Biyopsi tanı koymak, mikroskop altında incelemek ve çeşitli testler yapmak amacıyla, vücudun herhangi bir kısmından doku ya da hücre parçası alınması işlemidir. Tarihte yapılan ilk biyopsi, 11. yüzyılda Ebu-l Kasım tarafından yapılmıştır. Ebu-l Kasım, bir tiroid nodülünde iğneyle alınan parçanın değerlendirilmesi şeklinde yapılmıştır ve üzerinden bin yıl gibi bir süre geçmesine rağmen, tiroid nodüllerinde iğne ile yapılan biyopsi hala vazgeçilmez bir yöntem olarak kullanılmaktadır.
Kısa bir süre öncesine dek vücut dokularından parça alınması amacıyla açık cerrahi metotlar yaygın bir şekilde kullanılmış ve az da olsa hala kullanılmaktadır. Son dönemlerde, görüntüleme sistemlerindeki gelişmeler sayesinde, açık biyopsilerin yerini iğne kullanılarak yapılan biyopsiler almıştır.
Biyopsi nasıl yapılır?
Biyopsi yapılırken, organın içindeki kitlenin en uygun ne tür bir yöntemle görülebildiği belirlenir. Bu sayede, organdaki lezyonun yeri kesin olarak tespit edilmiş olur. Sonrasında da acı duyulmaması için cildin altına ve cilde lokal anestezi tatbik edilir. Yapılan anesteziden sonra, iğneyle belirlenen lezyona girilerek, küçük parçalar alınır. Parçalar patoloji laboratuarına yollanarak tahlili yapılır. Biyopsi işlemi ortalama 15-20 dakika kadar sürmekte, herhangi bir kesik ya da dikiş işlemi uygulanmamaktadır.
Biyopsi vücudun başka bölgelerinde, mesela memede de yapılmaktadır. Meme biyopsisinde önce ultrasonografide memedeki kitlenin yeri tespit edilir. Lokal anestezi uygulandıktan sonra, yeri belirlenen kitleden bir parça alınır. Bu işlemde hastanın sırt üstü yatması gerekmektedir ve uygulamadan sonra memede küçük bir morarma olabilir. Biyopsiden sonra hasta, gündelik işlerine hemen dönme imkanına sahiptir.bazı lezyonların tespitinde cerrahi biyopsiler de tercih edilebilmektedir.
Mailce.com