Aday olup olmayacağını açıkladı

Futbol
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, medya mensuplarıyla gerçekleştirdiği toplantıda özellikle yeniden başkan adayı olup olmayacağı konusunda önemli açıklamalar yaptı. Genel kurulla ilgili sorulara yanıt...
EMOJİLE

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, medya mensuplarıyla gerçekleştirdiği toplantıda özellikle yeniden başkan adayı olup olmayacağı konusunda önemli açıklamalar yaptı.

Genel kurulla ilgili sorulara yanıt vermeyeceğini vurgulayan başkan Yıldırım, “Fenerbahçe tüzüğü gereği 3 Kasım sabahı bile liste verebilirsiniz. Aday olurum olmam bu benim sorunumdur. Benim bu konuda beklentim yok. 15 yıl yaptığım görev benim aileme ve şahsıma onur madalyasıdır. Bugün konumuz bu değil” yorumunda bulundu.

“SOW ÇALIŞMIYORSA OYNAMAYACAK”

Başkan Aziz Yıldırım, Moussa Sow’un oruç tutmasıyla ilgili yapılan tartışmalara da değindi. Basında iddia edildiği gibi Sow’un oruç tutmasının sorun teşkil etmediğini ifade eden Yıldırım, “Ben 15 yıldır bu kulübü yönetiyorum. Yerli yabancı bir çok oyuncu burada oruç tuttu. Bunları mesele haline getiren basındır. Sow’un oruç tutmasıyla ilgili problem yaşanmadı. Kimse bu kulüpte bu konuları mesele yapamaz” dedi.

Sow’u uyarmayı da ihmal etmeyen başkan Yıldırım, “Ancak çalışmıyorsa oynamayacak. Hoca 13 bin metre koşacak diyor o 9 bin metre koşuyor. Bir gün gelecek bu ayrımlar ortadan kalkacak” ifadelerini kullandı.

“FATİH TERİM TFF BAŞKANLIĞINA SICAK BAKIYOR”

Spor müdürlerinin sorularını yanıtlayan başkan Yıldırım, Fatih Terim’in Futbol Federasyonu Başkanlığına sıcak baktığını belirtti. Terim’in başkanlık için isminin geçtiğine dair iddialara olumlu yaklaşan Yıldırım, “Fatih Terim de başkan olabilir. Federasyon başkanı olmanın şartları neler? Genel Kurul seçiyorsa mesele bitmiştir. Delegelerin sağlıklı seçim yaptığına inanıyorum. Kulüpler Birliği tek vücud hareket etmek zorunda değil. Biri bir aday çıkarır ben oy veririm başkası vermez yada tam tersi. Siyaset sporun dışında olmalı” ifadelerini kullandı.

“BAŞBAKANA ‘ADAY OLMA’ DİYEBİLİR MİSİNİZ?”

Başkanlığa yeniden aday olup-olmamasıyla ilgili soruları da yanıtlayan Aziz Yıldırım, “Yargıtay devam ediyor diye henüz konuşmadık. Bizim dışımızda bizimle ilgili olmayan bilgiler dolaşıyor. Başkan adaylığım ile ilgili konuşmayacağım. 3 Kasım günü bile listeye isminizi yazıp aday olabilirdiniz. Yasal engeli olmayan herkes aday olabilir. Ama başkan Aziz Yıldırım olamaz yazamazsınız. Bunu kimse yazamaz. Fenerbahçe başkanı atamayla gelmez. Günü geldiğinde karar verip aday olacaksam söyleriz. 15 yıllık başkanlığım benim için onur madalyasıdır. Başbakan da sandık diyor. Siz başbakana aday olma diyebilir misiniz?” dedi.

“BANA ERGENEKON’UN KASASI DEDİLER”

Benim telefonlarımı dinlemelerinin amacı; beni Olgun Peker üzerinden Sedat Peker’e oradan da Ergenekon’da bağlayacaklardı. Bana Ergenekon’un kasası dediler… Çünkü oraya bağlayacaklardı…

“BEŞİKTAŞLILARIN ŞİKE YAPMADIĞINA EMİNİM”

Bu şike davası olsa Trabzonspor Başkanı örgüt lideri olurdu. Başbakana hakaret ediyor. Beşiktaşlıların şike yapmadığından kendim kadar eminim. TV programları hakaret dolu. Kendimi zor. Tutuyorum ailem var. Bu hakaret edenlere karsı sokağa çıkamayacak, karŞılarına çıkamayacak biri değilim. O yürek bizde var.

