Türkiye’de bir dönemin aydın ve yazarlarının yetiştiği radyo darbe dönemlerinde evlere sansürsüz haber ulaştırmasıyla tanınıp, "Haber BBC’den alınır" cümlesiyle anıldı.
İngiltere hükümetinin sağlık sektöründen eğitime kadar çeşitli alanlarda ve kurumlarda yaptığı kamu kesintileri sonucunda Türkçe dahil toplam 32 farklı dilde yayın yapan BBC Dünya Servisi’nin bütçesi yaklaşık yüzde 25 oranında kesintiye uğradı. Kesintiler sonucunda kapatılmasına karar verilen servisler arasında Türkçe Radyo yayını yanında, Makedonca, Arnavutça, Sırpça, Karayipler için İngilizce ve Afrika için Portekizce servisleri var.
Türkçe servisinin yayını internet ve televizyon üzerinden devam edecek. Radyoysa, 72 yıllık yayın tarihinin ardından 27 Mayıs TSİ 18.00’de son yayınını yapacak.
Haberi BBC’den alın
BBC Türkçe II. Dünya Savaşı’nda yaşanan bilgi kirliliği döneminde her kesimin kayıplarını, başarılarını, karşılaştığı zorlukları doğru yansıtan diliyle radyoda önemli bir dinleyici kitlesi kazandı. Kore Savaşı, Ay’a ilk insanın ayak basması, Küba füze krizinde yaşanan olayları canlı yansıttı. BBC Radyo’nun ilk spikerlerinden biri Can Yücel’di. Davudi sesiyle okuduğu bültenler o kadar etkili oldu ki DP hükümeti yayınların durdurulması için İngiliz Büyükelçiliği’ne başvurdu. Yanıt kesindi: ‘BBC bağımsızdır, müdahale edemeyiz.’
BBC Türkçe Radyo’nun sansürsüz yayıncılık anlayışı bir dönem politikacıların da kullandığı argümanlar arasında yer aldı. Demirel 1977’de seçim meydanlarından “İşin gerçeğini BBC’den öğrenin” diyordu.
BBC’nin sansürsüzlüğünün bir diğer örneği Bülent Ecevit’ten.Londra’da Basın Ataşeliği’nde görevliyken bir dönem BBC Türkçe Servisi’ne dışarıdan haber yapan Bülent Ecevit’in yolu 12 Eylül askeri darbesinin ardından BBC’yle kesişti. Siyasi yasaklı olduğu 1981 yılında Türkiye’de hiçbir yayın organının görüşünü almadığı Ecevit, radyoya “Yeni anayasayı hazırlamak için kurulması öngörülen kurucu meclisin demokratik karakterde olamayacağı anlaşılmıştır” demecini verdikten sonra tutuklandı.
BBC Türkçe servisinde çalışanlar arasında Türkiye basın/ edebiyat tarihinin ünlü isimleri yer alıyor. BBC Türkçe Servisi’nin 1958-1972 yılları arasında başkanlığını yürüten Andrew Mango bu çeşitliliği şu sözlerle anlatıyor:
“BBC’ye girdiğim 1947 yılında Bülent Ecevit, BBC’nin, harp dolayısıyla Londra dışında kurulan stüdyolarına gelip Türkçe yayınlarımız için bir konuşma dizisi kaydederdi. O zamandan bu yana stüdyolarımızdan konuşma, dizi, söyleşi için kimler geçmedi ki? Can Yücel’in babası ünlü Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’den başlayarak, Yaşar Kemal, Oktay Akbal, Abdi İpekçi, Nuri Çolakoğlu, geçenlerde vefat eden ve son kitabımı ithaf ettiğim aziz dostum Metin And gibi BBC Türkçe yayınlarına katılan ünlü isimler, şair Can Yücel, TÜYAP fuarında bu yıl ‘yılın yazarı’ olarak onurlandırılan şair Cevat Çapan, Hilmi Yavuz, ressam İzgân Baz, Türkiye’den kimi uzun kimi kısa süreler için gelenlerden ünlü sunucu Orhan Boran, maç spikeri Halit Kıvanç… BBC’nin Türk kültür tablosu içinde yerini simgeliyor. BBC, Türk medyasının ayrılmaz bir parçası, Türk aydınlarının açık kürsüsü olmuştur. Biz tarafsızız, ama Merih’te yaşamıyoruz.”
Andrew Mango’nun 70. yıl mektubundan
“BBC Türkçe yayınlarının 70 yıllık tarihinin, memur-âmir olarak yaşadığım 40 yıllık kesitinde gözlediğim en önemli süreç yavaş yavaş gelişen profesyonelleşme olmuştur. Yayınlar başladığı zaman personel tesadüfen toplamaydı. Spikerlerden ikisi o sıralarda Londra’da Osmanlı Bankası’nın merkezinde çalışan genç Türk stajyerleriydi. Biri, BBC’ye girmeden önce Londra’da geçimini manavlıkla sağlamış ve 150’liklerden olduğu söylenen yaşlı bir zattı. Biri, gerçeküstücü şair ve hikâyeci Feyyaz Fergar (yazılarında Feyyaz Kayacan müstear ismini kullanıyordu) Fransızca’yı İngilizce’den iyi biliyordu. Harp tebliğlerinde sık sık geçen ve yerleşim anlamına gelen “inhabited locality” tabirini, Fransızca’da “inhabité” “ıssız” demek olduğu için “ıssız yer” diye çevirirdi. Okuduğu haberlerde, Almanlar ile Müttefikler bu “ıssız yerler” için durmadan savaşırlardı. 1958’de Türkçe Bölüm Müdürlüğü’ne atanınca, Türk entelektüel hayatında ismi geçen gençleri işe almaya başladım. Can Yücel, Tektaş Ağaoğlu, Sadun Aren, sonra Orhan Boran, Hilmi Yavuz, gazeteci Yurdakul Fincancı, radyocu Mustafa Gerçeker bunlar arasındaydı.”
