Türk filmleri, Dünyanın Dört Bir Yanında

Türk Sineması
Büyükelçilikler, sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri ve kültür ataşeliklerinin katkılarıyla gerçekleştirilen Türk film haftaları, ABD’den Çin’e, Rusya’dan Brezilya’ya kad...
EMOJİLE

Büyükelçilikler, sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri ve kültür ataşeliklerinin katkılarıyla gerçekleştirilen Türk film haftaları, ABD’den Çin’e, Rusya’dan Brezilya’ya kadar tüm dünyada ilgiyle takip edildi.
Türkiye’yi ve Türk filmlerini tanıtmak amacıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında son 3 yılda yurt dışındaki 56 şehirde 220 bin kişi Türk filmlerini izledi. Film haftaları, tanıtımın yanı sıra film yapımcılarının yabancı yapımcılarla tanışarak fikir alışverişi yapabilmelerine de olanak sağladı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Cem Erkul, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, film haftalarının Türk sinemasının yurt dışı pazarına girişini sağladığını ve birçok ortak yapım projesine imza atıldığını söyledi.

Genel Müdürlük olarak ana görevlerinin Türk sinemasının tanıtımı olduğunu ifade eden Erkul, ”İlk başladığımızda festivaller içerisinde Türk film günleri yapıyorduk. Sonraki yıllarda haftalar yapılmaya başlandı ve ulaştığımız kişi sayısı arttı” dedi.

Türkiye’yi hiç tanımayan insanların Türk filmleri hakkında bir fikre sahip olduğunu vurgulayan Erkul, ”Türkiye’ye ilişkin görüntülerin sinemada yer almasını hedeflemiştik, beklediğimizden daha iyiyiz. Son 3 yılda 56 şehirde 450 gösterimle 220 bin seyirciye ulaştık. Filmlerimiz izlendi, Türkiye ile ilgili bir esere tanıklık edildi. Bu bence çok önemli bir başarı” diye konuştu.

Üretilen sinema eserinin izlenmesinin ve eserin insanlara ulaşmasının önemine değinen Erkul, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Bazı ufak tefek sıkıntılarımız oluyor elbette, bunların hepsini aşacağız. Türk film haftasını daha önce düzenlediğimiz ülkelerde sorun yaşanmıyor. Asya’nın en uç noktasından başlayan ve Los Angeles’a kadar devam eden ülkelerde film günleri yapmışız. Bu güzel bir gelişme ama yeterli değil, çoğalması gerekir. Bundan sonra nitelik konusunda kaygılarla çalışmak istiyoruz.

Film haftalarını yurt dışındaki büyükelçiliklerimiz, sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri, kültür ataşeliklerimiz aracılığıyla düzenliyoruz. Herkesle bir bütün olarak gerçekleştiriyoruz, bu çok gurur verici bir işbirliği. Film haftası, film marketi, film günleri denildiği zaman Türkiye’ye dair ne varsa hepsini bir arada bulabilme imkanı sunuyoruz insanlara. Bu da ilgiyi artırıyor.”

Artık bazı ülkelerin kendilerine Türk filmi haftası talebiyle geldiğini dile getiren Erkul, ”Hedefimiz bütün ülkeler için aynı talebin gelmesi. Elbette Avrupa coğrafyası ile sınırlı değiliz. Türk filmleri 61 ülkede gösteriliyor” dedi.

”Türkiye markası oluştu”

Görsel ve işitsel eserler konusunda, özellikle sinema alanında Türkiye markası oluştuğunu vurgulayan Erkul, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Sinemamızı hak ettiği yere götürecek çalışmaları sektörle birlikte yapmalıyız. Sinema yaratıcı endüstrinin, yaratıcı ekonominin bir parçası. Kitap, bilgisayar yazılımları, sinema filmleri, diziler bunların hepsi bir bütün. Bu bütünün kilidini de Türk sineması açıyor. Türk müziğini ilk kez dinleyen biri hoşuna giderse internette buluyor dinliyor. Sonrasında Türkiye hakkında farklı bilgilere de ulaşıyor.

Sinemanın güzelliklerinden biri de birçok sanat dalını içinde barındırıyor olması. Ürün ortaya çıktığında aklınızda farklı şeyler uyandırıyor, herkes kendine dair bir şeyler bulabiliyor. Dizilere ilk başta şüpheyle bakılıyordu, gerçekten izleniyor mudur, satıyor mudur diye. Şimdi geldiğimiz noktada 116 farklı dizimiz 76 ülkeye satılmış. Güzel bir noktadayız.”

Film haftalarında Türk sinemasına tanıklık etmiş eserlerin de yer almasını istediklerini kaydeden Erkul, Yeşilçam’ın kilometre taşlarına yönelik film haftası ve festivallerden talep geldiğini sözlerine ekledi.

AA