“ŞENES BEY, İSTEDİĞİNİZ TELEVİZYONA GELİRİZ”

UEFA, Infantino’nun mektubu iç yazışmadır diyor. Ben CAS’ta 45 dakika çıktım anlattım. Bu iç yazışma değil bir tehdittir dedim. Asbaşkanın Şenes Erzik’in ülkesinin olduğu bir ülkeye bu yazı gönderilirse bu tehdittir dedim. Biz şikeyi anlayamadık da anlatamadık da. Polisin yaptığı çökertme sistemi ile hareket edildi. Benim ile ilgili tek bir tape çıkartın her suçlamayı kabul edeceğim dedim UEFA’ya. Şekip Mosturoğlu ve Deniz Tolga Aytöre Şenes Erzik’e gittiler. Şenes Bey istediği televizyona istediğiniz yere geliriz. Biz ne söyleyeceksek söyleriz. Şekip Mosturoğlu’nda SMS’i var. ŞeneS Bey SMS atmış.

“UEFA BİZDE BASKI VAR DİYOR”

Bu bir oyundur. Platini diyor ki bize çok baskı var. Hükümetten mi diyoruz hayır diyor, TFF’den mi baskı var diyoruz hayır diyorlar. Peki kimden baskı var?

“PLATINI’YE AÇTIĞIM DAVAYI DA ÇEKTİRDİLER”

CAS davasında Şenes Erzik yöneticilerimize ve TFF’ye anlattı. Ben Metris’teydim Sonra Başbakan’a gittiler birlikte. Ona da anlattılar. Türkiye ve UEFA’nın menfaatleri için dava çekildi. Fenerbahçe’nin menfaati nedir? UEFA’daki davadır. Benim Platini’ye açtığım şahsi davayı da çektirdiler.

“TÜRK FUTBOLUNU BİZ Mİ KİRLETTİK”

Her şeyi bizim üzerimize atıyorsunuz. Daha 2 sene önce Anadolu kulüplerinin en büyük gelir kaynağı teşvik primleri diyordu herkes. Ama gazeteciler hep Aziz Yıldırım diyor. Türk futbolunu ben ve buradaki 3 arkadaşım mı kirlettik?

“KORKMAYIN HER ŞEYİ YAZIN”

Para sayma görüntüleri vardı, şikenin belgeleri vardı. Aradan 2 sene geçti. Bu belgeler nerede? 12numara.org savcıların fotoğraflarını yayınladı. Bizimle futbol oynuyor. Bu fotoğraflar hangi gazetelerde yayınlandı? Korkmayın beyler korkmayın. Ne görüyorsanız yazın… Bu devran değişir. Burada her şeye yanıt vereceğim. Birlikte mahkeme yapacağız. Benim de size sorularım olacak. Bu dava siyasi amaçlı bir davadır.

“ŞİKEYİ TARİF EDECEĞİM”

Nasıl örgüt olmuşuz anlatacağım. Kafanızda ne varsa bana sorun. Aklınızda ne varsa sorabilirsiniz. Yazmakta da serbestsiniz.

BU DAVA NASIL BAŞLADI

Giresun’da 2009 yılında 3 tane olay oluyor. 2010 yılında da olaylar oluyor. Sonra bunlar mahkemeye düşüyor. Bir kısmına cezalar veriliyor ve dosyalar kapatılıyor. 2010 yılının sonuna doğru Zekariya Öz Giresun’a yazı yazıyor ve elinizde dosya var mı diyor. Bir daha konuşuluyor. Elimizde kapatılmış dosyalar var diyorlar ve Öz bize gönderin diyor ve dinlemeler başlıyor. 17 Şubat’ta ben Mahmut Bey ile bir konuşma yapıyorum. Hakemlerle ilgili konuşun iyi idare etsinler diyorum.

