Bin Ladin nasıl öldürüldü?

Şehirler
Mark Bowden tarafından kaleme alınan, "Bitiş: Usame Bin Ladin’in Ölümü" isimli kitapta, Bin Ladin’in 2 Mayıs 2011’de Pakistan’da öldürülmesiyle sonuçlanan ABD operasy...
EMOJİLE

Mark Bowden tarafından kaleme alınan, "Bitiş: Usame Bin Ladin’in Ölümü" isimli kitapta, Bin Ladin’in 2 Mayıs 2011’de Pakistan’da öldürülmesiyle sonuçlanan ABD operasyonunun ayrıntıları yer alıyor.
İşte Bowden’ın kaleminden adım adım Bin Ladin operasyonu:
– El Kaide üyesi Muhammed Uld Salahi, Moritanya’daki yetkililere Ebu Ahmed el Kuveyti isminden bahsetti. "Kuveytli Ahmed’in Babası" anlamına gelen bu isim, ABD’li yetkilileri Bin Ladin’e kadar götürecekti.
– Aralarında üst düzey El Kaide liderlerinin de bulunduğu bazı tutuklulardan alınan bilgiler ışığında, Kuveyti’nin Bin Ladin’e çok yakın bir isim olduğu sonucuna varıldı. Bu tarihten itibaren CIA, Kuveyti’nin Bin Ladin’le birlikte yaşayıp yaşamadığını araştırmaya başladı.
– CIA, 2007’de Kuveyti’nin gerçek isminin İbrahim Said Ahmed olduğunu öğrendi. Ahmed, Kuveyt doğumlu bir Pakistanlı’ydı.
– ABD, Haziran 2010’da, telefon numarasındaki ya da servis paketindeki bazı değişikliklerden, Ahmed’in telefonunun kullanımda olduğunu keşfetti. Bu onu bulup izleyebilecekleri anlamına geliyordu.
– Ahmed ve ailesi Pakistan’ın Abbottabad kentinde bahçeli, büyük bir evde yaşıyordu. Sahte isim kullanan Ahmed ve erkek kardeşi, ekonomik durumları iyi olmamasına karşın, çevredeki diğer evlerden daha pahalı bir evde yaşıyorlardı. Yüksek duvarlı bir bahçeye sahip olan evleri, iyi korunuyormuş izlenimi veriyordu. CIA, evi gizlice izliyordu. ABD ajanları evin fotoğraflarını çekiyor, "fark ettirmeden" evdekiler hakkında mahalleliden bilgi almaya çalışıyordu.

– Yapılan takip ve gizli telefon dinlemeleri sonucunda elde edilen iki bulgu, CIA Başkanı Leon Panetta’yı ABD Başkanı Barack Obama’nın karşısına çıkmaya ikna etti.
– Bu bulguların ilki, evin son iki katında yaşayan üçüncü aileyle ilgiliydi. Bu ailenin hiçbir üyesi evin bahçesinden dışarı çıkmıyordu. Çocukları, diğer çocuklar gibi okula gitmiyordu. Belli ki Ahmed ve kardeşi, evde saklanan bu aileye hizmet ediyordu.
– İkincisi de Ahmed’in bir arkadaşıyla yaptığı telefon konuşmasında, evde ağırladığı kişilerin El Kaide üyesi olduğuna dair ipuçları vermesi oldu.

OBAMA İKNA OLMADI
– Panetta, 10 yıldır Bin Ladin’in izini süren ve "John" ismiyle bilinen CIA uzmanını da yanına alarak, Oval Ofis’e, Obama’nın huzuruna çıktı. Ancak Obama kendisine sunulan bulgulara şüpheyle yaklaştı. Panetta’dan bu konunun üzerine daha fazla gitmesini istedi. Buna karşın operasyon seçenekleri için hazırlıklara başlanması yönünde de talimat verdi.
– Sır ailenin düzenli olarak görülebilen tek üyesi; her gün bahçede yürüyüş yapan, Peştun kıyafetleri içindeki, takkeli ve uzun boylu bir adamdı. Kameralarla elde edilen görüntülerden yüzü seçilemiyordu. CIA, bu kişi dışında ailede üç kadın, genç bir adam ve çoğu ergenlik yaşını geçmiş en az 10 çocuk bulunduğunu belirledi. Bu, ailesiyle birlikte yaşadığı düşünülen Bin Ladin’e uyan bir tanımdı.
– Olası bir hava ya da kara operasyonuna dair planlamalar, Şubat 2011 boyunca sürdü. Mart ayının başında ekibin başındaki "John", esrarengiz kişinin Bin Ladin olduğuna yüzde 95 emindi. Ancak diğerleri arasında bu oran yüzde 30’lara kadar düşüyordu.

