Antibiyotiklerin gribe hiçbir faydası yok

Hastalıklar
Gizem Gül’ün röportajı Kış aylarıyla birlikte grip ve soğuk algınlığı vakalarında artış yaşanıyor. Grip olduğumuzda ya da soğuk algınlığına yakalandığımızda hemen antibiyotiğe sarılıyoruz. ...
EMOJİLE

Gizem Gül’ün röportajı

Kış aylarıyla birlikte grip ve soğuk algınlığı vakalarında artış yaşanıyor. Grip olduğumuzda ya da soğuk algınlığına yakalandığımızda hemen antibiyotiğe sarılıyoruz. Ancak son zamanlarda uzmanlar grip olduğunuzda antibiyotik kullanmayın uyarılarında bulunuyor. Bir de tıp literatürüne yeni giren İstanbul bronşiti hastalığı var. Gripte anbitiyotik kullanımı ve İstanbul bronşiti ile merak ettiğimiz soruları İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta‘ya sorduk.

ANTİBİYOTİKLERİN GRİBE HİÇBİR FAYDASI YOK

Grip antibiyotik kullanmadan geçer mi? Gribi atlatmak için neler uygulamak gerekir?

Grip solunum yollarının enflüenza virüsleriyle gelişen bir enfeksiyonudur. Antibiyotiklerin virüslere hiçbir etkisi olmadığından grip vakalarında antibiyotik almanın da hiçbir faydası yoktur. Antibiyotikler grip sonrası gelişen ve bakterilerin etken olduğu bronşit, zatürree gibi komplikasyonlarda doktor tavsiyesi ile kullanılabilir.

GRİBİ KOLAY ATLATMAK İÇİN DİNLENMEK ÖNEMLİ

Grip hastalığının çabuk atlatılmasında birkaç günlük istirahat çok önemlidir, böylece virüslerin başkalarına geçmesi de önlenmiş olur. Bol sıvı almak, solunan havanın temiz ve nemli olması da faydalıdır.

ANTİBİYOTİK GELİŞİGÜZEL KULLANILMAMALI

Grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanımı konusunda uyarılar var. Peki o zaman soruyu tersten sorup antibiyotik ilaçları ne zaman kullanmalı diye de sormak gerek. Antibiyotik neden önemli ve ne zaman kullanılmalı?

Antibiyotikler bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlarda kullanılır ve yerinde kullanıldığında da hayat kurtarıcı olur. Ne başka bir ilaç ne de antibiyotikler doktor gerekli görmedikçe kesinlikle alınmamalıdır. Doktorlar da antibiyotik yazarken titiz davranmalı bu ilaçların gelişigüzel kullanımına fırsat vermemelidir.

Türkiye antibiyotik kullanımında Avrupa birincisi. Bu kadar çok antibiyotik kullanımının sonu ne olacak?

Gereksiz antibiyotik kullanımının yarattığı en büyük mesele antibiyotiklere dirençli bakteriler ortaya çıkmasına sebep olmasıdır. Birçok antibiyotiğe direnç gösteren bakteriler ABD’de her sene 2 milyon insanın hastalanmasına ve 23 bin insanın da ölüne yol açmaktadır.

Antibiyotiklerin bazılarının karaciğer bazılarının böbrekler üzerine olumsuz etkileri olabilir, alerjilere de yol açabilirler. Bunlara boşa harcanan paranın da mutlaka hesaba katılması gerekir.

ÖKSÜRÜK ŞURUBU GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ KESİN BİLİMSEL BİR DELİL YOK

Çocuklarda antibiyotik kullanımının yanı sıra öksürük şurubu kullanımı da tartışılan bir konu olarak karşımıza çıkıyor.  Öksürük şurubu bu kadar zararlıysa doktorlar hala neden öksürük şurubu yazmakta ısrar ediyor?

Bugün kullanılan öksürük şuruplarının hiçbirinin emniyeti ve etkinliği hakkında kesin bilimsel deliller yoktur. ABD’de öksürük şuruplarının bilinçsiz kullanımının ölümlere yol açtığının belirlenmesinden sonra bunların üzerine 4 yaşından küçük çocuklara vermeyin diye uyarıcı yazılar kondu.

Bir de tıp literatürüne yeni giren ve kuru öksürükle başlayan bir hastalık olan İstanbul bronşiti hastalığı var. İstanbul bronşiti neden İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde daha çok görülüyor?

İstanbul Bronşiti’nin sebebi, bronşların aşırı duyarlı olması, yani bronş hiperreaktivitesidir. Bronşlardaki bu aşırı duyarlılığın sebebi kesin olarak belli değildir, fakat büyük şehirlerimizdeki yoğun trafik ve şehirleşmeden kaynaklanan dış hava kirliliğinin ve ev, okul ve iş yerlerindeki iç ortam hava kirliliğinin ve katkı maddesi içeren hazır gıdaların tüketilmesinin önemli rolleri olduğunu düşünüyorum.

