Makas Eller, Beter Böcek, Hayalet Gelin, Ed Wood gibi filmleriyle tanınan Burton yanına vazgeçemediği ‘ortağı’ Johnny Depp’i de alarak yine unutulmaz bir filme imza attı. Depp’in yanısıra Anne Hathaway, Helena Bonham Carter‘ın da oyuncu kadrosunda yer aldığı filmin ilk fragmanı yayınlandı ve internette izlenme rekorları kırdı.
Bu arada filmi izlemek isteyen Türk sinemaseverlerin 5 Mart 2010 tarihine kadar beklemesi gerektiğini de hatırlatalım.
Yönetmen Tim Burton, ABD’nin San Diego kentinde düzenlenen Comic Con Uluslararası Çizgi Film Fuarı’da gazetecilerle yeni filmini konuştu.
Burton; Alice Harikalar Diyarında romanını sinemaya uyarlamaya iten sebebin ne olduğunu şöyle anlattı: "Aslına bakılırsa bu kitap da çizgi romancılığa pek yakın duruyor. Her ne kadar temelini bu kitaptan alan ve çok beğendiğim bir versiyon görmemiş olsam bile, burada birtakım sıradışı olayların art arda geldiğini hep bildim ve bundan da çok hoşlandım. Kitaptaki herkes bir parça çılgın ve kitapta görece pasif bir küçük kızın bölümden bölüme geçişini izliyorsunuz. Bu bakımdan hikâyeler ve kitapların ikonik duruşları bir yana, hiçbir zaman bu kitapta çekmeye değer, sinemaya aktarılabilir düzeyde bir filmin yer aldığı duygusuna kapılmamıştım. Bu beni filmi çekmeye itti."
Usta yönetmen kitaba ne kadar sadık kaldığını da şu sözlerle dile getirdi: "Jabberwocky Şiiri de dahil olmak üzere, filmin hemen tamamı Lewis Carroll’ün malzemesine dayalı. Önceki Alice filmleri hep küçük bir kızın bir dolu garip karakterle oradan oraya geçişi üzerineydi. Ben ise ekibimle bunun da ötesine geçmeye ve manası olan, tutkulu bir hikâye anlatmaya çalıştım."
Carroll’ın kitabından daha önce yapılan uyarlamaları izlediğini de söyleyen Burton; gülerek bu konudaki ilginç bir deneyimi de anlattı gazetecilere: " Hatta aralarında, 1970’lerde izlediğim bir müzikal porno olduğunu bile anımsarım."
Filmdeki Çılgın Şapkacı karakterini Johnny Depp‘in üstlenmesi nasıl oldu" sorusuna da şu yanıtı verdi Tim Burton: " Johnny giyinip kuşanmayı seviyor. Alice Harikalar Diyarında karakterleri ile, hemen tümü çok fazla alt metin olmaksızın yeterince çılgın görünüyorlar zaten. Zannediyorum ki Johnny bunun da dibine, insani bir şeyler, bir tür nitelik katmayı tercih etmek istemiş olmalı. Şapkacıyı biraz daha anlamaya çalışmış olmalı. Kaldı ki biz filmde hemen her karaktere kendi iç deliliğini teslim etmeye çalıştık. Johnny de bunu keşfetmekte gayet iyiydi. çünkü sanırım o zaten çılgının biri." (Hürriyet)