"BÜYÜK BİR KUMAR"
– Obama bir kumar oynayacağının bilincindeydi. "Yüzde 50-50. Yazı tura gibi. Bu bir kumar. Büyük bir kumar" diyen Obama, operasyonun yapılmasına karar vermesi halinde seçeneklerinin ne olacağını sordu. Kendisine iki seçenek sunuldu.
– En basiti ve ABD güçlerini en az riske atacak olan, B-2 hayalet uçaklarla yapılacak bir bombardıman veya füze saldırısı idi.
– Ancak bu, hem operasyon yapılan evdeki hem de bitişik hanelerdeki çoğu kadın ve çocuk onlarca kişinin ölümüne neden olacaktı.
– Dolayısıyla Obama, bu seçeneği fazla düşünmeden eledi. Bu yüzden Özel Operasyonlar Komutanlığı’nın başındaki Koramiral William McRaven’in hazırladığı kara operasyonuna yöneldi. Bu plana göre, özel eğitimli askerler eve girip, asgari can kaybıyla Bin Ladin’i ölü ya da diri ele geçirecekti.

ZİFİRİ KARANLIKTA OPERASYON
– McRaven, ekibinin baskın için Mayıs ayının ilk haftasında hazır olacağını söyledi. Zira bu dönemde Abbottabad’da birkaç gece ay ışığı olmayacak, tam karanlık sağlanacaktı.
– Genelkurmay Başkan Yardımcısı James Cartwright ise esrarengiz adamın, insansız hava aracından atılacak küçük bir füze ile vurabileceklerini belirtti. Kulağa hoş geliyordu ancak bu şekilde de füzenin hedefini bulmaması durumunda, Bin Ladin olduğu tahmin edilen kişinin elden kaçırılması ihtimali doğuyordu. Obama her iki komutana da hazır olmalarını söyledi.
– Aslında Obama, Bin Ladin’in sağ ele geçirilmesinden yanaydı. Bu şekilde elinin siyaseten daha güçlü olacağını tahmin eden ABD Başkanı, "Hukukun gücü, El Kaide’ye karşı en güçlü silahımız olabilir. Böylece onun şehit gibi algılanmasının da önüne geçebiliriz" düşüncesindeydi.
– Bu konudaki son toplantı 28 Nisan günü Durum Odası’nda yapıldı. Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Savunma Bakanı Robert Gates dışında herkes baskından yanaydı. Nitekim Gates de ertesi sabah fikrini değiştirecekti. Akşam saatlerinde biten toplantının ardından Obama, "Kararımı yarın sabah duyacaksınız" dedi.

"BASKIN YAPIYORUZ, HAZIRLANIN!"
– Obama o gece tüm avantaj ve dezavantajları tarttı. Baskın sonrasında evden elde edilebilecek bilgilerin, El Kaide ile ilgili daha fazla fikir sahibi olmalarını sağlayabilirdi. Daha fazla beklemek bir şeyi değiştirmeyecekti. Şurası açıktı ki, daha fazla istihbarat da sağlayamazlardı. Ve kararını verdi. Cuma sabahı yapılan toplantıda, "Baskın yapıyoruz. Hazırlanın" dedi.
– McRaven’ın adamları, Kırgızistan’ın Celalabad kentindeki üsteydi. En erken 30 Nisan Cumartesi akşamı Abbottabad’da olabilirlerdi. 24 kişilik ekibin çoğu, SEAL 6 Komandoları bünyesindeki Kızıl Bölük’ün üyesiydi. Operasyon kapsamında üç de MH-47E Chinook helikopteri vardı.
– Operasyonun yapılmasının kararlaştırıldığı gece, Washington’da Beyaz Saray muhabirleri için bir resepsiyon verilecekti. Hollywood yıldızları, sporcular ve siyaset dünyasından isimlerin katılacağı gecede herkesin gözü Obama’da olacaktı. Böylesine kritik bir operasyonun yapıldığı dakikalarda, Obama’nın kürsüde kendisinden beklenen esprileri yapması ve etrafa gülücükler dağıtması beklenemezdi. Tabii bir de Abbottabad’da işlerin yolunda gitmeme riski vardı. Bu yüzden McRaven’a baskının bir gün ertelenip ertelenemeyeceği sorulurken, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton devreye girerek tartışmalara noktayı koydu: "Bir Beyaz Saray muhabirleri gecesinin operasyonel bir karara yön vermesine izin vermeyeceğiz."
HAVA MUHALEFETİ
– Ancak Abbottabad’da 30 Nisan gecesinin sisli olacağı bilgisinin gelmesi üzerine, operasyon hava muhalefeti nedeniyle otomatikman ertesi güne bırakıldı.
– Obama, Cumartesi akşamki resepsiyonda oldukça soğukkanlıydı. Ertesi gün yapılacak operasyonun tedirginliğini mümkün mertebe yansıtmadı. Pazar günü de normal görünümünü sürdürmeye çalıştı. Her hafta olduğu gibi Andrews Hava Kuvvetleri Üssü’nde golf oynadı. Ancak bu sefer oyunu kısa tuttu.

