Artanç Savaş’ın haberi
Fightstunts adlı grubun lideri, "Yeniçerileri canlandırmak büyük bir onur. Çekimde yaralansak da devam ettik. Bize en çok güç veren ise Türk kahvesiydi," diyor.
Tüfek icat edileli ve dolayısıyla mertlik bozulalı yüzyıllar oldu. Ama Avrupa’nın tam da göbeğinde, Çek Cumhuriyeti’nde bir grup genç adam, kılıçları ve yüzyıllar öncesinin savaş tekniklerini en az geçmişin şanlı kahramanları kadar başarıyla kullanıyor. Bu nedenle dünyanın neresinde tarihi bir film veya dizi çekilecek olsa, yapımcılar ilk onların kapısını çalıyor. Luc Besson’un Jeanne D’arc’ı, Kevin Reynolds’ın Tristan ve Isolde’u ve Paul W. S. Anderson’ın Üç Silahşörler’i; ‘profesyonel savaşçı’ grubu Fightstunts’ın rol aldığı yapımlardan sadece birkaçı. Onları izlediğimiz son yapım ise, sinema tarihimizin en pahalı filmi Fetih 1453. Malum, filmi beğenenler de var, ağır şekilde eleştirenler de. Ama tüm izleyiciler, savaş sahnelerini başarılı buldu. Bu nedenle Fightstunts’ın lideri ve koreografı Martin Turecek ile çekimlerde neler yaşadıklarını ve modern zamanlarda bir Ortaçağ savaşçısını canlandırmanın nasıl bir his olduğunu konuştuk. Turecek’in sözlerinden satır başları şöyle:
– "Gelmeden önce dersimizi çalıştık. Farklı kaynaklardan İstanbul’un fethini en ince ayrıntısına kadar öğrendik. O dönemki askerlerin psikolojisini anlamaya da gayret ettik. Fethe dair en çok etkilendiğimiz konu da Fatih’in gemileri karadan yürütmesiydi." – "Türkiye’ye 14 kişilik bir grupla geldik. Çekimler sırasındaki en büyük zorluk, ağustos sıcağında kilolarca ağırlıktaki zırhlar ve silahlarla performans sergilemekti. Çok benzin tüketen eski Amerikan otomobilleri gibi, biz de her adımda su içiyorduk."
KAHVE VE ÇAY, DOPİNG ETKİSİ YAPTI
– "Ekibi ayakta tutanlar, Türk kahvesi ve çaydı! Bu iki geleneksel içecek, üzerimizde sihirli güç iksirleri gibi etki yaptı. Çekim sonrası nargile keyfi yapmayı da ihmal etmedik tabii ki!"
– "Bizim işimiz savaşmak, yaralanmak ve bazen de ölmek. İnandırıcı olmamız şart. Bu yüzden en çok koreografi üzerinde çalışıyoruz. Vücudunuzun hangi noktasına darbe aldığınızda, nasıl düşeceğinizi bilmezseniz, inandırıcılık kaybolur."
– Savaşmanın yanı sıra akrobasi, dengeli düşme konularında da eğitimliyiz. Tüm hareketlerimizi önceden planlıyoruz. Yani sahneler doğaçlama çekilmiyor."
YARALANMALAR YAŞANDI
"Fatih Aksoy, şu ana kadar çalıştığımız en özel yönetmenlerden biriydi. Bize gösterdiği yakınlık, işimizi çok kolaylaştırdı. Ulubatlı Hasan’ı canlandıran İbrahim Çelikkol da gerçek bir savaşçının yüreğine sahip! Onunla birlikte rol almak büyük bir keyifti." "Önlemlere rağmen yaralanmalar yaşanıyor. Ama Fetih 1453’ün çekimleri sırasında, ufak yaralanmaları dikkate almadan rollerimizi canlandırmaya devam ettik. Çünkü çekimlerin durması, hem maddi zarara neden oluyor hem de ekibin ününü kötü etkiliyor." "İki tarafın askerlerini de canlandırdık, ama Osmanlı askerlerinin, özellikle yeniçerilerin efsanevi gücünü çok iyi biliyorduk. Bu yüzden rolümüzle gurur duyduk."
Sabah