İngiltere’de düzenlenen Dünya Tekvando Şampiyonası’nda zafer kazanan milli sporcumuz İrem Yaman, üst üste iki kez altın madalya alan ilk Türk kadın oldu. Dünya Şampiyonası’nın yanı sıra Grand Prix, Avrupa Şampiyonası’nda ikişer, Grand Slam, Akdeniz Oyunları ve Dünya Üniversite Oyunları’nda birer altın madalyası bulunuyor. Yeditepe Üniversitesi Spor Bilimleri mezunu olan başarılı sporcu, şimdilerde Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyor ve doktorasını tamamlayıp bilimsel alanda ilerlemeyi düşünüyor. Yaman’ın yeni hedefiyse kariyerinde eksik olan ve çocukluğundan beri hayalini kurduğu Olimpiyat altını. Milli sporcuyla taze zaferini ve gelecek planlarını konuştuk.
Rusya’dan sonra İngiltere’de altın madalya kazandınız. Bu başarınız Türk spor tarihine geçti. Duygularınızı merak ediyoruz.
Çok mutlu ve gururluyum. 2015’teki şampiyonluğumdan hemen sonra ikinci kez dünya şampiyonu olmak için çalışmaya başladım. 2017’de heyecan ve streten dolayı son saniyede yenildim. Oradan çıkardığım derslerle birlikte 2019’a hazırlandım ve şampiyonluğu elde ettim.
TEKVANDO DİSİPLİN VE SAYGIDIR
Milli kahraman olarak görülüyorsunuz. Siyasi tansiyonun yüksek olduğu bu dönemde her görüşte insan sizin başarınızı paylaştı. Türk halkının desteği için ne söylemek istersiniz?
Sporun birleştirici güç olduğuna hep inandım. Sporun siyasetle bir ilgisi olmamalı zaten. Türk bayrağı dalgalandığında tüm Türkiye’nin sevinmesi gerekiyor.
Genç yaşınızda şimdiden tarihe geçtiniz, birçok madalyanız var. Bu durum sizi olumsuz etkiliyor mu? Geleceğe nasıl bakıyorsunuz?
Bu durum beni daha çok motive ediyor. Başarı dediğinizde bir dünya şampiyonluğu da iki dünya şampiyonluğu da başarı olarak adlandırılıyor. Hatta üçüncüsü de. Bence başarı sınırsızdır. Neden bir kez daha dünya şampiyonu olmayayım, neden Olimpiyat madalyası alıp tarihe geçmeyeyim… Ben bu düşünceyle, inançla hazırlanıyorum. Başarı kazanmak beni ilerisi için daha çok motive ediyor, rehavete kapılmıyorum. Daha önce yaptım yine yapabilirim.
Tekvando sizin için ne ifade ediyor?
Tekvando benim için disiplin ve saygıdır. Buradaki disiplin hayatın her alanına yansımış şekilde. Oturmuş bir gelenek ve kültürden söz ediyoruz. Alt ve üst kuşaklar arasındaki saygı, hocalara olan saygı Türk toplumdakiyle aynı.
VAZGEÇMEK AKLIMA GELMEDİ
Tekvando sporunda sizi çeken, 15-16 yaşına geldikten sonra da devam etmenizi sağlayan şey neydi?
Tekvando’da kendimi buluyorum. Geçmişe baktığımda çocukluğumdan beri spor yapıyorum. Ailem sporun içinden geliyor. Annemin hayali beni Olimpiyat şampiyonu olarak görmekti. Ben de büyüyünce ne olacaksın diye soranlara Olimpiyat şampiyonu cevabını veriyordum. Aslında küçükken hedefimi koymuştum. Hiçbir zaman vazgeçmek aklıma gelmedi. Şimdi de 2020 Olimpiyatlarında tek eksiğim olan altın madalyamı almak istiyorum.
Önünüzde bir örnek olmaması hedef seçiminizde sizi zorluyor mu?
