“Işkın” yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Şifali Bitkiler
Türkiye’nin Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde bahar aylarında yetişen, rakım farkına göre olgunlaşan ve “yayla muzu” adıyla bilinen “ışkın” bitkisi, in...
EMOJİLE

Türkiye’nin Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde bahar aylarında yetişen, rakım farkına göre olgunlaşan ve “yayla muzu” adıyla bilinen “ışkın” bitkisi, insanların çeşitli hastalıklara iyi geldiği yönündeki yanlış bilgileri nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

Bölgede “ışgın, uşkun, uçkun, yayla muzu, dağ muzu” olarak adlandırılan ışkın, bahar aylarında karların erimesiyle yeşeren, besin değeri çok yüksek olması nedeniyle bugüne kadar insanlar tarafından tüketilen mayhoş bir bitki olarak biliniyor.

Bazı hastalıklara iyi geldiği ileri sürülen, yerleşim alanlarından uzak dağ, yayla ve vadilerde yetişen ışkın, “revas” olarak da adlandırılıyor.

Kilosu 5 liradan satılan ışkın, kocaman yaprakları sayesinde de erozyonu önleme özelliğiyle doğaya büyük katkı sağlamakta.

Ancak yıllar önce bölgenin hemen hemen her yerinde yetişen ışkının, çeşitli hastalıklara iyi geldiği düşüncesiyle köklerinin tahrip edilmesi, zamansız ve bilinçsiz olarak toplanması, bu bitkinin azalmasına neden oldu.

-Işkın, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fazlı Öztürk, AA muhabirine, bitkiye Türkiye, İran, Afganistan, Pakistan, Türkmenistan gibi ülkelerde de aynı ismin kullanıldığını söyledi.

Bu bitkinin daha çok yüksek rakımlı coğrafyalarda yayılışı olduğunu ve hayvancılıkla uğraşan insanlar tarafından buralara taşındığını bildiklerini belirten Öztürk, geçmişte Van, Erzurum, Hakkari, Ağrı’da görülen bitkinin, insanların edindikleri yanlış bilgiler nedeniyle ciddi tahribata uğradığını söyledi.

Bir bitkinin kültüre alınmadan doğadan tahrip edilmemesi gerektiğini, ışkının da bu bitkilerden biri olduğunu hatırlatan Öztürk, şöyle dedi:

“Son zamanlarda ışkın bitkisinin şeker hastalığına, böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiği, taş düşürttüğü şeklinde çeşitli aslı olmayan bilgilerle beraber halkın bitki köklerine yönelmeleri artmıştır. Kökleriyle bir sonraki yıl tekrar yeşerebilen ışkının bu şekilde tahribata uğraması bizi çok rahatsız etmektedir. Biz bitkinin toprak üstünde kalan kısmının gıda amaçlı tüketilmesini destekliyoruz. Çünkü bunların birçok faydasının olduğu bir gerçektir. Fakat köklerinin sökülmesine karşıyız. Ancak tıbbi bir araştırmanın yapılması ve neticelenmesi durumunda kültüre alınma faaliyeti yürütüldükten sonra köklerin alınması hoş karşılanabilir.”

Vatandaşların kulaktan dolma bilgilerle bitki tüketmemesi gerektiğini dile getiren Öztürk, bazı bitkilerin ciddi olarak kanser tetikleyicisi, karaciğeri etkileme ve başka rahatsızlıklara yol açabilme özelliğinin bulunduğunu sözlerine ekledi.