Rusya’da geçen Mart ayında yapılan başkanlık seçimlere bir kaç gün kala, bu göreve üçüncü kez aday olan Vladimir Putin’i protesto eden Pussy Riot isimli punk grubunun 3 üyesi, Başkent Moskova’daki katedralde, “Meryem Ana bizi Putin’den kurtar” isimli bir şarkı söyleyerek eylem yapmıştı. Konser sonrasında tutuklanan grubun üyeleri Nadezhda Tolokonnikova, Maria Alekhina ve Yekaterina Samutseviç, dünya çapındaki tepkilere rağmen 6 ay boyunca tutuklu yargılandı, ardından da 2’şer yıl hapse mahkum edildi. Yekaterina Samutseviç geçen ay salıverildi, ancak grubun diğer iki üyesi, hapis cezalarını çekmek için çalışma cezaevi kampına gönderildi.
Putin, Pussy Riot hakkındaki eleştirilere, “Rusya Ortodoks Kilisesi’nin Sovyet rejiminde maruz kaldığı baskılar göz önüne alındığında, devletin inananların duygularını korumak zorunda. Uzağa gitmeye gerek yok. Kafkasya’ya gidip Müslümanların herhangi bir kutsal yerinde böyle bir saygısızlık yapsalar kıyaslanamayacak bir ceza ile karşı karşıya geleceklerini hepimiz biliyoruz” diyerek mahkemenin verdiği karara destek verdi.
‘Yeteri kadar yattılar’
Ancak Başbakan Dimitry Medvedev, dün bu konuda Putin ile aynı görüşlere sahip olmadığını açıkladı. Grubun hapisteki üyelerinin serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Medvedev, “Pussy Riot grubunun yaptığı şeyden nefret ediyorum. Ama bu grubun kadın üyeleri yeteri kadar hapis yattılar ve artık serbest bırakılmalılar” diye konuştu. Medvedev’in bu açıklaması “Rus hükümetinde çift başlılık” tartışmalarını da beraberinde getirdi.
Halktan özür dilediler
Pussy Riot üyeleri, mart ayında tutuklanmış ve tahliye talepleri üç kez “dışarıda saldırıya uğrarsınız” gerekçesiyle reddedilmişti. Grup üyeleri halkı dine karşı nefrete körüklemekle yargılandıkları davada, “Sadece inançlı Rusya halkından özür diliyoruz” demişlerdi. Gruba dünya çapında “Pussy Riot’a özgürlük” adı altında maskeli destek gösterileri düzenlenmişti.
Libya’da da görüş ayrılığı olmuştu
İki dönem başkanlık yaptıktan sonra bu görevi 4 yıllığına Medvedev’e teslim eden Putin martta yine koltuğuna orturmuştu. Putin ile Medvedev arasındaki görüş ayrılıkları Medvedev’in Devlet Başkanığı döneminde de yaşanmıştı. Putin Batılı ülkelerin Libya’ya müdahalesini “Haçlı seferi çağrısı gibi” şeklinde değerlendirmiş, ancak Medvedev, aksi yönde görüş bildirerek “Hepimizin değerlendirmelerimizde dikkatli olması gerektiğine inanıyorum. Haçlı seferi gibi özünde medeniyetler çatışmasına yol açabilecek ifadeleri hiç bir şekilde kullanmamalıyız. Bu kabul edilemez. Aksi halde her şey çok daha kötüye gidebilir” demişti.