GÖZLER EKRANDA, KULAKLAR KIRGIZİSTAN’DA
– Durum Odası ve yanı başındaki küçük toplantı odaları, video konferansı için hazırdı. Langley’deki CIA merkezindeki odasından operasyonu yürüten Panetta, büyük ekrandaydı. Celalabad’daki üste bulunan McRaven’dan gelecek bilgileri aktaracaktı. Abbottabad semalarındaki RQ-170 Sentinel insansız hava aracı operasyondan canlı görüntüler geçecekti.
– İki Kara Şahin tipi helikopter yerel saatle 23.00’da Celalabad’daki üsten havalandı. Her ikisi de SEAL komandosu doluydu. Operasyon yapılacak ev çok korumalı olmadığından komandoların üzerlerinde de hafif silahlar vardı.
– Kara Şahinler, 10 dakika içinde Pakistan’a geçti. Ardından Celalabad’dan üç tane de Chinook kalktı. Biri Afganistan sınırına, diğer ikisi farklı bir yönden Abbottabad’ın kuzeyine yöneldi.
– Kara Şahinler, eve kuzeybatı yönünden yaklaşırken, Sentinel’den geçilen görüntülerde belirdiler. Bundan sonrası çok hızlı gelişti. Helikopterlerden birinin, kuyruğunu evin bahçe duvarlarından birine çarparak düşmesi odadaki herkesi şoke etti. Daha operasyonun ilk dakikasında aksilikler başlamıştı.

VE O TARİHİ AN…
– Obama helikopterin düşmesinin ardından Durum Odası’ndan çıkarak, video görüntülerinin geçildiği ekranın bulunduğu küçük odaya koştu. Clinton ve diğerleri de peşinden… Odadaki herkes endişeli gözlerle ekrana bakıyordu. İşte bu anda Beyaz Saray fotoğrafçısı da o tarihi fotoğrafı çekti.
– Düşen helikopterdeki komandolar, kazanın ardından kendilerini evin bahçesine attı. Önlerine çıkan metal kapıyı patlatarak, eve girdiler. Diğer helikopterdeki komandolar da bir başka kapıyı havaya uçurarak, bahçeden içeri girdi. Ekranda ışık patlamaları vardı.
– Gelen seslerden olan bitenin farkına varan Bin Ladin, eşi Emel’den ışıkların sönük kalmasını istedi. Ancak zaten ışığı yakamazlardı. CIA ajanları, tüm mahallenin elektriğini kesmişti.
KOMANDOLARI KUVEYTLİ AHMED KARŞILADI
– Bir grup komando, misafir evinin garaj kısmına girdi. "Kuveytli Ahmed", onları ateş ederek karşıladı. Karşılık veren ABD’li komandolar, Ahmed’i öldürdü, eşini ise omzundan yaraladı.
– Diğer komandolar, ana evde ilerledi. İlk katta Ahmed’in erkek kardeşi ile eşi Büşra vardı. İkisi de vurularak öldürüldü. Yukarı çıktıklarında Bin Ladin’in 23 yaşındaki oğlu Halid’le karşılaştılar. O da vurularak öldürüldü. Bu katta geriye sadece ağlayan kadınlar ve çocuklar kalmıştı. Hayatta kalan tek erkek, üçüncü kattaki yatak odasındaydı.
– Bin Ladin, 15 dakika boyunca karanlıkta, gitgide kendine yaklaşan komandoları bekledi. Komandolar, üçüncü kata açılan kapıyı da havaya uçurdu. Bu katta ilerlerken, hem etrafı tarıyor hem de birbirlerini kolluyorlardı. Ardından askerlerden biri, uzun boylu, sakallı, esmer birini gördü. Pakistan kıyafetleri giyen takkeli adamın altında pijama benzeri bir pantolon, üstünde ise dizlerine kadar inen bir gömlek vardı. Komandoların ateş ettiği adam, hızla yatak odasına kaçtı. Askerler de peşinden. Yatak odasında, kafasından vurularak yaralanan Bin Ladin’in üzerine kapanan iki kadınla karşılaştılar.

