Lopez’i Londra’da da Mindere Sereceğim

Dövüş Sporları
 Güreşin efsane isimleri Rus Karalin ve Kübalı Lopez döneminin sona erdiğini belirten millî sporcu, kendi devrinin başladığını söyledi. Gözünü olimpiyat şampiyonluğuna diken 23 yaşındaki ye...
EMOJİLE

 Güreşin efsane isimleri Rus Karalin ve Kübalı Lopez döneminin sona erdiğini belirten millî sporcu, kendi devrinin başladığını söyledi. Gözünü olimpiyat şampiyonluğuna diken 23 yaşındaki yenetek, "Karşıma çıkacak cesareti bulursa, Lopez’i mindere sereceğim." diye konuştu.

Dünya Güreş Şam-piyonası’nda 120 kiloda altın madalya kazanarak bir ilke imza atan ve 23 yaşında dünya şampiyonluğu mutluluğunu yakalayan Rıza Kayaalp, başarıların geleceğini söyledi. 27 Temmuz 2012’de başlayacak Londra Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya alacağına söz veren Kayaalp, Rus Karalin ve Kübalı Lopez’in döneminin sona erdiğini, artık kendi devrinin başladığını belirtti. "Artık güreşin efsane sporcusu benim." diyerek iddialı konuşan genç güreşçi, şampiyonluk öyküsünü ve bundan sonra yapacaklarını anlattı.
 
2009 yılında Danimarka’da Lopez ile karşılaştığını ve kaybettiğini hatırlatan minderin şampiyonu, "Ancak ben bir kaybettiğime bir daha yenilmiyorum. Bu geleneği İstanbul’da da sürdürdüm. Şimdi önümde 2012 Londra Olimpiyatları var. Lopez karşıma çıkacak cesareti bulursa, onu olimpiyatlarda da mindere sereceğim." ifadelerini kullandı. Türkiye’de hâlâ insanların kendisini tanımamasından yakınan Rıza, "Tanınmam için herhalde 10 madalya daha kazanmam gerekiyor. Biz para için değil bayrağımızı göndere çektirip, İstiklal Marşı’mızı çaldırmak için mücadele ediyoruz. Tam 11 ay aralıksız İstanbul’da hazırlandım. Artık beni tanırlar." dedi.
 
ARKADAŞLARIM BANA ‘AĞIR AĞABEY’ DİYOR

Şampiyonalar sebebiyle sosyal hayatının neredeyse sıfıra düştüğünü kaydeden Kayaalp sözlerine şöyle devam etti: "Sosyal hayatım neredeyse hiç yok. Ne internette vakit geçiririm ne de sinema veya tiyatroya giderim. Benim hayatım güreş. Ağır takılırım, bu nedenle bana arkadaşlarım ‘Ağır Ağabey’ der. Ben böyle çok mutluyum. Çünkü başarılı olmak için fedakârlık yapılması gerektiğini biliyorum. Daha ilkokul birinci sınıftayken güreşçi olmayı kafama koymuştum. Aileme bunu söylediğimde hiç beklemediğim bir tepki aldım. Bana ‘Ne güreşi’ dediler. Ama ben beşinci sınıfa kadar seçmelerin yapılacağı günü sabırsızlıkla bekledim. Hatta benden iki üç yaş büyüklerle maç yapıp onları yeniyordum. Sonunda hayal ettiğim güreşe başladım."
 
Antrenörü Mehmet Akif Pirim’in üzerinde çok emeği bulunduğuna dikkati çeken milli güreşçimiz, zamanının çoğunu süpermarketlerde geçirdiğini esprili şekilde dile getirdi: "Yoğun antrenman programından dolayı beslenmeme çok dikkat ediyorum. Bu ağır kiloyu güçlü tutmak kolay değil. Bu nedenle her gün bir kasa meyve tüketiyorum. O bile bana yetmiyor. Ayıp olmasın diye daha fazlasını yemiyorum."
 
Sultanahmet ve Eyüp Sultan’a giderek ‘Şükür duası’ eden Rıza Kayaalp, şampiyon olduğu anda, son düdük çaldıktan sonra Allah’a şükrettiğini anlattı. Yozgat’tan ailesinden 40 kadar kişinin kendisini desteklediğini aktaran Kayaalp, müsabakalardaki bilet ücretlerinin de Somali’ye gönderilecek olmasından dolayı ailesi için bilet aldığını bildirdi. Kayaalp, Eyüp Sultan’da ‘Cihan Pehlivanı’ unvanlı ilk dünya şampiyonu Türk güreşçi Karaahmet’in kabri başında dua etti. Kayaalp, son olarak özel hayatına değindi. Şu an için evliliği düşünmediğini vurgulayan Kayaalp, "Ne kadar geç evlenirsem o kadar iyi olur." diye konuştu.

Zaman