Tarih Bu Filmlerle Hayat Buldu

Yabancı Sinema
Hazırlayan: Bengü Dağlı Sinema dünyasının en görkemli filmleri hiç kuşkusuz tarihi filmler oluyor. Tarihi filmlerdeki yaşanmışlıklar, efsaneler hepimizin dikkatini çeker. Bu filmlere kaliteli ses, kur...
EMOJİLE

Hazırlayan: Bengü Dağlı

Sinema dünyasının en görkemli filmleri hiç kuşkusuz tarihi filmler oluyor. Tarihi filmlerdeki yaşanmışlıklar, efsaneler hepimizin dikkatini çeker. Bu filmlere kaliteli ses, kurgu, görüntü ve müzik eklenince de izlemede yanında yat oluyor. Sinemada tarihi filmleri Hollywood sineması tekeline almış durumda. Adamların kendilerine ait tarihleri olmadığı gibi başka ülkelerin tarihlerini, zenginliklerini alarak hatta kimi zaman çarpıtarak izleyicilere sunmaları birçoklarınızın olduğu gibi benimde kanıma dokunuyor. Ama adamlar gerçekten sinemanın kitabını yazmış, sinema onlar için bir endüstri, tarihi konuları da kendilerine göre görmeleri de ‘parayı veren düdüğü çalar’ sözünü akla getiriyor.

Söz konusu tarihi filmler olunca, aslında Türk tarihi de bu konu için oldukça müsait. Asırlardır medeniyetin beşiği olmuş Anadolu topraklarında filmlere konu olacak öyle hazinelerimiz, öyle hikayelerimiz ve tarihimiz var ki… Ama biz ne yapıyoruz? Sadece birilerinin gelip bizim tarihimizi yalan yanlış çekmelerini bekliyoruz. Sonra da böyle yanlış çektiler, şöyle çarpıttılar diye dövünüp duruyoruz. Tarihi filmlerimize bakın benim aklıma gelen iki üç tane film. Bunlardan biri "Kahpe Bizans", diğeri "İstanbul Kanatlarımın Altında""Salkım Hanım’ın Taneleri"ni de atlamayalım. Tabi ki daha vardır ama düşünün hafızamda o kadar bile yeri yok.

Aslında benim amacım sinemamızdaki bu olumsuzluklara dikkat çekmek değil! Tam tersi bugün sizlerle kendimin bir şekilde beğendiği hafızamda yer etmiş tarihi filmleri hatırlatmak. Siz on5yirmi5.com okuyucuları için ses getirmiş tarihi filmleri derledim. Eminim sizinde beğendiğiniz benim atladığım birçok tarihi film vardır. Ama burada yer alan filmleri de yabana atmamak gerekiyor…

İşte tarihi filmlerden bir deste:
CESUR YÜREK/BRAVEHEART

"Cesur Yürek" gerçek adıyla Braveheart gösterime girdiği zamanı hatırlıyorum da, sinemalarda fırtınalar koparmıştı. Mel Gibson ‘Cesur Yürek’te çıkardığı oyunculuk ve yönetmenlik kabiliyetiyle ne çok övgü almıştı. Gibson, bu filmle adını sinema tarihine altın harflerle yazdırdı. Her izlendiğinde sanki ilk defa izleniyormuş havası veren film tarih filmi olarak favorilerimden… 1996 yılında 10 dalda Oscar’a aday olan yapım, yönetim, görüntü yönetimi, efekt, makyaj ve en iyi film dallarında 5 dalda Oscar aldı. ‘Cesur Yürek’in film müzikleri de çok başarılı. Filmi izlerken insan adeta tarihin tozlu sayfalarında yeniden geziniyor. Sanmıyorum ama hala bu tarihi filmi izlemediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir…

Mel Gibson’ın yönettiği ve başrolünü oynadığı bu epik yapım, ülkemiz sinemalarında yıllarca gösterilerek bir rekora imza atmıştır.

