Yazan: Bengü Dağlı
Dünyanın şekillenmesine yardımcı olan 4 ana madde Hava, Su, Toprak, Ateş… Kaderleri birbirine bağlanmış dört ülkedir. Asırlar önce Avatar’ın adaletli ve birleştirici etkisiyle mutlu, huzurlu ve barış içinde yaşayan bu dört ülkenin aralarındaki denge, Avatar’ın kaybolmasıyla bozulmuştur. Ateş Ulusu, kabile ulusları Hava, Su ve Toprak’a hâkim olmak için ölümcül bir harekât başlatmıştır. Kabilelere tek bir seçenek sunmaktadır: Tam teslimiyet ya da tam yıkım.
Köylüler, kendilerini savunmak için boş girişimlerde bulunarak, ulusun elementine hâkim olup istedikleri gibi onu “bükebilen” seçilmiş birkaç kişinin arkasında duruyor.
Bir gün genç su bükücü Katara (Nicola Peltz), erkek kardeşi Sokka’yla (Jackson Rathbone) yeteneklerini çalışırken, Aang (Noah Ringer) adlı genç bir çocukla tanışırlar. Aang’ın hava bükme becerileri ortaya çıktıkça, Katara ve Sokka, karşılarındakinin yalnızca son hava bükücü olmayabileceğini fark ederler. Geleceğin habercisi Avatar, bu genç hava bükücü, Ateş Ulusu’nun saldırılarına karşı koyabilecek tek silahtır ve savaşın yıktığı dünyanın düzenini bir tek o geri getirebilir. Fakat çok geç olmadan bükme becerilerinde ustalaşıp olması gereken kahraman olabilecek midir?
İşte bu yazın flaş filmlerinden "Son Hava Bükücü"nün hikâyesi de bu şekilde başlıyor. Her zamanki gibi iyiler ve kötülerin savaşını anlatıyor. Bu senenin flaş filmi dedim çünkü bu film vizyona girmeden kendi kitlesini oluşturmuş durumda… Bunda en büyük etken ise “Son Hava Bükücü”nün “Avatar: The Last Airbender” adlı çizgi dizi…
2005 yılında Nickelodeon, Michael Dante DiMartino ve Byran Konietzko’nun ortaklaşa yaptığı “Avatar: The Last Airbender” çizgi dizisi, dünya genelinde geniş bir hayran kitlesi kazandı. Ülkemiz de dâhil olmak üzere 120’den fazla ülkede gösterilen bu çizgi dizi, deyim yerindeyse bir fenomen oldu.
Dünyada birçok kişinin beğenisini ve takdirini kazanan “Avatar: The Last Airbender”in yapımcıların ve yönetmenlerin dikkatini çekmemesi imkânsızdı. Hal böyle olunca dizi Hollywood’un en iyi hikâye anlatıcılarından M. Night Shyamalan’ın ilgisini çekti. Ve dizi bugünlerde karşımıza sinema filmi olarak çıkıyor.
“Son Hava Bükücü” “Avatar” serisinin su elementine odaklanan Birinci Kitabını anlatıyor. Filmde Avatar Aang’ın, dünyayı kurtarmak amacıyla dört elemente hâkim olmak için çıktığı yolculuk konu ediliyor. Televizyon dizisinde olduğu gibi “Son Hava Bükücü” Güney Kutbundan Kuzeye gidiyor.
Noah Ringer (Aang) , Nicola Peltz (Katara) , Jackson Rathborne (Sokka) , Dev Patel (Zuko) ve Seychelle Gabriel’in (Yue) başrollerinde oynadığı “Son Hava Bükücü”, çizgi dizi Avatar gibi bir etki meydana getirebilecek mi?
Sonuçta 30 küsur saatlik bir dizi sinemaya uyarlanacaktı. Geçtiğimiz gün basın gösterimi yapılan film, birçoklarının özellikle “Avatar”ın çizgi dizisinin hayranlarını hayal kırıklığına uğrattı. Hoş, filmin gösterime girdiği yabancı ülkelerde iyi eleştiri almadığı kulağımıza geliyordu.
İki kez Oscar’a aday olan Hintli yönetmen M. Night Shyamalan’ın gözünden beyazperdeye aktarılan “Son Hava Bükücü” benim için de vasat bir görüntü çizdi. Hemen bir dip not, film 3 boyutlu olarak sinema salonlarına geldi. Evet, filmin görsel bir şölen sunduğu su götürmez bir gerçek. Fakat filmde zaman zaman kopukluklar var. Oyunculuklar hiç de iştah açıcı değil. Başrolde Avatar’ı oynayan Noah Ringer ve 2009 yılında Milyoner filminde oynadığı oyunla büyük bir çıkış yakalayan Hintli oyuncu Dev Patel de dâhil oyunculuklar vasatın üzerine çıkmıyor.
“Son Hava Bükücü” ve “Avatar” dizisini karşılaştıracak olursak; filmde dizinin küçük detaylarına hiç önem vermemişler… Mesela “Avatar”da Zuko’nun bir kaşı yok ama filmde iki kaşı da sağlam ve Zuko karakterinin en önemli özelliğinden biri olan yara izi küçük ve çok amatörce yapılmış… Dizide komiklikleriyle dikkat çeken Aang ve Sokka filmde gayet ciddiler. Ateş Kralı’nı canlandıran kişi, “Avatar” dizisinde yansıttığı karakterden çok uzak…
Son Hava Bükücü”de karakterlerin yansıtılması çok zayıf. Birçok filmin hatası olan her şeyin şıp diye gerçekleşmesi bu filmde de var. Ateş ulusu kendiliğinden ateş yakamıyor, ki bu durum dizinin hayranlarını çok güldürüyor. Forum sitelerinde bu konuya sıklıkla değinmişler…
Aksiyonun hafif kaldığı görsel efektlerin gayet doyurucu olduğu filmin müzikleri de daha iyi olabilirdi.
“Avatar” dizisinin hayranlarını hayal kırıklığına uğratan film, diziden bîhaber olanlar için hafta sonu iyi bir kaçış noktası olabilir, diye düşünüyorum. 103 dakika olan filmin sonunda ikincisinin de çekileceği haber veriliyor.
İyi seyirler…