‘Yaptığımız İşin Hakkını Aldık’

Türk Sineması
Bağımsız filmler festivali Sundance’tan ‘Dünya Sineması Jüri Özel Ödülü’yle dönen ‘Can’ın yönetmeni Raşit Çelikezer, Türkiye’deki sinema çevrelerinin filme ilgisiz ...
EMOJİLE

Bağımsız filmler festivali Sundance’tan ‘Dünya Sineması Jüri Özel Ödülü’yle dönen ‘Can’ın yönetmeni Raşit Çelikezer, Türkiye’deki sinema çevrelerinin filme ilgisiz kalmasından yakınıyor. Çelikezer, Sundance’tan gelen ödül içinse "Çalıştığınız sektörün sanayisinin olduğu bir ülkede ödülle taçlandırılmak harika bir şey. Orada inanılmaz güzel ağırlandık." diyor.

Altın Portakal’da Behlül Dal Jüri Özel Ödülü’nü kazanan Raşit Çelikezer’in yönettiği ‘Can’, bir ödül de dünyanın en büyük bağımsız film etkinliği sayılan Sundance Film Festivali’nden aldı. Türkiye’den bir filmin ilk kez katıldığı yarışmada Can, ‘Dünya Sineması Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Amerika dönüşü ayağının tozuyla görüştüğümüz Çelikezer, filme ilgisiz kalan sinema çevrelerini, Oscar ve Sundance’tan gelen ödül ile ilgili düşüncelerini konuştuk.

Türkiye’deki sinema çevrelerinin Can’a ilgisiz kaldığından yakınan Çelikezer, "Klasik olacak ama, çok mutluyum. Çalıştığınız sektörün sanayisinin olduğu bir ülkede ödülle taçlandırılmak harika bir şey. Ben ve ekip arkadaşlarım çok mutluyuz. Orada inanılmaz güzel ağırlandık. Yaptığımız işin hakkı sonuna kadar bize teslim ediliyor ve size yeni yaratımlar, yeni yorumlar için güç veriyor." dedi. Yapımcılığını Defne Film Prodüksiyon ve Efekt Yapım’ın ortaklaşa yaptığı filmde Selen Uçer, Serdar Orçin, Yusuf Berkan Demirbağ ve Erkan Avcı gibi isimler rol alıyor. Küçük bir çocuğun, kendisini istemeyen annesiyle yaşadığı sıkıntıları anlatan filmi, kızı Defne ile birlikte tüm çocuklara ithaf eden Çelikezer, "Filme sinema çevreleri neden ilgi göstermedi?" şeklindeki sorumuzu cevaplarken kimseyi kırmamaya özen gösteriyor: "Bildiğim tek bir yol var, o da hikâyemi anlatmak. Ama sinema, ama tiyatro, kim bilir günün birinde belki bir roman ile… Kimse benim filmimi sevmek zorunda da değil. Ancak haber değeri oldukça yüksek bir olayı çok dar kapsamda işleyerek bazı şeyleri kapatmaları beni biraz üzmüştü. Ama artık buna çok takılmıyorum. Nasıl biliyorlarsa öyle olsun. Benim eli kalem tutan herkese saygım sonsuz. Bu hep böyle kalacak."

CAN, DAHA ÇOK FESTİVAL GEZECEK

16 Mart’ta Türkiye’de gösterime girecek Can’ın hikâyesi, birbirlerini çok seven Ayşe ve Cemal’in üzerine kurulu. Hayatları büyük şehirde mutlu ve mesut şekilde devam eden çiftin tek eksiği, bir çocuktur. Normal yollardan isteklerine ulaşamayınca Cemal’in zoruyla illegal yollardan çocuk sahibi olurlar. Başından beri bu duruma karşı tavır alan Ayşe, çocuğu bir türlü bağrına basamaz. Çocuk bir yaşına gelirken Cemal evi terk eder. Ayşe çocuktan kurtulmak için her yolu deneyecek ama bir türlü başaramayacaktır. Hikâyesi kadar oyunculuklarıyla da övgü alan Can’ın daha pek çok festivalde gösterileceğini söyleyen Çelikezer, filmin yol haritasını şöyle çiziyor: "Önce Avrupa, sonra Uzakdoğu’da 5-6 festivalle bağlantı kuruldu. Yaz aylarına kadar plan programlar yapıldı. Anlaşmalar yapıldıkça bunu kamuoyuyla paylaşacağız. Film, martın 3. haftasında da Türkiye’de vizyona girecek. Onun hazırlıklarıyla uğraşıyoruz bu aralar."OSCAR’I FAZLA BÜYÜTMEMEK LAZIM

Sakarya Fırat, Kılıç Günü, Doludizgin Yıllar ve Gökten Üç Elma Düştü gibi dizilerle adını duyuran Raşit Çelikezer, içerik konusunda fazla bilgi vermese de yaz sonuna doğru yeni bir sinema filminin müjdesini veriyor. "Bir gün Türkiye’den de Oscar’da yabancı film adayı çıkar mı?" sorusuna ise "Oscar’ın kriterleri bana göre yıllar içinde çok değişkenlik gösteriyor. O yüzden bir şey söylemek güç. Ama çok büyük yönetmenlerimiz var. Bir gün elbette o kürsüye biri çıkacak. Bundan eminim. Gene de Oscar’ı çok büyütmemekten yanayım. Magazin değeri yüksek bir pozisyon. Benim arkadaşlarım A klasman birçok festivalden büyük ödüllerle döndüler. Bu daha güzel." cevabını veriyor.

Bağımsız filmlerin buluştuğu festival

Sundance Film Festivali, Amerikan bağımsız sinemasının en önemli destekçisi olan, Hollywood film endüstrisi ve onun Oscar temelli üretim şemasına alternatif getirme amacındaki bir festival. Ünlü aktör Robert Redford’un 1981 yılında kurduğu Sundance Enstitüsü tarafından her yıl ABD’nin Utah eyaletinde gerçekleştiriliyor. Festival, Birleşik Devletler Film Festivali (United States Film Festival) adı altında 1978 yılında kuruldu. İlk kuruluş yıllarında geriye dönük filmlere ve film yapım seminerlerine odaklansa da başlangıcından beri Hollywood sisteminin dışında yapılan Amerikan filmlerinde ortaya çıkan karışıklığa dikkat çekmeyi amaçlıyor.