Raporu hazırlayan doktorlardan Peter Byrne, filmin mizahının ve şiddetinin bütünüyle bu yanlış anlama üzerine kurulu olduğunu söyledi. Byrne, ‘Film, şizofrenlerin iki karaktere sahip olduğu ve bu ikinci karakterin her zaman şeytan olduğu yönünde bir anlayışa yol açıyor ki, bu çok yanlış’ dedi. Filmlerde akıl hastalıklarının genellikle böyle yanlış yorumlandığını söyleyen doktor, çoğu filmde psikolojik rahatsızlığa sahip olan karakterler ölümsüz, psikopat ve deli olarak tanımlanıyor’ diyerek film endüstrisini eleştirdi.
Hollywood’un hala akıl hastalığına sahip insanlara karşı önyargılı olduğunu belirten doktor, 2000 yılında gösterime giren ‘Ben, Kendim ve Sevgilim’ filminde de çoklu kişilik bozukluğuna sahip başrol karakterinin akli dengesi bozuk bir insana gülmeyi içerdiğini söyledi. Doktor ayrıca Russell Crowe’un başrolünü oynadığı ‘Akıl Oyunları’ filminin şizofreni hastalığını betimlenmesine ilişkin daha realist bir portre çizdiğini söylüyor. Doktor, ‘Akıl Oyunları’ filmini bu özelliğiyle taktir ediyor.