"TANRIM VE ÜLKEM ADINA!"
– Askerlerden biri kadınları şiddet kullanarak uzaklaştırdı. Diğer ikisi ise Bin Ladin’in göğsüne mermi yağdırdı. Bin Ladin, birkaç saniye içinde öldü. Emel bacağından vurulmuştu. Bin Ladin’in yatak odasındaki rafında silahları vardı ama onları almamıştı.
– Başındaki yaraya rağmen net bir şekilde tanınıyordu. Öldürülen kişi Bin Ladin’di. McRaven, "Tanrım ve ülkem adına! Geronimo! Geronimo! Geronimo!" diye bağırdı. Operasyon için belirlenen şifreler içinde "Geronimo", Bin Ladin’in ele geçirildiği anlamına geliyordu. McRaven hemen bunu Panetta’ya bildirdi. Bu bildirim, CIA ve Beyaz Saray’da büyük heyecan uyandırdı.
– Ancak Obama yine de temkinliydi. "Geronimo"nun öldürülüp öldürülmediğini sordu. Cevap, "Evet" idi. Helikopterlerin gelmesinden 18 dakika sonra baskın tamamlanmıştı.
KARA ŞAHİN’İ İMHA ETTİLER
– Ekranda artık evden çıkan komandolar vardı. Kadın ve çocukları bahçede, düşen helikopterden uzak bir köşeye götürüyorlardı.
– Diğerleri Bin Ladin’i bir ceset torbasına koydu. Evdeki komandolar ise Bin Ladin’in eşyalarını inceliyor, "yararlı" olabilecek bilgileri topluyorlardı.
– Chinook’lardan biri sessizce bahçe duvarlarının dışında indi. Düşen Kara Şahin’e patlayıcı yerleştirildi ve elektronik sistemi çekiçle parçalandı.
– Chinook’tan inen bir doktor, Bin Ladin’in ceset torbasını açtı. DNA testleri için ilik ve kan örnekleri aldı. Böylece Bin Ladin’in cesedi, Kara Şahin’e bindirilene kadar 20 dakika daha geçti.
– Sonunda, Beyaz Saray’daki kalabalık, ekrandan, Kara Şahin’in patlayıcılarla havaya uçurulduğunu gördü. Kara Şahin’i imha eden ekip de Chinook’a bindi. Artık tüm helikopterler havalanmıştı. Geride yanan bir helikopter, elleri kelepçelenmiş kadınlar ve çocuklarla dört ceset vardı.

YANINA UZANDI, BOYUNU ÖLÇTÜ
– Helikopter yerel saatle 03.00’te Celalabad’a geri döndü. Komandoların hiçbiri yara almamıştı. Ancak Beyaz Saray’ın ve dünyanın, Bin Ladin’in öldüğüne dair daha fazla delile ihtiyacı vardı. Ceset torbası açıldı ve fotoğraflar çekildi. Acilen Washington ve Langley’e geçildi. Bin Ladin öleli tam 1 saat 40 dakika olmuştu.
– McRaven, CIA merkezini arayarak, şu soruyu sordu: "Bu adamın boyu kaç?" "1.93-1.95 arası" cevabını aldı. Yanlarında mezura yoktu. Bu yüzden boyu tam 1.93 olan bir komando, cesedin yanına uzandı. Aynı boydaydılar.
– Washington’da saatler 23.35’i gösterirken Obama, televizyondaydı ve "binlerce masum erkek, kadın ve çocuğun katili" Bin Ladin’in öldürüldüğünü dünyaya duyurdu.

FOTOĞRAF TARTIŞMASI
– Şimdi Beyaz Saray’ın önünde bir tercih daha vardı: Bin ladin’in öldürüldükten sonra çekilen fotoğraflarını yayınlayıp yayınlamamak. Ancak Obama’nın tavrı netti: Yayınlanmayacaktı.
– Ardından en iyi yolun, Bin Ladin’in ölüsünün denize atılması olduğuna karar verildi. Böylece Bin Ladin’in destekçileri, onun için bir tapınak yaratamayacaklardı.
– Bin Ladin’in cansız bedeni yıkandı, her açıdan fotoğraflandı ve bir V-22 Osprey’e bindirilerek, uçak gemisi USS Carl Vinson’la Kuzey Arap Denizi’ne götürüldü. Gemide İslami prosedürler yerine getirildikten sonra, Bin Ladin’in cesedi beyaz bir kefene sarıldı ve hemen batması için bağlanan ağırlıklarla birlikte denize atıldı.

Hürriyet
 

  • Universitas terbaik Tapanuli
  • tutorial dan tips zeverix.com
  • https://insidesumatera.com/
  • https://prediksi-gopay178.com/
  • https://margasari.desa.id/
  • https://sendangkulon.desa.id/