Akın, "Die Welt" gazetesinde yayınlanan röportajında, Yılmaz Güney ile ilgili bir senaryo üzerinde çalıştığını, Güney’in 100’ün üzerinde filmde oynadığını, 60 film yazdığını ve 25’ini sahnelediğini, kendisiyle ilgilendiğini belirterek, "Onu etkileyenler de benim ilgimi çekiyor. Bunlardan birisi ‘Hudutların Kanunu’ adlı filmin yönetmeni Lütfü Akad’dır" dedi.
Güney’in bu filmde, Sergio Leones’in Dollar filmindeki Clint Eastwood gibi oynadığını ifade eden Akın, Güney’in de Eastwood gibi dar bir yüzü ve benzer bir sakalı olduğunu, benzer bir şapkayla şal taktığını kaydetti.
Akın, "Filmde maço biri gibi görünüyor" şeklinde yorum yapılması üzerine de, "Maçoydu. Silah tutkunu, kadınların kahramanı, Maocu, entelektüel, şair ve bir film yapımcısıydı. Filmleri severdi. Bu büyük bir çatışmaydı. Solcular ondan, olduğundan daha çok didaktik çalışmasını istiyordu. Sinemacı olduğu için ciddiye almadılar. Fransız ‘Cahiers du Cinema’ yapımcıları onu ceza evinde ziyaret etti.
İçine kapanık bir entelektüel bekliyorlardı. Bunun yerine bir gangster tipiyle karşılaştılar" şeklinde konuştu.
Güney’in hapiste yattığı yılları ve ceza evinden film yaptığını anlatan Akın, ceza evinden kanser olduğu için kaçan Güney’in 47 yaşında Paris’te hayatını kaybettiğini kaydetti.
Akın, ayrıca, hazırlamakta olduğu "Cennet Bahçesindeki Çöp" (Müll im Garten Eden) adlı belgesel filmi gelecek yıl Cannes’a yetiştirmek için bitirmeye çalışacağını ifade ederek, boks şirketi sahibi Ahmet Öner hakkında yaptığı film için de henüz uygun bir son bulamadığını sözlerine ekledi.
Güncel Haber