Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu, FFP2 ve FFP3 maskelerin spor yaparken kullanıma uygun olmadığını belirterek, açık havada spor yaparken basit tip tıbbi maske kullanımını önerdiklerini söyledi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi Halk Sağlığı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu, FFP2 ve FFP3 maskelerin sağlık çalışanları için üretildiğini, bu nedenle spor yaparken kullanıma uygun olmadığını belirterek, açık havada spor yaparken basit tip tıbbi maske kullanımını önerdiklerini söyledi.
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ortaya çıktığı Çin’in Vuhan kentinde yüzünde maskeyle 3 kilometreden fazla koşan 26 yaşındaki bir kişinin ciğerinde görülen ağır hasar, “Maskeyle spor yapmak tehlikeli mi?” sorusunu gündeme getirdi.
“nypost.com”da yer alan haberde, nefes darlığı yaşadığı belirtilen hastanın kaldırıldığı Vuhan Merkez Hastanesi’nde ameliyata alındığı kaydedildi. Doktorlar, bu kişinin sol akciğerinin yüzde 90 daraldığını ve kalbinin vücudunun sağ tarafına doğru hareket ettirdiğini açıkladı. Haberde görüşlerine yer verilen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Chen Baojun, adamın vücut yapısı itibarıyla akciğerde hava kaçağı olarak bilinen “pnömotoraks”a duyarlı olduğunu ve olayın koşarken maske taktığı için gerçekleştiğini ifade etti.
Çin’de beden eğitimi dersinde spor yaparken maske takan 2 öğrenci de hayatını kaybetmişti.
“FFP2 ve FFP3 maskeler nefes alıp vermeyi zorlaştırıyor”
Konuyu AA muhabirine değerlendiren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu, akciğer patlaması ya da sönmesi olarak adlandırılan pnömotoraksın, kendiliğinden çeşitli akciğer hastalıkları veya travma ya da tıbbi girişimler sonrası oluşabileceğini söyledi.
Gençlerde sıklıkla akciğer dış zarındaki doğumsal hava kabarcıklarının patlamasıyla tekrarlayabilen primer spontan pnömotoraksın görülebildiğini belirten Kömürcüoğlu, normal akciğer dokusunun harabiyetine ve sertleşmesine neden olan KOAH, astım, amfizem, akciğer kanseri, interstisyel akciğer hastalıklarında şiddetli öksürük, enfeksiyonlar, aşırı efor gibi nedenlerle daha kolay pnömotoraks oluşabildiğine dikkati çekti.
Basına yansıyan maskeyle ilişkilendirilen pnömotoraksın, genç bireyde maskeyle aşırı efor sonrası tetiklendiğinin düşünüldüğünü aktaran Kömürcüoğlu, şu bilgileri verdi:
“Halk arasında N95 olarak tanımlanan FFP2 ve FFP3 maskeler özellikleri gereği çok ince partikül filtresine sahiptir ve nefes alıp vermede hava giriş çıkışını zorlaştırmaktadır. Bu da solunum için harcadığımız efor ve solunum kaslarının işini arttırmaktadırlar. Özellikle valfsiz olan maskelerde nefes verdiğimiz havadaki karbondioksit, maske içinde kalarak tekrar nefes aldığımızda karbondioksit oranı yüksek kirli hava solumamıza ve yeterli oksijen alabilmek için daha fazla solunum çabası göstermemize, akciğerlerimizin ve kalbimizin daha çok çalışıp yorulmasına neden olmaktadır. Maskeyle normalde yaptığımız merdiven çıkma gibi aktivitelerde bile oluşan nefes nefese kalma, çarpıntı bu nedenle oluşmaktadır.”
Doç. Dr. Kömürcüoğlu, “FFP2 ve FFP3 maskeler sağlık çalışanları için üretilmiştir, spor yapmaya uygun değildir. Açık havada spor yaparken basit tip tıbbi maske kullanımını öneriyoruz.” diyerek, özellikle kronik kalp, akciğer hastalığı olan kişilerin efor gerektiren sporlar öncesinde doktorlarından onay almaları gerektiğini aktardı.
FFP2 ve FFP3 maskelerle spor ve yüksek efor gerektiren işlerin yapılmasıyla kan oksijen ve karbondioksit seviyesinde ciddi bozulmalar meydana gelebildiğini anlatan Kömürcüoğlu, “Özellikle altta yatan kronik kalp ve akciğer hastalığı, KOAH, amfizem, interstisyel akciğer hastalığı, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon gibi hastalıkları olan kişilerde mevcut hastalıklarında kötüleşme ve atak geçirmeye neden olabilir. Özellikle orta ve ileri yaş grubunda, altta yatan kronik kalp, akciğer hastalığı olan kişilerin basit tıbbi maske ile açık havada yürüyüş tarzında kendilerini zorlamadan ve önceden yaptıklarına benzer aktiviteler yapmaları uygundur.” şeklinde konuştu.