“BENİ ŞİKEDEN TUTUKLAMADILAR”

Kenan Yaralı’nın bana geldiğini ve yardım ettiğini söylüyorum. Sana yakışır diyor… Bunu şüpheli görüp beni dinlemeye almışlar. Benim görüşüm daha önce de dinlendiğim yönünde. O tarihte şike ve teşvik suç değil. Beni silahlı örgütten dinlemeye alıyorlar. Halbuki o dönem İstanbul’da 30-40 tane dava vardır. Ama Giresun’a bağlıyorlar. Beni Olgun Peker’den Sedat Peker’e bağlamak. Beni Ergenekon’a bağlayacaklarını düşünüyorlar. Bu şike davası değil… Ergenekon’un kasası diyorlardı. Ama bağlayamadılar. 14 Nisan’a kadar silahlı örgütten dinleniyoruz. 14 Nisan’dan sonra kanun çıkıyor. Bizim çalıştığımız kanun bu değildi. Bizim çalıştığımız kanun düzensizlikle ilgili kanundu. Şekip Bey bana geldi böyle bir kanun çıktı ama bizim çalıştığımızla ilgisi yok dedi. 3 Temmuz’da bizi gözaltına aldılar. 19 maçtan şike ve teşvik yaptığımızı ve bunun yüzde yüz belgeli olduğunu söylediler. Bizim tutuklama kağıtlarımızda şike ve teşvik diye yazıyor. Ama biz silahlı örgütten tutuklandık.

“BİZ ÇOK RAHATIZ”

Avrupa’da bir insan hapis yattıysa mutlaka suçludur. Hukuk anlayışları hep farklıdır. Bizim ülkemizde durum böyle değil. 58. Madde değişsin diye biz istekte bulunmadık. Kanun değişti. Aziz Yıldırım için kanun çıkıyor dediler. Ama biz dışarı çıkamadık. Biz çok rahatız. Fezlekede diyor ki Fenerbahçe yöneticileri Trabzonspor’un yaptığı şike ve teşviği önlemek için çalışmalara başladılar. O zaman bunun belgeleri olmalı. Varsa bu belgeler nerede? Demek ki bir şey var ama sen saklıyorsun. Trabzonspor’da Nisan’dan sonra hiçbir dinleme yok.

“BİZİ KARALIYORSUNUZ”

Fenerbahçe’nin rakiplerine teşvik ödenip ödenmediği araştırılıyor diyor. Bize tarla diyorlar. Trabzon’da demir var, balık var başka şey var. Eğer doğru bir yargılama olsaydı Trabzonspor başkanı örgüt lideri olurdu. Başbakana karşı ayaklanmaya çağırıyor. Ben de örgüt üyesi olurdum… Sivasspor maçı ile ilgili çok enteresan konuşması var. Mecnun Otyakmaz ile Zeki Mazlum aralarında konuşuyorlar. Senin oradan birileri 1 milyon canlı para ile geldiler diyor. Zeki şu yanıtı veriyor: Trabzonlu iş adamları 5 milyon dolar. Hele ki Ak Parti teşkilatı…

Şimdi soruyorum. Siz bunları neden yazmazsınız, neden çizmezsiniz, neden sorgulamazsınız. Türkiye’den devamlı UEFA’ya mektuplar gitti geldi. Aynı kalemden çıkan yazılar. Demin Alman avukatın dediği gibi çıkmaz bir yola girdi. Ben yargılanıyorum ama Trabzonspor başkanı da Zeki Mazlum da bizim gibi yargılanıyor şu anda Yargıtay’da. Savcı onların beraatine itiraz ediyor. Yarın Yargıtay onlara ceza verirse ne yapacağız.

Serdar Adalı ve Tayfur’un bir şey yapmayacağına adım gibi eminim. Geçen gün konuşuyorlar. Atı götürmüşler. Otelin altındaymış. Böyle komik şey olabilir mi? Ama siz sadece Fenerbahçe konuşuyorsunuz. Ama ben giderse malzeme bulamayıp aç kalacaksınız. Benim artı ve eksimi ölçersiniz var ama gitsin diyemezsiniz. Ben sizin patronunuz gitsin, müdürünüz gitsin diyor muyum? Burası babadan oğula kalma bir yer değil ki? Benim bir oyum var. Atarım ve evime giderim… Siz sabah akşam o koltukta nasıl oturacağım diye düşünüyorsunuz. 15 sene yaptım ben. Kimseye nasip olmaz bu. Benim bir ailem var. Bu ailemin düzenini bozdum ben… Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş artık dev olmuş durumda. Siz 20 sene önceki kafayla kulübü idare edeceğinizi düşünüyorsunuz.

