Tek başına hükümet kurmak için yeterli çoğunluğa ulaşamayan Hrıstiyan Birlik partileri (CDU/CSU), koalisyon ortağı arayışına girdi. Seçim aritmetiği iki koalisyon seçeneğine işaret ediyor: Ya Hrıstiyan Birlik partileri ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) ortaklığındaki büyük koalisyon ya da Birlik partileri ile Yeşillerin kuracağı bir hükümet.
Almanya’daki seçimlerin galibi olarak hükümeti kurma görevinin Birlik partilerinde olduğunu belirten SPD Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, Sosyal Demokratların geçen seçimlere oranla yükselen oy oranına rağmen yine de istediği neticeye ulaşamadığını dile getirdi.
Aldığı yüksek oylar nedeniyle Birlik partilerinin kendisine küçük bir koalisyon ortağı arayacağını düşünen Özoğuz, ayrıca Sosyal Demokrat Parti’nin kötü bir büyük koalisyon deneyimi yaşadığına ve SPD’nin bu konudaki tereddütleri olduğuna dikkat çekti.
Ancak taşıdığı risklere rağmen SPD’nin büyük koalisyona kapılarını kapamadığının altını çizen Özoğuz, partisinin Yeşiller ile birlikte Sol Parti’yi de içine alan üçlü bir koalisyonu ise düşünmediğini söyledi.
Özoğuz, “Büyük koalisyon ile ilgili Peer Steinbrück, kendisi bir rol almak istemediğini açıklamıştı. Zaten büyük koalisyonda maliye bakanlığı yapmış bir kişi olarak, bundan sonra benzer bir oluşumda başbakan vekili olmak istemediğini söyledi. Ancak Sol Parti ile ilgili durum biraz daha farklı. Partimizin tamamı Sol Parti ile yapılacak bir ortaklığı reddederken, büyük koalisyon için aynı şey geçerli değil” diye konuştu.
“Ortağa ihtiyacımız var”
Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Emine Demirbüken-Wegner de partisinin tarihinde önemli başarılarından birini elde etmesine karşın, mutlak çoğunluğa erişemedikleri için başka bir parti ile koalisyon kurmak durumunda olduklarına dikkat çekti.
Bu nedenle partisinin öncelikli olarak Sosyal Demokratlar ile görüşmeye başladığını belirten Demirbüken-Wegner, “İlk etapta kurulacak irtibat Sosyal Demokrat Parti ile olacaktır. Güçlü bir parti olarak çıktık, ancak beş sandalye farkıyla çoğunluğu sağlayamadık. Dolayısıyla gerek SPD ve ileri vadede gerek Yeşiller ile yapılacak görüşmeler doğrultusunda koalisyonun kiminle yapılacağı ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum” dedi.
Die Berliner Staatssekretärin für Gesundheit, Emine Demirbüken-Wegner (CDU) aus Berlin, aufgenommen am 04.12.2012 beim 25. Bundesparteitag der CDU in Hannover (Niedersachsen). Demirbüken-Wegner soll ins Präsidium der CDU aufrücken. Foto: Bernd von Jutrczenka/dpa +++(c) dpa – Bildfunk+++ Hrıstiyan Demokrat Birlik üyesi Emine Demirbüken-Wegner
“Yeşillerde koalisyona sıcak bakanlar var”
Hrıstiyan Birlik partileri ile Yeşiller koalisyonunun da mümkün olabileceğini belirten SPD Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz, sanıldığı gibi Yeşiller içinde buna muhalefet edecek tek bir ses olmadığını savundu.
Böyle bir koalisyonun kolay olmayacağını sözlerine ekleyen Özoğuz, “Ben Hamburg’da bunu yaşadım. CDU, Yeşiller ile Hamburg’da bir koalisyon kurmuştu. Ancak bu koalisyon başarıya ulaşamadı. Neticede eyaletteki Sosyal Demokratlar güçlendi. Bu nedenle büyük koalisyon Yeşiller içinde şüphesiz tartışma yaratacaktır, fakat Yeşillerde bunu çok çok isteyenlerin olduğunu da gayet iyi biliyorum. Bence en iyisi, bunu bir de Cem Özdemir’e sormak ” değerlendirmesinde bulundu.
Göçmen politikaları
SPD Milletvekili Aydan Özoğuz, muhafazakârların ağırlıkta olduğu bir hükümet ile ilgili göçmen kökenlilerin ciddi kaygıları olduğunu belirterek Yeşiller ya da SPD, hükümette denge kuracak bir sol partiye mutlaka ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
CDU Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi Emine Demirbüken-Wegner ise Hrıstiyan Demokratların göçmenlere dürüst bir uyum politikasıyla yaklaştığını savunarak, buna örnek olarak da Federal Meclis’e giren Cemile Giousouf’u gösterdi.
Demirbüken – Wegner şunları söyledi: “Partim göç ve uyum politikasıyla ilgili Almanya tarihinde birçok şeye ilklerin imzasını attı. Dolayısıyla Cemile hanımın Meclis’e girmesi de; iyi bir liste sırasında yer alıp Meclis’e girişinin garantilenmesi de partim adına büyük bir başarıdır. Ve göçmen kökenli insanlara giden çok önemli bir mesajdır.”
Deutsche Welle Türkçe