Livorno’dan Bir Aile Hikayesi

Filmler
Ali Erden Livorno yazında “En Güzel Anne” yarışmasıyla 1971 yazıyla başlayan Gördüğüm En Güzel Kadın’da, dönemler komik ve tatlı bir sinema diliyle anlatılıyor. Karabinyeri, yani jan...
EMOJİLE

Ali Erden

Livorno yazında “En Güzel Anne” yarışmasıyla 1971 yazıyla başlayan Gördüğüm En Güzel Kadın’da, dönemler komik ve tatlı bir sinema diliyle anlatılıyor. Karabinyeri, yani jandarma polis olan Mario’nun (Sergio Albelli) eşi, Bruno ve Valeria’nın anneleri Anna Michelucci (Micaela Ramazotti), yılın annesi seçiliyor. Mario, güzeller güzeli karısını herkeslerden kıskanıyor. Bu kıskançlık öfkeye dönüşünce, Anna çocuklarını alıp evi terk ediyor. Film, 2009 yılına gidiyor. Milano’da bir parkta uyanan profesör Bruno Michelucci (Valerio Mastandrea), tarifsiz kederler içinde uyuşturucuya başvuruyor. Dünyanın iyi insanlarından sevgilisi Sandra’dan (Fabrizia Sacchi) bile uzaklaşmak istiyor Bruno. Ardından memleketi Livorno’ya doğru yola çıkıyor. Yaşlı annesi Anna (Stefania Sandrelli), kanser tedavisi için hastanede. Kız kardeşi Valeria (Claudia Pandolfi), kocası Sergio’dan (Alessio Silipo) ayrı yaşıyor. İki genç oğlan çocukları var. Zihninde sürekli geçmişin hatıralarına doğru yolculuğa çıksa da hiçbir şey Bruno’nun içindeki boşluğu dolduramıyor. Annesi ve kız kardeşiyle çocukluğunda aslında müthiş maceralar yaşamış Bruno. Anna, öyle güzel ki, otelde kalan sanat yazarı bir gazeteci onu keşfediyor ve Anna’nın küçük de olsa figüran olarak sinema hayatı başlıyor. Yönetmen, 1981 yılını da yansıtıyor. Bu dönemde de önemli anlar yaşıyor Anna ve çocukları. Anna, bir avukatın yanında çalışmaya başlıyor. Çocukları olmayan bu zengin aileye mutluluk veriyor belki de. Bu dönemde, kalp hastası Bruno ve Valeria’nın babası Mario da ölüyor. Günümüze gelen film, orijinal adına uygun güzel ve yüreklere oturan anları yansıtıyor. Anna, ölmeden önce, kendisine yıllarca aşık Nesi’yle (Marco Nesseri) evlenerek onu da mutlu ediyor. Anna hep coşkulu ve mutluluk saçan bir kadın.
 
Unutulmaz güzel Sandrelli

Orijinal adı İlk Güzel Şey olan 2010 yapımı La Prima Cosa Bella/ Gördüğüm En Güzel Kadın, sadece insanların değil, Livorno şehrini de yansıtıyor perdeye. Toskana bölgesindeki sol ruhlu Livorno şehrinde 1964 yılında doğan Paolo Virzi için, İtalyan komedi geleneğini sürdüren yönetmenlerden deniliyor. İşçi sınıfının ortasında büyüyüyen yönetmen, çocukluğunda Charles Dickens ve Mark Twain’i okumuş. Ama, filmleri buralara pek uğramadı bu yönetmenin. Vinzi, bu filminde müzikleri de bestelemiş. Filmin senaryosunu da, Francesco Bruni ve Francesco Piccolo’yla ortak yazmış yönetmen. Filmin belki de en unutulmaz karakteri yaşlı Anna’yı canlandıran Stefania Sandrelli, 1946’da Toskana bölgesinde doğdu. İtalyan sinemasının, Sofia Loren kadar olmasa da önemli kadın oyuncularından. 1960’lar ve 1970’lerde güzelliğiyle perdede ışık saçtı Sandrelli. Günümüz sinemalrında ışık saçan güzellikler pek bulunmuyor. Sandrelli, 1980’lerde erotik filmlerde de görünmeye başladı. Jean Paul Belmondo’yla büyük aşk yaşayan Sandrelli, 1960’lardan başlayarak önemli yönetmenlerin filmlerine yüzünü armağan etti. Pietro Germi, Bernardo Bertolucci, Ettore Scola bunlardan birkaçı. Anna’nın gençliğini canlandıran Micaela Ramazotti de yönetmen Virzi’nin eşi. Livorno şehrinin çarpıcı mekanları filmin armağanı. İtalyan sinemasına özgü, birçok karakterin hikâyede yer alması her devirde seyircinin zihnini karıştırıyor.

Bu İtalyan sinemasının karakteristik ruhu. “Yeni Gerçekçilik”ten, Luchino Visconti’den, Federico Fellini’den, Michelangelo Antonioni’den ve birçok ustasından beri bu böyle. Sinema dünyasının en özel ve büyülü yeri burası…

Taraf Gazetesi