“KENDİMİ ZOR TUTUYORUM”

Biz sabırla sineye çekiyoruz. Benim de ailem var, çocuklarım var, ailem var. Çok ağır şeyler söylerim kendimi zor tutuyorum. Buraya zamk ile yapışmadım. Genel kurul ile geldim, genel kurul seçmezse giderim. Duramazsın. 1997 tarihinde Fenerbahçe kongre üyesi 6 binken 15 bine çıkmış… Lisanslı 291’den 4500 Çalışan 92 kişi şimdi 915 kişi oldu. Herkesi takip edemiyorum. Her şey benim bir bilgim dahilinde değil. Trabzonspor’a bir basketçimizi verdik. CEO bana sordu. Bir kulübe vereceğiz dedi. Verin dedim. Sonra Trabzonspor’a verdik. Trabzonlu biri çıktı dedi ki Aziz Yıldırım’a rağmen aldık. Ben istemesem nasıl alırsın. Haberim bile yok. 

“ANADOLU KULÜPLERİ KALKINSIN DİYE SESİMİZ ÇIKMIYOR”

38 milyon dolara çıkmış yayın gelirimiz. Şikayetim buna. Anadolu kulüpleri kalkınsın diye sesimiz çıkmıyor. Her gittiğimiz yerde küfür yiyoruz, bilet fiyatları ortada her gittiğimiz yere de bereket götürüyoruz. 

Fenerbahçe’nin nereye geldiğini kısaca herkes anlamıştır. Gelecek dönem ben ya da benden başka kim olursa olsun tüzük tadilatı yapılacak ve üye sayısı 1 milyon kişiye çıkartılacak. Fenerbahçe’nin yayın hakkı 150 milyon dolar olmalı…

1 milyar dolar harcamışım. 24 saat çalıştım kulüpte. Bunu ben yarattım. Her günüm burada geçti. Stat yaptım. Dereağzındaki tesislerin futbol sahasını cebimden yaptım. İlhan Ekşioğlu diğer arkadaşlar cebinde n yaptı. Bir günde çıkıp demedik. UEFA’da dedik ki kulübe cebimizden para verdik bize inanmadılar. Nasıl para verirsiniz dediler. Bizi karalıyorsunuz da ben de anne baba çocuğuyum. Korkak adam değilim. Kimseden korkum yok. Hapse girmeye de korkmuyorum. Ama ben şike yapmadım… İstediğiniz soruyu sorun. İbrahim Akın’a para verdiğim söyleniyor. Bulun fezlekede ya da başka yerde gidip kendimi boğaz köprüsünden atacağım. Ankaragücü’ne para vermişiz. Nerede bu para. 3 tane futbolcu var. 19 maçtaki şikeyi 3 futbolcu ile mi yaptık ?

“EMENİKE’NİN GÖRÜNTÜLERİNİ GETİRİN KENDİMİ ATARIM”

Sivas’a para gitti diyorlar. Sivas’a parayı elbise çantası ile mi götürürsünüz. Sivas’a Trabzon 5 milyon dolar teklif etmiş biz oraya en az 10 milyon ile gitmemiz gerek. Ve bu parayı emniyete göre arabanın bagajında bırakıp gidip uyumuşuz. Emenike’nin görüntüleri nerede kardeşim? Çıkarsınlar boğaz köprüsünden atayım kendimi. 19.01 2012’de Fenerbahçe’yi 2 yıl göndermeyip puan sileceğiz diyorlar. Verilen bütün paraları da geri alacağız sizce uygun mudur diyorlar. Siz bu belgeyi bunların eline verdikten sonra bir daha dönüp de böyle olmasını istemiyoruz şansınız var mı? Ali Koç ile Nihat Bey’i çağırdım. Anlaşma var mı dedim… Bir toplantı yapmışlar. Puan silinsin demişler ve bir anlaşma hazırlamışlar. Bu anlaşmayı TFF Ali Koç’a göndermişler. İmzalasaydı ceza alırdı diyorlar. Zaten aynı cezayı almışız. Fenerbahçe’nin namına pazarlık yaptınız…Biz bunları kabul etseydik bu kadar mücadeleye gerek var mıydı?

Star