Onlar En Sert Kovboylar!..

Filmler
Derleyen: Bengü Dağlı Daha önce "Spagetti Western" filmleri diye birşey duydunuz mu bilmiyorum ama ben bir dönem tiryakisi olduğum ailecek televizyon başından gözümüzü kırpmadan izlediğimiz ...
EMOJİLE

Derleyen: Bengü Dağlı

Daha önce "Spagetti Western" filmleri diye birşey duydunuz mu bilmiyorum ama ben bir dönem tiryakisi olduğum ailecek televizyon başından gözümüzü kırpmadan izlediğimiz filmlere "Spagetti Western" denildiğini yakın zamanda öğrendim.

Peki nedir bu Spagetti Western" filmler?

Spagetti Western 1960 – 1975 yılları arasında Avrupa’da çoğunlukla İtalyan yapımcı ve yönetmenler tarafından üretilmiş Western filmlerine (Kovboy filmleri) verilen addır. Bu nedenle bazen Italo-Western olarak da adlandırılırlar.

1960’larda bir grup hevesli İtalyan yönetmenin Amerikan Kovboy filmlerine öykünerek yapmaya başladıkları bu düşük bütçeli filmler başlarda küçümsenmiş ve sırf bu nedenle Spagetti Western gibi pejoratif bir adla anılmaya başlanmıştı. (Spaghetti bir tür İtalyan makarnasına verilen addır). Sonraki yıllarda başta Sergio Leone olmak üzere birçok yönetmen bu türün saygın örneklerini ürettiler. 1970’lerin sonlarına gelindiğinde yaklaşık 600 kadar Spagetti Western filmi çekilmişti ve bugün Western film türünün geniş bir alt türünü oluşturmaktadır.

Western türünün ortak özellikleri:

Spagetti Westernler taklit ettikleri Amerikan Western filmlerinden bazı açılardan farklılaşırlar. En önemli özellikleri, istisnaları olmakla birlikte, Amerikan filmlerine kıyasla çok daha düşük bir bütçe ile çevrilmiş olmalarıdır. Çekimlerin, maliyetlerin daha düşük olduğu Cinecitta gibi İtalyan ve diğer bazı Avrupa stüdyolarında gerçekleştirilmiş olması ve filmlerde yıldız oyuncular yerine tanınmamış İtalyan oyunculara yer verilmiş olması Spagetti Westernlerin ucuza maledilmelerinin başlıca nedenleridir. Filmler her zaman İtalyan yönetmenler tarafından çekildi.

Stüdyo çekimlerinin haricindeki dış çekimler, Amerika’da konunun geçtiği Vahşi Batı bölgesine çok benzemesi nedeniyle İspanya’nın güney bölgelerinde gerçekleştirildi. Özellikle de İspanya’nın Endülüs bölgesinde yer alan Tabernas Çölü ve Sardunya adası Spagetti Westernlerin çekildikleri doğal platolardır. Tek tük birkaç Spagetti Westernin bazı dış sahneleri ABD’de ve Arjantinde çekildi.

Western filmlerinin tamamına yakınının dili İtalyanca’dır. Hiç tanınmamış bazı Amerikalı aktörler Spagetti Westernlerle ünlü oldular (örneğin Clint Eastwood ve Lee Van Cleef), bazıları da ABD’de yıldızları söndükten sonra bu filmlere geçiş yaptılar (örneğin: Stephen Boyd, John Ireland, Broderick Crawford ve Joseph Cotten). Maço karakterli bir tür olduğu için kadın oyunculara çok az yer verildi. Zencilerin de hemen hemen hiç görülmediği Spagetti Westernlerde Meksikalılar ya haydut ya da din adamı olarak resmedildiler. Bu durum birçokları tarafından ırkçılık ve ayrımcılık olarak değerlendirildi.

Bu türün müzikleri de oldukça farklıdır. Başta Ennio Morricone olmak üzere Spagetti Westernlerin müziklerini yapan besteciler insan sesi, ıslık, ağız armonikası, elektrogitar ve org gibi elektronik müzik aletlerini de kullanarak oldukça farklı psychedelic bir müzik türü elde ettiler. Bu çok akılda kalıcı müzikler zaman zaman filmlerin bile önüne geçmiştir. Sergio Leone‘nin ekibinin ayrılmaz elemanı besteci Morricone’nin müziği aksiyonla o kadar olağanüstü bir uyum gösterir ki, bazı araştırmacılar Leone’nin filmlerini opera eserleriyle kıyaslarlar.

Bu filmlerde bilinen anlamda iyi ve idealist karakterlere pek rastlanmaz. Filmin baş oyuncusu da bir aziz değildir. Zaafları olan anti-kahramanlar. Genelde intikam, soygun, ödül avcılığı, çete kurarak suç işleme üzerine kurulmuş olan temaları Amerikan filmlerine göre çok daha sert bir şekilde işlendi. Acı çeken insanlar, işkence, aşağılama, kan ve şiddet hiç çekinilmeden en ince ayrıntısına kadar ekranda gösterilir. Suyun olmadığı bir bölgede haftalarca zaman geçiren karakterlerin yağlı saçları, terden vücuduna yapışmış giysileri, tozlu yırtık çizmeleri çok yakın çekimlerle adeta seyircinin gözüne sokulur. Bunlar Amerikan filmlerinde fazla göze çarpmayan detaylardır.

