1 Temmuz’a kadar şike süreci belli olur

Futbol
Engin Dinç’in röportajı Fenerbahçe ve Beşiktaş, UEFA müfettişlerinin raporları doğrultusunda UEFA Disiplin Kurulu’na sevkedildi. Türkiye’deki şike süreci gündemden tamamen çıkmış olmasına rağmen...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı

Fenerbahçe ve Beşiktaş, UEFA müfettişlerinin raporları doğrultusunda UEFA Disiplin Kurulu’na sevkedildi. Türkiye’deki şike süreci gündemden tamamen çıkmış olmasına rağmen UEFA’nın aldığı bu karar bir anda gündeme değiştirdi. Biz de UEFA tarafından alınan bu kararı Spor Hukukçusu Avukat Mehmet Uzer’e sorduk.

UEFA’nın Fenerbahçe ve Beşiktaş için aldığı kararlar beklenmiyordu. Böyle bir süreci siz bekliyor muydunuz? UEFA Disiplin Kurulu neden böyle bir karar aldı?
Bu kararı alan UEFA Disiplin Kurulu değil, UEFA’daki müfettiş. Yani bir rapor hazırladı, tıpkı savcılıktaki iddianame gibi. Olay daha mahkemeye intikal etmemiş gibi düşünün. Olay daha UEFA Disiplin Komitesine intikal etmedi. Bu bir rapor, bu rapor doğrultusunda Fenerbahçe’den, Beşiktaş’tan savunmalar isteniyor.
Bu savunmalar sonucunda da UEFA Disiplin Komitesi bir karar verecek, yani bir ceza verecek veya vermeyecek. Daha verilmiş bir ceza yok ortada.
Bu nokta önemli ama ben böyle bir gelişme beklemiyordum. Şahsen Yargıtay’ın kararını beklerler, daha sağlam hareket ederler diye düşünüyordum ama beklemek zorunda değiller. 1 Temmuz’da Avrupa Kupaları’nda kuralar çekilecek. 1 Temmuz’da ceza alan kulüpleri –eğer ceza alırlarsa- kuralara sokmamak adına, önümüzdeki seneyi netleştirmek adına yapıldı diye düşünüyorum.

Fenerbahçe, Beşiktaş ve birkaç kulubün daha adı geçti haberlerde. Bu kulüplere UEFA’dan ceza gelir mi?
Ceza gelir mi, gelmez mi ona bir şey diyemem. O müneccimlik olur, hukukçuluk olmaz. Çünkü UEFA müfettişlerinin hazırlamış olduğu bu raporu da görmüş değilim. O raporda hangi delillere dayanılıyor? Muhtemelen Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki delillere ve onun gerekçeli kararına dayanıyorlar gibi düşünüyorum. Ama onu da görmüş değilim şu anda.
Tabi bu arada savunma yapılacak. Savunma sonucunda olay tamamen farklı bir noktaya taşınabilir. Yani suç işlenmedi, herhangi bir para verilmedi, hiçbir müsabakanın sonucu etkilenmedi gibi ikna edici bir pozisyon olursa o zaman ceza gelmeyebilir. Ceza gelmemesini isterim. Ama 1 Temmuz’dan önce her şey belli olacak. Fenerbahçe sürenin uzatılmasını istemiş ama 1 Temmuz’a kadar bu işi bitirirler süre vermezler gibime geliyor.

