“Dehşetin Gözleri” Çok Korkutacak!

Filmler
Hollanda’nın peyniri mi meşhur yoksa korku filmleri mi?” diye sordurtmasa bile eli yüzü düzgün bir seyirlik olan Dehşetin Gözleri, bu tür hayalet hikayelerinde alışık olduğumuz üzere yaylı...
EMOJİLE

Hollanda’nın peyniri mi meşhur yoksa korku filmleri mi?” diye sordurtmasa bile eli yüzü düzgün bir seyirlik olan Dehşetin Gözleri, bu tür hayalet hikayelerinde alışık olduğumuz üzere yaylı nefesli tınılarla desteklenen sakin, soğuk mavi /gri bir renk tonlamasına sahip olarak açılıyor. Karşımızda Hollandalı bir çekirdek aile var. Baba Paul olan bitenin farkında olmadan ailesine sahip çıkmaya çalışan düzgün bir adam ama anne Christine’nin bir sırrı var. Evin çocuğu Lisa başından beri annesinde tuhaf bir şeylerin olduğunun farkında ama bir şey de konduramıyor. Derken Christine’nin annesi ölüyor ve sahip olduğu metruk konak bizimkilere kalıyor. Lisa sağda solda oynarken oluşan doğaüstü fenomenler sırasında kendisinin Christine’nin ölü ikizi olduğunu söyleyen bir hayaletle iletişime geçiyor ve olaylar bu noktadan itibaren kopuyor.

Konu güzel hatta imrendirici… Anneden kalan konağı görünce ne demek istediğimi anlarsınız. Türk insanına en fazla dedesinden tarla kaldığı ve onu almak içinde yıllarca avukatların peşinde süründüğü için bu lanetli miras vaziyetleri Avrupa sinemasının karanlık tonlarına çok yakışıyor. Fakat miras kalan evde büyüyen / gizlenen lanet üzerine izlediğimiz yüzlerce filmden sonra bu türde verilen bir örneğin etkileyicilik kazanmak için çok güçlü bir hikayeye ve şok edici bir finale sahip olması gerek. Peki ama bu ne kadar mümkün?

Ötekisinema.com