siyasi kişilik olarak bulmasıdır.

Bu nedenle, Başbakan Erdoğan’a Türk Telekom Arena’nın açılışındaki organize tepkiyi son gelişmelerden ayrı düşünmek, hepten devekuşu gibi başı kuma gömmek olur.

Hafta sonu yapılan kongrede yaşananlar, Türkiye’nin son birkaç yıldır bilinen belli sembolik olaylar nedeniyle karpuz gibi ortadan ikiye bölünmesinin, G. Saray’a yansıyan görüntüsünden başka birşey değildir.

G. Saray’ın bugüne kadar ki mali kongreleri sınırlı sayıda üyenin katılımıyla gerçekleşirken, hafta sonu yapılan kongreye katılan iki bini aşkın üyeyi oraya bir koşu getiren en önemli motivasyon aracı, kulübün kurumsal felsefesi ile ilgilidir.

Bu felsefede, hangi gerekçeye dayanırsa dayansın, AK Parti gibi bir partiye yakın bir fotoğraf verme gibi bir algı zemini oluşturacak tek bir karenin olması asla mümkün değildir.

Yaşananlar; yargıda, orduda, medyada, iş ve sanat dünyasında AK Parti karşıtlığı olarak kendisini gösteren zihniyetin, bir spor kulübü olan G. Saray’da farklı bir şekilde tezahüründen başka bir şey değildir.

Türkiye’de nedense cemaat denilince akla ilk gelen Gülen Grubu oluyor. Bu ülkede aslında herkes, farkında olsun veya olmasın, bilincine varsın ya da varmasın, değişik şekillerde birer cemaatin parçasıdır. Herkesin aidiyet duygusu hissettiği gruplar var. Ve herkes kendi sosyal çevresi içinde çok organize. Herkes kendi sosyal çevresini koruyor ve herkes bir ölçüde ortak hareket ediyor.

Bu nedenle diyorum ki, G. Saray cemaati Adnan Polat’ı afaroz etmeyi göze alacak kadar organize bir tutum sergilemiştir. Yaşananların spor boyutundan daha çok siyasi boyutu olduğunu düşünüyorum. İlk defa bir spor kulübünün kongresine siyasi reflekslerin tezahürü damgasını vurmuştur. Başbakan Erdoğan’ın da yaşananları bir ölçüde böyle algılamış olabileceğini tahmin ediyorum.

Bu kavga mahkemede biter ama, mahkemelerin ne ölçüde siyasallaştığını kestiremediğimden, kavga nerede, nasıl biter, bilemem…

Sözün kısası, Adnan Polat’ın devrilişi saha içi ve saha dışı organizasyonuyla tam bir operasyondur ve gönderilişi sportif değil, siyasidir. Bazı sanatçılar Başbakan Erdoğan’la yakın dostlukları ve hükümet icraatlarını takdir etmeleri nedeni ile belli çevreler tarafından neden dışlanıyorlarsa, Sayın Adnan Polat’ın bileti de aynı gerekçelerle kesilmiştir.

Konuyu ayrıntılandırmak için çok farklı gerekçeler daha sıralayabilirim ama, şimdilik bu kadar yetiversin.

Yerüstüne çıkan G. Saray cemaati ülkemize hayırlı olsun.

Haber 7