Evet kendi branşımda önümde bir örnek yok ama başka branşlarda üst üste madalya kazanmış isimlere bakıyorum. Örneğin teniste Federer, basketbolda Kobe Bryant, futbolda Ronaldo her yıl yeni zaferler kazandı. Ben de üst üste büyük şampiyonluklarım neden olmasın diye kendime soruyorum.
Tekvandoda konsantrasyonun önemi nedir? Spordaki başarınızın getirisi olarak bazı ödül ve davetlere katılıyorsunuz. Tekrar spora konsantre olmakta zorlanıyor musunuz sonrasında?
Bu müsabakaya hazırlanırken sakatlık geçirmiştim. Fiziksel olarak antremanlarım yoğun geçmese de çok iyi odaklanmıştım. Mental zekama güvendim. Sürekli zaferi düşündüm. Her zaman taşıdığım ilkleri başarma isteği beni hedefime odaklı tutuyor. Davetlere, programlara katılmam, şimdi olduğu gibi röportajlar vermem gerekiyor. Çünkü benim başarımı herkesin haber alması gerekiyor. Biri beni duyduğunda, izlediğinde spora başlıyorsa, birilerine ilham kaynağı olabiliyorsam, hayatının bir alanında beni örnek almasını sağlayabiliyorsam ne mutlu bana.
Önemli olan başarı ve iş ahlâkı
Tekvando dışında ilgilendiğiniz spor var mı?
Daha önce Kickboks yaptım. Dünya üçüncülüğüm, Avrupa ikinciliğim var. Demin de söylediğim gibi küçüklüğümden beri Olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum. Kickboks olimpiyat branş olmadığı için Tekvandoyla devam ettim. Bir süre de basketbol oynamıştım.
Sosyal hayatınızda edebiayta, kitaba, sinemaya vakit ayırabiliyor musunuz?
Vakit ayırmaya çalışıyorum ama kamplarda çok fazla boş zamanımız olmuyor. Günde iki veya üç antreman yapıyoruz. Büyük müsabakalar öncesi sinemaya gidemesem de yabancı dizileri izliyorum, kitap okuyorum.
Kadın sporcu olmanın zorlukları neler?
Sadece sporda değil. Kadınlar sanat, bilim ve sosyal hayatta da zorluklarla karşılaşıyor. Kadın tekvando yapamaz, dövüş sporu erkek işidir algısından kurtulmalıyız. Mesela geçende uçakta telefonumla savaş oyunu oynuyordum. Yanımda oturan beyefendi ‘Bunları kızlar da mı oynar’ gibi bir cümle kullandı. Ben de kızlar artık her şeyi yapabiliyor dedim. Gerçekten de öyle. Asıl olarak yaptığımız işe ve alanımızda başarıya, iş ahlâkına bakılmalı diye düşünüyorum.
Kadın sporcu olmanın zorlukları olduğu kolaylıkları da vardır. Bunlar neler peki?
Hiçbir alanda kolaylık görmedim.
2020 Tokyo için hedefiniz nedir?
Türkiye’nin ve benim kariyerimde eksik bir altın madalya var. Hayallerimi gerçekleştirmek için 2020’ye son hızla çalışmaya devam ediyorum. Bu şampiyona bizim için çok güzel bir göstergeydi. Umarım sakatlık veya başka talihsizlikler olmaz ve o altın madalyayı Türkiye’ye getirmiş olurum.
Şansım babam
Babanızın gözle görülür bir desteği var size. Babanızın hayatınızdaki önemi, etkisi ve desteği hakkında ne söylemek istersiniz?
Babamın antrenörlüğünde spora devam ediyorum. Kariyerimde sahip olduğum madalyaların hiçbirinde şans faktörünün etkili olduğunu düşünmüyorum. Ama hayatımda bir şans varsa bu ailemdir, babamdır. En büyük şansım beni sürekli desteklemeleri ve sporun içinde olmaları.
KAYNAK : YeniŞafak