Diyabet hastaları nasıl beslenmeli?

Hastalıklar
Gizem Gül’ün haberi Bugün ‘Dünya Diyabet Günü’. Bir ömür boyu birlikte yaşamanız gereken türden bir hastalık olan diyabet artık günümüzde maalesef çok yaygın bir durumda. Uluslararas...
EMOJİLE

Gizem Gül’ün haberi

Bugün ‘Dünya Diyabet Günü’. Bir ömür boyu birlikte yaşamanız gereken türden bir hastalık olan diyabet artık günümüzde maalesef çok yaygın bir durumda. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun verilerine göre 2011 yılında dünyada diyabetli hasta sayısı 366 milyon. Her on saniyede üç kişide diyabet gelişirken, diyabet ve diyabete bağlı diğer sağlık sorunları yüzünden her yıl 4,6 milyon insan hayatını kaybetmekte. Türkiye’de ise yaklaşık 7 milyon kişinin diyabet ve komplikasyonlarından etkilendiği biliniyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Canan Aksoy, beslenme tarzımızdaki değişikliklerin, obezitenin ve aktivite yetersizliğinin diyabet görülme sayısını artırdığını ifade ediyor. Dünyada ve ülkemizde diyabetli sayısı bu kadar yüksekken nasıl besleneceğimiz önem kazanıyor. Çünkü kan şekerini oluşturan asıl kaynak besinler olduğu için diyabet tedavisinin temelini sağlıklı beslenme oluşturuyor.

Canan Aksoy, diyabetin pankreastan salgılanan insülin hormonunun üretilememesi ya da üretilse bile vücut tarafından yeterince kullanılamaması hastalığı olduğu ifade ediyor. Aksoy, diyabetin oluşum sürecini şöyle açıklıyor:

“Vücudumuz ihtiyacı olan enerjiyi yediğimiz besinlerden sağlar. Yediğimiz besinler sindirime uğradıktan sonra vücudumuzun yakıtı olan şekere (glikoz) çevrilir. İnsülin hormonu şekerin hücre içine girmesini, hücrelerin şekeri kullanıp enerjiye çevrilmesini ve bunun sonucunda günlük hayatımızı sürdürmemizi sağlarlar. Şekerin enerji olarak kullanılması ancak insülin hormonu varlığında gerçekleşir. İnsülin hormonu olmadığı zaman glikozu kullanamayız ve kan şekeri yükselir. Hücreler glikozu (yakıtı) kullanamadıkları için gerekli işlevlerini yerine getiremez.”

Diyabetin iki türü var

“İnsülin hormonu hiç yapılmıyorsa veya vücut için yetecek kadar yapılmıyorsa bu duruma Tip 1 diyabet denir. İnsülin hormonu yapılıyor ancak hücreler tarafından kullanılamıyorsa bu duruma da Tip 2 diyabet denir.”

Diyabetin belirtileri nedir?

Çok su içme, ağız kuruluğu, çok idrara çıkma, çok yemek yeme, sebepsiz kilo kaybı diyabetin en önemli belirtileri olduğu söyleyen Aksoy, ancak bazen de bu belirtilerden hiçbiri olmadan da diyabet gelişebileceğine dikkat çekti. Aksoy, ‘Bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa bir sağlık kurumuna mutlaka danışılmalıdır. Ailesel olarak diyabete yatkınlığınız varsa belli aralıklarla, doktor gözetimi altında kan şekerinizi ölçtürmeniz diyabet hastalığınız hakkında en kesin yargıyı verecektir.’ dedi.

Diyabetik hastaların beslenmeleri nasıl olmalı?

Diyabet hastalarının tıbbi beslenme tedavisinde üç temel amaç olduğunu ifade eden Canan Aksoy, bu amaçları şöyle sıraladı:

• Kan şekerini ve kan yağlarını normal düzeylerde tutmak
• İdeal ağırlığa ulaşmak ve bunu korumak
• Diyabetin getireceği hastalıklardan korunmak

Diyabet hastalarının mutlaka uyması gereken temel ilkeler:

1-Üç ana öğün, iki veya üç ara öğün beslenmek: Kan şekeri düzenini sağlamak, hipoglisemi –hiperglisemiden kaçınabilmek için azar azar – sık sık beslenmeli. Ortalama 3-4 saatte bir beslenmeliyiz bunu da günde 3 ana en az 2 ara öğünle sağlayabiliriz.

2-Öğün saatleri hemen her gün aynı saatlerde olmalı: Yine kan şekeri kontrolü için öğün saatlerimiz günler içinde tutarlıklık göstermelidir. Sabah kahvaltısını bir sabah 7 de ertesi gün 11 de yaparsak kan şekerimiz düzenlenmez.

3-Şeker içeren yiyecek ve içeceklerden sakınmak: Şeker, reçel, bal, marmelat, şekerli içecekler, tatlılar, pastalar, kurabiye ve kekler kan şekerimizi yükseltir. Bu yüzden de beslenmemizden şeker içeren ürünleri çıkarmamız gerekir. Şeker ve şeker içeren besinler çok hızlı emilip kan şekerini çok hızlı yükseltirler. Bu etkileri yüzünden bunlara basit karbonhidratlar deriz. Basit karbonhidratlardan mümkün olduğunca kaçınmamız gerekir. Sebze, meyve, süt, yoğurt, kuru baklagiller, kepekli ekmeğin içinde de karbonhidrat vardır ve bunların içindeki karbonhidrat kan şekerimizi daha yavaş yükseltir. Bu yüzden de bu besinlerin içindeki karbonhidrata kompleks karbonhidrat denilir.

