Yutulan sakız sindirim sisteminde 10 yıl kalıyor. Bu da bağırsaklarda ciddi değişikliklere neden olabiliyor. İçeriğine bakıldığında lezzetli ama hazmı zor karışımlardan oluştuğu için bu mümkün. Tıp kitapları da yutulan sakızların birçok probleme neden olduğunu yazıyor.
Pediatrics’de 1998 yılında çıkan bir makale, üç farklı vakayı en kötü örnekler olarak sıralıyor.
İlki, 2 yaşından beri sakız çiğnemeyi çok seven 4,5 yaşındaki bir erkek çocuğu anlatıyor. Ailesi duruma müdahale ettiğinde çocuk, sakız adedini yediye çıkarmıştı. Doktorlar, çocuğun boğazını tıkayan kütleyi elle çıkarmak zorunda kaldılar.
İkinci vaka da, yine 4 yaşında gün içinde çok sık sakız tüketen bir çocukla ilgili. Bir sonraki sakızı çiğneyebilmek için çiğnediklerini yutan çocuğun midesinde farklı sakızlardan çok renkli bir kütle oluştu ve doktorların acil olarak müdahalesi gerekti.
Son vaka ise düzenli sakız çiğneyen 1,5 yaşındaki bir çocuğu anlatıyor. Küçük kız, çiğnediği sakızın içine 4 tane bozuk parayı ekleyince acil olarak hastaneye kaldırıldı.
‘ARABA LASTİĞİ’NDEN SAKIZA
Bunlar, milyonlarca vakadan sadece üçü. Yüzyıllardır, çiğnenen sakızlar yanlışlıkla yutulabiliyor. İncelenen katran birikintileri ise sakızın ilk olarak, milattan önce 7000 yılında Kuzey Avrupa’da özellikle de 6-15 yaş arasında çiğnendiğini gösteriyor.
Eski Yunanlıların nefeslerini tazelemek için ağaçlardan elde ettikleri sakızı baharatlayarak çiğnedikleri biliniyor. İngiliz kolonileri ise Amerika’ya yerleştiklerinde kıtanın yerlilerinden bu geleneği devralıyor.
Sakızın modern haline kavuşması ise bir mühendislik hatası sonucu oluşuyor. 19. yüzyılda ağaçtan elde edilen lateks adlı madde, lastiğe eşdeğer bir madde olarak görülüyor. 1869 yılında Meksika’nın sürgündeki eski başkanı Antonio López de Santa Anna, Thomas Adams’a bu görevi veriyor. Ancak bir sorun oluşur ve proje başarısızlıkla sonuçlanır. Ancak, Adams’ın adı bu madde ile anılır.
Madde, araba lastiklerinde kullanılamasa da dikkat çekici özllikleri vardır. Kuruduğunda su içinde çözülmez ve tam bir plastiktir. Adams, 1871 yılında uzun süre çiğnenebilen ve parafin ile tatlandırılmış lezzetli bir sakız üreterek patentini alır. Wrigley ise sakızı bugünkü ününe kavuşturur.