Etik Kurulu Başkanı Christiane Woopen, toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, sünnete belirli şartlar altında izin verilmesinin uygun görüldüğünü, bunun için sünnet konusunda geniş çaplı aydınlatıcı bilgilerin de verilmesi gerektiğini söyledi.
Woopen, sünnetin tüm tıbbi kurallar dikkate alınarak ağrı kesici ilaçlarla yapılmasının ve çocukların ailelerinin onayının alınmasının da gerekli olduğu sonucuna vardıklarını kaydetti.
Sünnet konusunun Almanya’da daha yoğun bir şekilde incelenmesi ve araştırılması gerektiğini de belirten Woopen, Yahudi ve Müslüman cemaatlerin temsilcileriyle doktorların ve aile dernekleri yetkililerinin bir araya gelerek, bazı genel kurallar belirlemesi için bir yuvarlak masa toplantısı düzenlenmesinin de faydalı olacağını sözlerine ekledi.
Etik Kurulu Üyesi Leo Latasch ise, sünnet geleneğini sürdürdükleri gerekçesiyle Yahudilere ve Müslümanlara yönelik bazı yabancı düşmanı yorumlarla karşılaştığını ve bu yorumların kendisini şok ettiğini belirterek, sünnetin tecrübeli doktorlar tarafından ağrı kesiciyle yaklaşık 12 saniye içinde yapıldığını ve bu ameliyatın cinsel gücü olumsuz yönde etkilediğine dair hiçbir kanıtın bulunmadığını söyledi.
Basın toplantısına katılan Kurul’un tek Türk ve Müslüman üyesi İlhan İlkılıç da, sünnet geleneğinin Müslümanlar için kaçınılmaz olduğunu, kurallara uygun bir şekilde yapıldığı takdirde hiçbir sağlık sorununa yol açmadığını ifade ederek, olası bir yasağın da Müslümanların çocuklarını sünnet ettirmesine engel olamayacağına işaret etti.
İlkılıç, sünnetin yasaklanması durumunda Müslümanların çocuklarını yurt dışında, belki daha kötü şartlarda sünnet ettireceğine, bunun yanı sıra sünnet olmayan Müslüman çocukların da ayrımcılığa uğrayabileceğine dikkati çekti.
İlkılıç, Türk gazetecilere yaptığı açıklamada da, "Gerek tebliğ ve gerek tartışmalarda Müslümanların duygu ve düşünceleriyle pozisyonlarını dile getirmeye çalıştım. Müslümanlar açısından her halükarda Almanya’da yasak olmaması ve cezalandırılmaması gerekiyor. Sünnetin İslam dininde vecibeleri yerine getiren Müslümanlar açısından ne anlama geldiğini söyledik. Sünnet meselesinin diğer meselelerle karşılaştırıldığında hiç bir şekilde çocuğun sağlığına zarar veren bir operasyon olmadığını ve gerekli olan standartların yerine getirildiğinde, hatta bir takım hıfzısıhha açısından faydaları olduğunu dile getirmeye çalıştık" diye konuştu.
Toplantıda çok farklı pozisyonların dile getirildiğini, daha sonra bir raporun da hazırlanabileceğini, konunun Alman etik kuruluna getirilmesinin önemli olduğunu ifade eden İlkılıç, "Burada eğer rapor şeklinde netice çıkarsa parlamento tarafından dikkate alınacağını düşünüyorum. Fakat hiç bir şekilde bağlayıcılığı yok. Bizim sadece fikir verme gibi bir işlevimiz var" dedi.
Alman komuoyunun da konuya ilgisinin fazla olduğunu kaydeden İlkılıç, "Ümit ederiz ki, burada yaptığımız belli bir seviyedeki tartışma, Almanya’da neredeyse ırkçılığa kadar varan tartışma düzeyini düzeltsin ve daha da seviyeli hale getirsin" diye konuştu.
İlkılıç, bu konuda bir çalışma grubunun da oluşturulabileceğini sözlerine ekledi.
AA