Yönetmen: Mel Gibson
Senaryo: Randall Wallace
Görüntü Yönetmeni: John Toll
Müzik: James Horner
Tür: Dram / Savaş / Romantik
Yapım: 1995, ABD, 177 dk.

Oyuncular:

Mel Gibson (William Wallace) , James Robinson (Genç William) , Sean Lawlor (Malcolm Wallace) , Sandy Nelson (John Wallace) , James Cosmo (Campbell) , Sophie Marceau (Prenses Isabelle)

Konu:

13 yüzyıl İskoçyası. İngiliz Kralı Edward, İskoçya’yı da krallığına katmak istemektedir. İngiliz soylularına Prima Nocta, yani topraklarında evlenen her kadınla ilk geceyi geçirme hakkını vererek İskoç halkının ayaklanmasına sebep olur.

Çocukken ailesini ve yakınlarını özgür İskoçya uğruna kaybeden William Wallace, yıllar sonra karısı da öldürülünce halkı organize etmeye ve İngilizleri topraklarından atmaya karar verir.

ÇAĞRI/ THE MESSAGE

Tarihi filmler denince dini içerikli tarihi filmleri atlamak olmaz. Ramazan’da sahur gecelerinin vazgeçilmez filmlerinden biridir ‘Çağrı’ filmi… Her Ramazan’da parça parça izlediğimiz bu film Müslümanlar için ayrı bir yere sahiptir. Anthony Quinn’in Hz. Hamza‘yı canlandırdığı ve muhteşem bir oyunculuk çıkardığı film, tarihi film olarak da başarılı yapıtlar arasındadır. ‘Çağrı’ yönetmenliğini Mustafa Akkad‘ın yaptığı, 1976 yapımı İslamiyet’in doğuşunu konu alan bir dini filmdir. Ayrıca filmin Al Risalah adıyla Doğu versiyonu da, Çağrı filmiyle aynı anda çekilmiştir. Türkiye’de bu film patlama yapmıştır. Film ülkemizde yaklaşık 1 yıl vizyonda kaldı.

Bir dip not olarak, filmde Vahşi’yi oynayan oyuncu ülkesinde iş bulamamış hatta ‘Sen nasıl Hamza’yı öldürürsün’ diye ölüm tehditleri bile almış.

Çağrı filminin müzikleri de en az kendi kadar ses getirmiştir. Filmin müzikleri Fransız müzisyen Maurice Jarre tarafından hazırlanmış olup, Akademi Ödülleri‘ne aday gösterilmiştir.

Çağrı filmini izlemeyen kalmış mıdır bilmem ama tarihi film olarak kendisi favorilerimdendir.

Yönetmen: Mustafa Akkad
Senaryo: H.A.L. Craig, Tewfik El-Hakim
Filmin Türü: Biyografi, Tarih
Yapımcı Firma: Filmco International Productions
Yapım Ülkesi: Lübnan, Libya, Kuveyt, Fas, İngiltere
Orijinal Dili: İngilizce, Arapça
Filmin Süresi: 1976, 177 dakika

Oyuncular:

Anthony Quinn (Hamza), Irene Papas (Hind), Michael Ansara (Ebu Süfyan), Michael Forest (Halid bin Velid), Johnny Sekka (Bilal-i Habeşi), Donald Burton (Amr), André Morell (Ebu Talib), Wolfe Morris (Ebu Leheb), Rosalie Crutchley (Sümeyye), Garrick Hagon (Ammar)

Konu:

‘Çağrı’ filmi İslamiyet’in son peygamberi Hz. Muhammed’in önderliğinde doğup yayılmasını anlatmaktadır. Filmin tamamına yakını Libya ‘da bazı yerleri ise Fas ‘ta çekilmiştir. Filmde Hz. Muhammed‘in yüzü hiç gösterilmemiş sadece bazı olaylar onun gözüyle gösterilmiştir.