Dünya Sineması’nda İstanbul Kimliği

Yabancı Sinema
İstanbul’un kentsel ve mimari estetiği Cumhuriyet sonrası ve özellikle son 30 yıllık dönemde kayboldu gitti. Vedat Tek, Mimar Kemaleddin, Mongeri sonrası, toplumla özdeş kültürel öğeleri reddede...
EMOJİLE

İstanbul’un kentsel ve mimari estetiği Cumhuriyet sonrası ve özellikle son 30 yıllık dönemde kayboldu gitti.

Vedat Tek, Mimar Kemaleddin, Mongeri sonrası, toplumla özdeş kültürel öğeleri reddeden mimari akımlar yeni bir estetik değer, özgün bir kent dokusu yaratamadı.

Daha da kötüsü 60’lardan günümüze köyden kente akan şuursuz göç, estetik kaygılardan öte barınabilme ihtiyacı üzerine kurulmuş gelişigüzel gecekondular yarattı. Şu an yaşadığımız kentsel dönüşüm de, mevcut gecekondulaşmanın yıkılarak ya da yeşil alanların yok edilerek, yerine yine aynı amaçlı estetik yoksunu plaza gecekonduları, TOKİ ve subay lojmanları estetiğinde yapılandırılan bir kent inşa edilmesinden öteye gidemedi. Yeterli finansal güce sahip olunsa dahi özgüntop bir estetik duygusu, toplumun sosyo-kültürel yapısına duyarlı bir kent dokusu oluşamadı.

Güçlü sosyal politikalarla donatılmadan, demokratik katılımcılığa kapalı bir şekilde uzun yıllardır süre giden dönüşümsel inşa faaliyetlerinin, betonarme-çelik kompozit yapılı binaların, çift cepheli şeffaf gökdelenlerin, yükselen siluetin, yeraltı metro istasyonlarının bugüne kadar hiçbir görsel değeri ve yeri olmadı bu kentin ve toplumun sinematografik temsillerinde.

Çoğunluğu casusluk ve polisiye konulu filmlerin seyrine doyulmayan mekânları hep Osmanlı mirası tarihi kültürel yapılar ve "alla turca" çevre muhitleri oldu. Dünya Bankası küreselleşmiş bir "metropol" talep ederken, kentsel dönüşüme 400 milyar dolar harcanırken; İstanbul’un kabul gören gerçek kimliği-karakteri hep Osmanlı mimari kültürü ve estetiği oldu, olmaya devam ediyor…

İstanbul’un son 50 yıldır dünya çapında gösterime giren suretleri özetle görmek için tıklayınız…

arkitera.com