ABD’de 16 istihbarat örgütünden oluşan ABD İstihbarat Topluluğu tarafından hazırlanan İsrail konulu rapor basına sızdı. Toplam 70 milyar dolar üzerinde bütçeye sahip 16 ABD İstihbarat Kurumu, "İsrail-sonrası Orta Doğu’ya Hazırlık" adlı 82 sayfalık bir analiz yayınladı.
Yazar Kevin Barrett tarafından yayınlanan ABD istihbarat raporu, 1967’de çalınan topraklara yerleşen 700 bin kanun dışı İsrailli yerleşimcinin topraklardaki süregelen varlıklarını dünyaya asla kabul ettiremeyeceklerini vurguluyor.
İstihbarat raporuna göre, İsrail’i yöneten aşırı Likud koalisyonu, kanun-dışı yerleşimcilerin yaygın şiddetini ve hukuksuzluğunu destekliyor ve buna göz yumuyor.
Rapor, yerleşimcilerin vahşeti ve ırkçı tavırları ile bu yapının, sürdürülemez ve Amerikan değerleriyle uyumsuz olduğunu kaydediyor.
Raporun yazarlarından ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, "10 yıl içinde artık İsrail olmayacak" ifadesini kullanıyor.
On altı ABD istihbarat kurumu, İsrail’in Arap Baharı ve İslami Uyanışı ihtiva eden Filistin-yanlısı güce karşı koyamayacağı noktasında aynı fikri paylaşıyor. Raporda, 57 İslam ülkesiyle ilişkileri normalleştirmesi için ABD’nin kendi ulusal çıkarlarını izlemesini ve İsrail’in fişini çekmesini söylüyor.
Baret ‘in raporundan öne çıkan başlıklar:
The New York Post tarafından "harfi harfine" alıntılanan Kissinger’in "10 yıl içinde artık İsrail olmayacak" (Bkz.) sözü kati ve şartsız. Kissinger, İsrail’in tehlikede olduğunu, fazladan trilyonlarca dolar verip düşmanlarını ordumuzla ezersek kurtulabileceğini söylemiyor. Netenyahu’nun eski dostu Mitt Romney’i seçersek, İsrail’in bir şekilde kurtulabileceğini de anlatmıyor. İran’ı bombalarsak, İsrail var olmaya devam edebilir de demiyor. Bir çıkış yolu önermiyor. Basitçe bir gerçeği belirtiyor: 2022’de, İsrail artık olmayacak.
ABD İstihbarat Çevresi de, kesin olarak 2022 tarihinde olmasa da onunla aynı fikirde. Toplam 70 milyar dolar üzerinde bütçeye sahip 16 ABD İstihbarat Kurumu, "İsrail-sonrası Orta Doğu’ya Hazırlık" adlı 82 sayfalık bir analiz yayınladı. ABD istihbarat raporu, 1967’de çalınan topraklara (tüm dünya bu toprakların İsrail’e değil Filistin’e ait olduğunda hemfikir) çöken 700 bin kanun dışı İsrail yerleşimcinin toplanıp güzel güzel ayrılacağını belirtiyor. Çalıntı topraklardaki süregelen varlıklarını dünya asla kabul etmeyeceği için İsrail, 1980 sonlarındaki Güney Afrika’ya benziyor.
İstihbarat raporuna göre, İsrail’i yöneten aşırı Likud koalisyonu, kanun-dışı yerleşimcilerin yaygın şiddetini ve hukuksuzluğunu artan şekilde destekliyor ve buna göz yumuyor. Rapor, yerleşimcilerin vahşeti ve suçluluğu ile ırkçı duvar ve daha-da-zalim kontrol noktaları gibi büyüyen ırkçı-tarz alt yapının, sürdürülemez ve Amerikan değerleriyle uyumsuz olduğunu kaydediyor. On altı ABD istihbarat kurumu, İsrail’in Arap Baharı ve İslami Uyanışı ihtiva eden Filistin-yanlısı devasa-güce karşı koyamayacağı noktasında aynı fikri paylaşıyor. Geçmişte bölgedeki diktatörlükler, halklarının Filistin-yanlısı isteklerini denetim altında tutular. Cumhuriyetler, halkının İsrail’e karşılığını yansıtmak dışında fazla bir seçeneğe sahip değil.
Aynı şekilde yani İsrail’le çalışan ya da en azından İsrail’e müsamaha gösteren diktatörlerin devrilmesi şimdilerde tüm bölge boyunca hız kazanıyor. Sonuç daha demokratik, daha İslami ve İsrail’e çok daha az dost hükümetler olacak. ABD istihbarat kurumları raporu, bu gerçekler ışığında ABD hükümetinin basitçe bir milyardan fazla komşusunun isteklerine karşı İsrail’i desteklemeye devam etmek için askeri ve mali kaynaklarının olmadığını söylüyor.
57 İslam ülkesiyle ilişkileri normalleştirmek için rapor, ABD’nin kendi ulusal çıkarlarını izlemesini ve İsrail’in fişini çekmesini söylüyor. İlginç şekilde ne Henry Kissinger ne de ABD İstihbarat Raporu’nun yazarları İsrail’in yıkımına yas tutacaklarına dair bir işaret vermiyor. Bu kayda değer zira Kissinger bir Yahudi ve her zaman İsrail’in dostu olarak kabul edilir. Ayrıca istihbarat ajansları dahil tüm Amerikalılar İsrail-yanlısı medyanın güçlü etkisi altında bulunur.