4-Glisemik indeksi yüksek besinlerden kaçınmak: Her besinin yenildikten sonra kan şekerini yükseltme hızları faklıdır. Besinlerin kan şekerini yükseltme hızlarına glisemik indeks denir. Beyaz ekmek, patates, bal, pirinç, havuç, muz, üzüm ve kuru meyvelerin glisemik indeksi yüksektir. Bu yüzden bunlara beslenme programımızda daha az yer vermeliyiz. Posası yüksek besinlerin glisemik indeksleri de genelde düşüktür. Kurubaklagiller, sebzeler, tam buğdaydan yapılan ekmek, elma, portakal gibi besinlerin glisemik indeksleri düşüktür.

5- Yağ alımını azaltmak ve sıvı yağları tercih etmek: 1 gram yağ yaklaşık olarak 9 kalori içerir, yağlar protein ve karbonhidratların yaklaşık 2 katı kadar enerji içerirler. Yağları azaltmak enerji alımızı dengeleyerek kilo alma riskimizi azaltır. Beslenme programımızda sıvı yağa daha çok, katı yağa daha az yer vermeli. Yemek pişirirken sıvı yağ kullanmalı, etin ve tavuğun görünen yağlarını ayırmalı, süt ve yoğurdun yağsız olanını tercih etmeliyiz. Kızartma yerine haşlama, buğulama, ızgara da pişirme yöntemlerini tercih etmeliyiz.

5-Posalı yiyecekleri tercih etmek: Posa besinlerin sindirim sisteminde parçalanmayan kısımlarıdır. Posası yüksek bir beslenme programı sürdürmek hem barsak faaliyetlerimizin düzgün olmasını hem de kan yağlarımızın düşmesini sağlar. Posa kan şekerinin daha yavaş yükselmesini de sağlar. Rafine edilmemiş gıdalar (kurubaklagiller, bulgur, buğday, yulaf, tam tane ekmekleri ) ,sebze ve meyveler yüksek posa içeriğine sahiptir.

6-Tuz alımını azaltmak: Tuzun içinde bulunan sodyum vücudumuzda suyun tutulmasını sağlayarak tansiyonumuzun yükselmesini sağlar. Sodyum tuzun dışında salamura ve konserve gıdalarda, hazır çorba ve bulyon (et suyu tabletleri ), şarküteri ürünlerinde ( salam, sosis, sucuk v.b),maden suyu ve sodalarda bulunur. Yemeklere koyduğumuz tuza ve bu gıdalara dikkat etmemiz gerekir.

7-Alkol alımı: Alkol kan şekeri kontrolümüzü bozar, bu yüzden beslenmenizde mümkün olduğunca alkolden uzak durmaya çalışın. Sosyal durumlarda alkol almanız gerektiğinde düşük alkollü içecekleri ( şarap, bira ) tercih ediniz ve mutlaka diyetisyeninizle nasıl almanız gerektiğini paylaşın.

8-Önerilenden fazla protein alımından kaçınmak: Protein vücudumuzda ki doku ve hücrelerin yapıtaşını oluşturur, beslenmemizde mutlaka proteine yer vermemiz gerekir. Ancak önerilenden fazla protein almak böbrek bozukluklarına yol açacağı gibi, kan yağlarımızın yükselmesini de sağlar. Proteinden zengin gıdalar genelde hayvansal gıdalardır; et- tavuk-balık, süt –yoğurt, yumurta, peynir, kuru baklagiller protein açısından zengindir. Beslenme programınızda diyetisyeninizin önerdiğinden fazla protein tüketmemeye özen gösterin.

Canan Aksoy ayrıca, halk arasında var olan tatlı yedikten sonra peynir gibi hayvansal ürünler yemenin tatlının etkisini azalttığı düşüncesiyle ilgili olarak şunları söylüyor. “Tatlı yendikten sonra peynir gibi hayvansal gıdaların tüketimi, şekerin kana geçiş süresini bir miktar yavaşlatır ancak şekerin verdiği zararı ortadan kaldırmaz.”

Kan şekerinin düşmesi durumunda ne yapmalıyız?

Canan Aksoy, hipoglisemi durumunda neler yapmamız gerektiğini şöyle özetliyor: “Öncelikle kan şekerinizi ölçmelisiniz, kan şekeriniz 70 mg/dl den düşükse hemen kan şekerinizi yükseltecek bir şeyler yemelisiniz. Kan şekerinizi ölçemiyor ancak yine de kan şekerinizin düştüğünden şüpheleniyorsanız yine kan şekerinizi yükseltecek bir şeyler yemenizde fayda vardır. Kan şekerinizi yükseltmek için 1 bardak meyve suyu veya 2-3 tane kesmeşeker veya 2-3 tane tatlı bisküvi tüketebilirsiniz. Kan şekeriniz yükseldikten sonra hemen düşmemesi için bir su bardağı süt veya yoğurt tüketilebilir, ara veya ana öğün saati ise bu öğün hemen yenir. Hipoglisemi belirtileri yemek yemenize rağmen tekrarlıyorsa, doktorunuza başvurmalısınız. Diyabetli kimliğinizi ve şekerinizin hemen yükselmesini sağlayacak glukagon iğnenizi yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyiniz”

Hipoglisemiyi engellemek için bunları yapın

• Öğünler zamanında tüketmek, öğün atlamamak
• Öğünlerde verilen besinleri miktarında tüketmek
• Egzersiz yapmadan önce kan şekerini ölçmek eğer kan şekeri düşükse ara öğün yapılıp kan şekerini düzene sokup egzersize başlamak
• Önerilen ilaç ve insülin dozlarını önerildiği kadar kullanmak.

On5yirmi5