Atilla Dorsay’ın yazısı
Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle 64. Cannes Film Festivali’nde yer alan Nuri Bilge Ceylan, henüz ödül konuşması hazırlamamış.
İstanbul-Nice uçağında Bir Zamanlar Anadolu’da filminin hemen tüm ekibini bulunca şaşırdım. Ben ki onları Cannes’da Altın Palmiye için yarışan filmleri üzerine ilk bilgileri almak için nasıl bulacağımı düşünüp duruyordum!… Üstelik filmin gösterimi son gün olan 21 Mayıs’a sarktığından, böyle erkenden geleceklerini de hiç beklemiyordum. Filmin Avrupa Konseyi ödüllü yapımcısı Zeynep Özbatur, yarışmaya alındıkları haberinin çok geç geldiğini söylüyor: "Haberi İKSV’nin İstanbul Festivalinin 30. yılı gecesinde aldık. Hiç bu kadar gecikmemişti. Bize bu yıl çok sayıda iyi film olduğunu, onun için sonucun geciktiğini söylediler." Filmin son güne konması konusunda ise birkaç gün önce İstanbul’da olan Yunan yönetmeni Theo Angelopoulos onlara şöyle demiş: "Hiç merak etmeyin. Benim Sonsuzluk ve Bir Gün filmime de öyle yaptılar. Ama o yıl Altın Palmiye’yi aldım." Özbatur filmin Ceylan’ın şimdiye kadar çektiği en konuşmalı ve de en pahalı film olduğunu ekliyor. Nuri Bilge Ceylan ise heyecanını saklamaya çalışıyor: "Artık kaşarlandık sayılır." Ama yine de saklayamıyor. Filmin belkemiği, Üç Maymun’dan bildiğimiz yüzünü gösterişli bir bıyık altında saklayan oyuncu Ercan Kesal’ın vaktiyle mecburi hizmeti sırasında yaşadığı bir olay imiş. Senaryo yazımı da, çekimler de çok uzun sürmüş. İlk çıkan kopya üç buçuk saat sürüyormuş. Bunu 157 dakikaya indirmişler: "Yine de festivalin en uzun filmi. Belki bunun için son güne koydular." Ceylan filmi daha çok kısaltamadıklarını, hikayenin bu süreye ihtiyacı olduğunu söylüyor. Soruyorum: "Kazanırsan, Üç Maymun’da ödül aldığındakine benzer bir slogan atacak mısın diye…" Hani o unutulmaz ‘mahzun ve yalnız memleketim’ edebiyatı… Gülüyor: "Öyle sözler önceden hazırlanmaz. Gelirse anında gelir." Ceylan bu kez filmin satışı için yabancı firmaları aradan çıkardıklarını, bizzat kendilerinin satış yapacağını söylüyor: "Onlar ilk gelene veriyor ve çok düşük fiyatlara satıyorlardı". Ama filmin sona kalmasının olumsuz bir etkisi olabileceğini ekliyor: "Benim filmlerim kafalara yerleşip etkisini sonradan gösteren filmler. Onun için sona kalması olumsuz etki yapabilir. Ama sanırım bunu aşacağız." Filmin baş oyuncusu Yılmaz Erdoğan ise biraz da gezmek için bir hafta önce geldiklerini söylüyor. Ama uçağın gürültüsü içinde konuşmak istemiyor, "Sonra Cannes’da görüşelim," diyor.
Sabah