YOLU BBC’DEN GEÇENLER ANLATTI
Türkiye’de sansürü kırdık
Ferhat Boratav
1987 yılında başladım. BBC Türkçe servisinin önemi 12 Eylül sonrası anlaşıldı. Müthiş bir baskı vardı. Tek sağlıklı haber kaynağı haline dönüşmüştü. Bağımsız bilgi kaynağı olma ayrıcalığını paylaşıyordu. Tabular çok güçlüydü. Şimdi Leyla Zana’nın aday olması, Kürtçe konuşması bir haber olarak geçiyor. O dönem Zana’nın ilk haberini biz yapmıştık. Süleyman Demirel “İşin gerçeğini BBC’den dinleyin” derdi. 20 kişilik küçük bir ekiptik. Türkiye’ye o dönem önemli bir haber desteği verdik. Orada çalışmak öncelikle insana Türkiye’de hiç bulamayacağımız kadar özgür bir çalışma ortamı sağlıyordu. Yayıncılık geleneği vardı, çok yoğun bir eğitimden geçiyorduk. Yayıncılığın bir kurallar bütünü ve gelenek olduğunu görüyorduk. Yayıncılığın sorumluluğunu, haberi doğrulatmanın bir süreç olduğunu orada öğrendim. Benim çalıştığım dönem bir yandan dünyanın değiştiği, şekillendiği dönemdi. O sürede orada olmak ayrıca önemliydi. Glasnost sürecini, Sovyetler Birliği’nin, Doğu Almanya’nın geçiş sürecini oradan izlemek çok önemli bir deneyim. Dünyanın değiştiği bir zamandı. Kısa dalgadan yayın yapıyorduk. Kısa dalgadan yayın dinlemek çok zor olduğu için dinleyicilerimize nasıl daha iyi dinleyebileceklerini de anlatırdık. Bir gün bir dinleyici arayıp, “ben sizin dediğiniz gibi bir anten yaptım, anten radyomda alışkanlık yapar mı?” diye sormuştu. Türkiye’de o dönemde yasaklı olan tek şey siyaset değildi, müzikte de yasaklar vardı. O dönemde arabesk yayını yapan tek yer BBC Türkçe Radyo’ydu. İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur gibi isimlerin şarkılarına yer verirdik. Zülfü Livaneli de çalardık. Kürt sorunu, insan hakları, işkence gibi sorunları ilk kez biz dile getirmiştik. BBC Türkçe servisi televizyon ve internet sitesi üzerinden yayına devam ediyor. Bu sosyal medyaya ve televizyona iyi adaptasyon gösterdiklerinin de göstergesi.
BBC’de çalışmak ayrıcalıktı
Halit Kıvanç
1963’te orada bir yıla yakın çalıştım. BBC muhabiri olmak o kadar saygın bir şeydi ki bana verdikleri kartla Prenses Alexandra’nın düğününü izledim, Kraliyet ailesinin girdiği yerlere girebildim. Sonra maaşıma zam yapıp bana beş yıl daha kalmamı önerdiler. Ama Türkiye’de televizyon kuruluyordu, hepimiz çok heyecanlıydık, döndüm.
Beş yılım orada geçti
Hilmi Yavuz
Cumhuriyet’te gördüğüm bir ilan üzerine BBC’ye başvurdum. Çeviri ve ses sınavlarında başarılı olunca oradaki adıyla ‘programme assistant’ (yapımcı-sunucu) olarak 1964-69’da beş yıl çalıştım. TRT ile BBC arasında bir değiş-tokuş programı vardı. Ama tek taraflı işliyordu: Türkiye’den altı aylığına staja gidenler oluyordu ama İngiltere’den gelen yoktu.
Diğer türkçe servisler
CNN Türk Berlin Temsilcisi Erhan Merttürk
Kapatılma tehdidi Almanya’da Türkçe yayınlar üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor. RBB’nin Türkçe’nin de dahil olduğu 17 dilde yayın yapan multikulti radyosu vardı. 1994’te kapatılma politik bir karardı. Evde Türkçe konuşan çocuk Almanca öğrenemiyor, “Herkes Almanca öğrensin, Almanca dinlesin” dendi.
WDR Türkçe Yayınlar Yöneticisi Murad Bayraktar
Günde 1 saatlik yayın yapıyoruz. 2010 yılı mayıs ayında beş yıl boyunca büyük bir başarıyla devam eden sabah yayınları kaldırıldı. Böylece günlük 1.5 saatlik yayınımız bir saate inerek diğer anadil yayınları ile aynı orana çekildi.
Radikal Hayat