Spagetthi Western’in En İyi Örnekleri

Konusunu Amerikan Folklorundan alan ve doğal olarak da ilk kez ABD’de üretilmeye başlanan Western filmleri başından beri Avrupalılar tarafından çok sevilmişlerdi, hatta sinemanın ilk yıllarından itibaren Avrupa’da da bazı western filmleri çekilmişti. Ancak bütün dünyada olduğu gibi Avrupalılar da uzun yıllar boyunca tek Western film üreticisi olarak ABD’ye bağlı kaldılar. 1960’larda ABD’de bu tür filmlerin üretiminin azalmasıyla Avrupa ülkelerinde elde edilmeleri zorlaşınca bu ülkeler bir arayış içine girerek kendi filmlerini kendileri çekmeye başladılar.

İlk Avrupa Westernleri tahminlerin aksine İtalya’da değil İspanya’da yapıldı. Bunlar bir takım Zorro filmleri ile B türü ucuz kovboy filmleriydi. Aralarında en dikkat çekici olan film 1961 tarihli Savage Guns’dı, Richard Basehart‘ın başrolünde oynadığı bu film ABD toprakları dışında da Western çekilebileceğini kanıtladı. 1962’de bunu The Treasure of Silver Lake adlı Alman filmi takip etti. Başrolünde Amerikalı Lex Barker ve Fransız Pierre Brice oynadı ve film Yugoslavya’da çekildi. Bu film de Avrupa’da çok popüler oldu. Artık yol açılmıştı, ertesi yıl kaliteleri tartışılır da olsa iki düzine Alman, İtalyan ve İspanyol Western çekildi.

1964 yılında adı sanı duyulmamış bir İtalyan yönetmen olan Sergio Leone‘den Akira Kurosawa’nın 1961 tarihli epik samuray filmi Yojimbo’nun bir Western uyarlamasını çekmesi istendi. Eline sadece 200.000 dolar para ve stüdyonun önceki projelerinden artan negatifler verildi. Kadrosunda ise besteci Ennio Morricone, kameraman Massimo Dallamano bir de TV filmleri çeviren ABD’li isimsiz bir aktör olan Clint Eastwood vardı. Şirketin hiçbir beklentisi yoktu, seyredilip köşeye atılacak ucuz bir film bekliyorlardı, ancak Per un Pugno di Dollari (Bir Avuç Dolar İçin) o zamana kadar yapılmış westernlerden çok farklı bir film oldu. Artık Spagetti Western doğmuş olduğu gibi hem Sergio Leone’nin hem de Clint Eastwood’un Dünya çapında ünlenmelerine de yol açtı.

1965 yılında Leone bir devam filmi çekti; Per qualche dollaro in più (Birkaç Dolar İçin) adlı westernde bu kez Eastwood’un yanında Hollywood’da küçük roller oynamış yine tanınmamış bir Amerikalı olan Lee Van Cleef vardı. Bu filmden sonra Lee Van Cleef de uluslararası bir star oldu. 1966 yılında ise Spagetti Westernlerin en ünlüsü olan ve Sergio Leone’nin Dolar Üçlemesi‘nin son filmi Il Buono, il brutto, il cattivo (İyi, Kötü ve Çirkin) geldi.

1968’de Sergio Leone Once Upon a Time in the West (Batıda Kan Var)‘ı çekti. Bu o zamana kadar yapılmış en kaliteli ve pahalı Spagetti Wester’ndi. John Ford ve Howard Hawks gibi Amerikan Westernlerinin babalarına bir saygı duruşu niteliğinde olan bu görkemli filmde aralarında Henry Fonda, Charles Bronson, Jason Robards Jr., ve Claudia Cardinale‘nin de olduğu birçok ünlü oynadı.

Başta Amerikan Westernlerine öykünerek ortaya çıkan Spagetti Westernler sonunda onları da etkiledi ve bu türün yakaladığı başarı Amerikan Westernlerinde bir dirilmeye de yol açtı ve ABD’de The Professionals (1966), Butch Cassidy and the Sundance Kid (1969), The Wild Bunch (1969), High Plains Drifter (1972) gibi birçok yeni güçlü western yapıldı.

1970’lerin başında bu tür artık cazibesini yitirmeye başladı. Taze kan olarak türün içine mizah enjekte edilmeye çalışıldı, Terence Hill (Mario Girotti) ve Bud Spencer (Carlo Pedersoli) ikilisinin oynadıkları Trinity serileriyle bir süre daha idare edilmeye çalışıldı. 1970’lerin ortalarında arkada 600 film bırakarak yerlerini karate filmleri ve benzer türlere bıraktılar.

Robert Rodriguez’in Desperado’su (1995) gibi çok sonraları ortaya çıkan bazı filmleri "modern Spaghetti Westernler" olarak kabul eden sinema eleştirmenleri de vardır.

Filmlerden seçme sahne videoları 2. sayfada