Hollywood’da bir Türk sinemacı: Selçuk Ergen

Yabancı Sinema
TÜRK sineması artık sadece yurtdışında aldığı ödüllerle değil sinema sektörünün her alanında yetiştirdiği insanlarla da sükse yapıyor. İngiltere’de yaşayan görsel efekt sanatçısı Selçuk Ergen, ülkemiz...
EMOJİLE

TÜRK sineması artık sadece yurtdışında aldığı ödüllerle değil sinema sektörünün her alanında yetiştirdiği insanlarla da sükse yapıyor. İngiltere’de yaşayan görsel efekt sanatçısı Selçuk Ergen, ülkemizde yeteri kadar tanınmasa da Hollywood’un yüksek bütçeli filmlerinde imzası olan bir isim. Star gazetesinde yer alan Selçuk Ergen röportajından önemli ayrıntılar…

Hollywood’da aranan bir efekt sanatçısı nasıl oldunuz?

İngiltere’deki yüksek tahsilimi görsel efekt içeren kısa bir bitirme filmiyle tamamladım. Türkiye’ye dönmeye hazırlanırken, öğrenci projelerini inceleyen görsel efekt endüstrisinin önde gelen firmaların bazılarının dikkatini çekmişim. Görüşmeler sona erdiğinde Londra’da Framestore firmasında kariyerime başlamış oldum. Coca Cola’ya Super Bowl için yaptığımız reklam filminin dışında çalıştığım projelerin tamamı Hollywood filmleriydi.

Sinema artık sadece senarist, yönetmen ve oyuncuların değil teknik ekiplerin de sanat alanı diyebilir miyiz?

Görsel efekt artık sinemanın olmazsa olmazı. Filmlerde çokça kullanılan ve izleyicinin farketmediği görsel efektlerin varlığından bahsederek, görsel efektin günümüz sinemasına olan etkisini vurgulamam yerinde olacak. Bilgisayar ortamında sıfırdan yarattığımız ve gizli-efekt olarak sınıflandırabileceğimiz efekt türü, araba kazalarından tutun da ateşli patlamalar, tozlar, dumanlar gibi birçok realistik formda izleyicinin karşısına çıkabiliyor, sahnelerin içlerine gizlenmiş olarak… Bunun yanı sıra Demir Adam, Harry Potter, Transformers gibi filmlerde bilgisayarda sıfırdan yarattığımız efektlerin ve karakterlerin bu filmlerde başrolleri, gerçek aktörlerle paylaşabildiğinden de bahsedersek, filmlere yaptığımız katkının oldukça fazla olduğu ortaya çıkacaktır. Bu noktada da görsel efekt sanatçısının kendisini sinemacı sayması doğru olacaktır. 

Hangi filmlerde görev aldınız?

47 Ronin, Percy Jackson: Sea of Monsters, Gravity, 

Iron Man 3, Wrath of the Titans, Your Highness, 

Prince of Persia: The Sands of Time, Clash of the 

Titans, Sherlock Holmes, Where the Wild Things 

Are, Into the Storm, Australia, Wanted ve G.O.R.A. Biz, prodüksiyon evresinin bir kısmında ve post-prodüksiyon evresinin tamamında devreye giriyoruz. Zamanımız stüdyo ve bilgisayar karşısında geçiyor. 

Demir Adam 3’teki göreviniz neydi?

Post prodüksiyona ayrılan bütçenin büyük ama sürenin az olması nedeniyle efektler firmalara paylaştırıldı. Bizim görevimiz filmde kötü adamların kullandığı Extremis adlı ilacın oluşturduğu lav görünümlü efekti sıfırdan yaratmak, hayata geçirmekti. 

Bunun yanı sıra bize ayrılan sekanslarda Demir Adam’ın animasyon ve efektlerini de gerçekleştirdik. Liderliğini yaptığım takımın görevi Extremis adlı efekti hayata geçirecek mekanizmayı bilgisayarda 3 boyutlu ortamda yaratmak ve bunun yüzün üzerindeki sahnelerin tamamına uygulanmasını sağlamaktı. Çalıştığımız diğer sahnelerde yaratılması gereken toz, duman, ateş ve patlama gibi görsel efektleri de yine sıfırdan çesitli simülasyon teknikleri kullanarak gerçeğe yakın bir şekilde yaratmaktı görevimiz…

Hollywood’un efekt bütçelerİ dudak uçuklatıyor

Türk sinemasında bu anlamda bir gelişme görüyor musunuz? Genç sinemacılara öneriniz nedir?

Benim de hayranlıkla izlediğim ve dünyanın prestijli platformlarında övgü ve ödüller alan yönetmenlerimizin filmleri yurtdışında göğsümüzü kabartıyor. Ben görsel efekt kariyerime G.O.R.A. adlı film ile Türkiye’de başlamıştım. Takip edebildiğim kadarıyla görsel efekt içeren projeler gerçekleşmeye devam etmekte. Halihazırda üzerinde çalıştığımız Hollywood filmlerine ayrılan bütceler gerçekten dudak uçuklatacak ölçekte. Ancak bu durum, mütevazı bütçelerle de, çok yoğun olmamak şartıyla, kaliteli görsel efekt içeren filmlerin yapılamayacağı anlamına gelmez. Maalesef Türkiye’de spesifik olarak görsel efekt eğitimi verilmiyor. Bu nedenle Türkiye’de üniversitede görsel iletişim tasarımı bölümünü bitirdikten sonra yüksek lisansımı İngiltere’de yaptım. Teknoloji ile doğru orantılı olan bu işe girecek kişilerin kendilerini tüm kariyerleri boyunca geliştirmeleri gerektiğini belirtmem doğru olacaktır. Büyük firmalarda, büyük filmlerde çalışmak isteyen genç sinemacılara verebileceğim en önemli tavsiye, uzmanlaşmak istedikleri alanı önceden belirlemeleri ve İngilizceye hakim olmaları olacaktır. Çünkü yurtdışındaki büyük firmalar çalışanlarını bu doğrultuda işe alıyor. Yıllardır gerek Türkiye’den gerek başka ülkelerden bu işle ilgilenmek isteyen öğrencilerden ve mezun olmuş insanlardan yol gösterme amaçlı e-mailler alırım. Hepsini zamanım yettiğince yönlendiririm, çeşitli tavsiyelerde bulunurum.

Röportajın devamını okumak için tıklayınız!