İSTANBUL BRONŞİTİ DAHA ÇOK KIŞ AYLARINDA GÖRÜLÜR

İstanbul Bronşiti’nin daha çok dış ve iç ortam hava kirliliklerinin daha yoğun olduğu kış aylarında ortaya çıkması, hastaların yazın ve İstanbul’dan uzaklaştıklarında şikâyetlerinin tümünün kısa sürede kaybolması bu görüşü desteklemektedir.

İSTANBUL BRONŞİTİ İSTANBUL’A BENZEYEN ŞEHİRLERDE DAHA ÇOK GÖRÜLEN BİR HASTALIK

İstanbul Bronşiti, Ankara, İzmir başta olmak üzere hava kirliliği, yaşama stili bakımından İstanbul’a benzeyen başka şehirlerde de görülebilir, ancak böyle bir hastalık tablosuna köylerde ve kırsal alanda rastlamak pek mümkün değildir. Öksürük krizlerinin tekrarlamasında viral ve bazı bakteriyel enfeksiyonların da önemli etkisi vardır. Hastalık bu tür enfeksiyonların daha sık görüldüğü, havaların değişken olduğu sonbahar ve ilkbahar aylarında daha çok belirti vermektedir.

İstanbul Bronşiti kimlerde görülür?

Hastalık, en çok çocuklarda görülmekle beraber her yaştan insanda saptanabilir. Erişkin yaşta, kadınlarda daha sık rastlanır; buna karşılık erkeklerde çok seyrektir. Çocuklarda görülen İstanbul bronşiti genellikle 6-7 yaşlarından itibaren tamamen geçmektedir.

Sigara ve alerji ile ilgisi var mı bu hastalığın?

Hayır, hiç yok. Hatta İstanbul Bronşiti’nin sigara içmeyenlerde ve alerjik olanlarda daha az görüldüğünü bile söyleyebilirim, ama sigara dumanına maruz kalmanın öksürük krizlerini tetikleyen çok önemli bir faktör olduğunu unutmamak lazım.

İSTANBUL BRONŞİTİ BAŞKA HASTALIKLAR İLE KARIŞTIRILIYOR

İstanbul Bronşitinin teşhisi nasıl konur?

İstanbul Bronşiti’nin teşhisi aslında zor değildir. Çoğu zaman, hastanın şikâyetlerinin dikkatle dinlenmesi ve fizik muayene bile tanı için yeterlidir. Önemli olan hekimler tarafından bu yeni hastalık tablosunun ve özelliklerinin iyi bilinmesidir.

Ancak, bu hastalara gittikleri her doktor tarafından, üst solunum yolları enfeksiyonu, sinüzit, farenjit, geniz eti, reflü, bronşit, astım, zatürree, hatta tüberküloz gibi çok değişik tanılar konup, envai çeşit öksürük şurubu, balgam söktürücü ve nefes açıcı ilaçlar, türlü türlü antibiyotikler veriliyor.

Hastalar ellerinde en az birkaç akciğer röntgeni, akciğer tomografisi, alerji testleri, çeşitli kan incelemeleri ile öksürüğü hiç düzelmemiş şekilde doktor doktor dolaşıyorlar. İçlerinde bronkoskopi yapılmış olanlar bile çıkabiliyor.

KISA SÜRELİ BİR TEDAVİ İLE BU HASTALIKTAN KORUNMAK MÜMKÜN

İstanbul Bronşiti kalıcı bir hastalık mıdır?

İstanbul Bronşiti astım gibi kalıcı bir hastalık değildir. Hastaların çoğu uygun tedavi ile kısa sürede şikâyetlerinden kurtulurlar. İstanbul Bronşiti, bazı kişilerde bir kerelik tedavi ile tamamen geçerken, bazı hastalarda ileriki aylar ya da yıllar içinde belirtiler tekrarlayabilir. Sprey şeklindeki kortizon tedavisinin yeterli süre kullanılmadığı durumda hastalığın tekrarlama ihtimali daha fazladır. İstanbul Bronşiti, astım gibi kalıtsal bir hastalık değildir ve ailesel özelliği de yoktur.

İstanbul Bronşitinin tedavisi nasıldır?

İstanbul Bronşitinin temel tedavisi sprey şeklindeki kortizon ve ağız yoluyla alınan yeni kuşak antihistaminiklerdir. Bu ilaçlar, hastalık belirtileri tamamen geçmiş olsa bile, en az 2-3 ay süreyle kullanılmalıdır.

Hastalık tanısının gecikmiş olduğu bazı hastalara kısa süreli kortizon hapları da vermek gerekebilir. Öksürük kesici şurup ve hapların ise hiç bir yararı yoktur. Uygun tedavinin geçe başlandığı durumlarda, hastalık kronik bir seyir gösterir ve belirtiler çok uzun süre, bazen yıllarca devam edebilir.

ANTİBİYOTİĞİN BİR ETKİSİ YOK

İstanbul Bronşitinde antibiyotikler yararlı mıdır?

İstanbul bronşitinde esas olarak antibiyotiklerin ve özellikle de penisilinin yeri yoktur. Bu hastaların çoğu zaten çok çeşitli ve geniş etkili antibiyotikleri kullanmış, ancak hiç bir yarar görmemiş hastalardır. Bazı hastalarda makrolid grubu antibiyotikler özellikle de erythromycin çok etkili olabilmektedir.