Fenerbahçe, şike iddiaları gündeme geldiğinde hukuki bir süreç yaşanmadan UEFA’dan men edildi. Şimdi 2 yıl ceza alabileceği konuşuluyor. Bir ceza açıklanacağını düşünürsek, gidilmeyen sezon cezalardan düşülebilir mi? Bu konuda acaba ne söyleyebilirsiniz?
O konu çok hassas bir konu. Çünkü UEFA bir mektup gönderdi. O mektupta TFF’ye, ‘ya siz gereğini yapın, ya Fenerbahçe feragat etsin ya da biz gereğini yapacağız’ dedi. Ama bu noktada TFF, Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne göndermemişti. Şimdi hakkaniyet, adalet adına; Fenerbahçe 2 yıl ceza alırsa, -istemiyoruz da-, 1 yıl zaten TFF tarafından bu ceza verilip gönderilmediği için, onun hukuken düşmesi gerekiyor. Ama TFF’nin verdiği karar TFF’yi bağlar, UEFA’nın verdiği karar UEFA’yı bağlar. Bu noktada UEFA’da 2 yıl ceza verip, bundan sonra da 2 yıl diye diretebilir. Böyle bir şey yapabilir. Ama doğru olan nedir? Fenerbahçe 2 yıl ceza alırsa, 1 yılını zaten infaz etmiştir, 1 yıl ceza çekecektir demesidir. Tabi benim gönlümden geçen hiçbir şekilde ceza almaması. Hiçbir şekilde takımlarımızın UEFA’dan ceza almamasını isterim. Ama tabi mevcut delillere göre karar verilecek.

Şöyle bir iddia da var, UEFA, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın cezasını onayacak ama tekrar edilmemesi kaydıyla cezayı erteleyecek. UEFA’nın daha önce böyle bir uygulaması oldu mu acaba?
Ceza verip erteleme durumunu ben hatırlamıyorum. Tahmin de etmiyorum, çünkü ceza verilirse infaz ederler. UEFA biliyorsunuz, finansal kriterler noktasında bile ciddi cezalar düşünüyor. Yani daha sıkı bir cezalandırma politikası güderler diye düşünüyorum. Ama güzel, haklı bir savunma yapılırsa belki ceza daha aza inebilir ya da ceza verilmeyebilir.

Haberlerde Fenerbahçe adına Aziz Yıldırım ve diğerleri ile Beşiktaş adına Serdar Adalı’nın isimleri geçiyor. Diyelim ki Fenerbahçe’yi ve Beşiktaş’ı kurumsal olarak ayırıp, yöneticilerine bir takım cezalar gelmesi mümkün mü? 
Mümkün. UEFA’da Türkiye’deki gibi bir sistem yok. Türkiye’de biliyorsunuz sistem değişti, şu anda dediler ki şahısların yaptıkları şahısları bağlar. Özellikle sahaya yansımamışsa, müsabakanın sonuçlarını etkilememişse şeklindeki bir yaklaşımla böyle bir uygulamaya gidildi. UEFA da bu politikayı benimser ve ‘Evet, böyle böyle girişimler yapılmış, hiçbir şekilde bu grişimler neticesinde bu kişiler tarafından müsabakanın sonucu etkilenmemiş. Bu da kesindir. Bu nedenle kulüpleri bağlayıp ceza vermek, yöneticilerin sorumluluğundan dolayı kulüpleri cezalandırmak doğru olmaz, hakkaniyetli olmaz’ derse sadece yöneticiler ceza alabilir. Ama UEFA böyle bir şey deme yoluna gider mi, ben çok düşük ihtimal görüyorum. Çünkü biliyorsunuz, UEFA Başkanı Michel Platini, İstanbul’daki toplantıda, ‘Biz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşüne katılmıyoruz. Çünkü o müsabakanın sonucu değişmemişse şahısların yaptığı kulübü bağlamaz diyor. Biz o şekilde düşünmüyoruz’ diye deklare etmişti.  Bu düşüncesinin arkasında durursa, şahıslara verilen ceza mutlaka kulüplere de verilir.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Umarım bu süreç, sağlıklı ve hakkaniyetli bir şekilde sonuçlanır ve bu şike konusu Türkiye gündeminden bir daha asla gelmeyecek şekilde ortadan kalkar. Umarım bütün vicdanları rahatlatacak bir çözüm ortaya çıkar. Herkes için hayırlısı olsun. UEFA tarafından Türk futbolunun iki büyük güzide kulübünün bu şekilde ceza almasına yönelik bir talepte bulunulması hoş bir durum değil, ama mevcut durum bu. Mevcut durumun en hakkaniyetli, en adil şekilde çözüme kavuşturulması ve bir daha gündeme gelmemesini tercih ederim.

on5yirmi5.com