İşsizlik, parasızlık, gürültü, trafik ve şehit haberleri vatandaşları bunalıma itiyor. Prof. Dr. Çorapcıoğlu “Depresyon vakalarındaki artış giderek tehlikeli bir boyuta yükseliyor” diyor.
Aşk acısı, işsizlik, parasızlık, boşanma, doğum ve ölüm… Yakın zamanda bunlardan en az birini yaşadıysanız dikkat! Depresyonda olabilirsiniz! Çünkü her 3 kişiden birinin depresyonda olduğu ülkemizde, bu saydığımız faktörler depresyonu tetikleyen etkenler arasında başı çekiyor. Hal böyle olunca da Türkiye’de depresyona girmemek mümkün görünmüyor… Depresyon vakalarındaki artış tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Tedavi edilmeyen ağır depresyonlar, intihar eğilimlerini beraberinde getiriyor. Prof. Dr. Aytül Çorapçıoğlu, hastalıkla ilgili merak edilenleri anlattı.
– Depresyonun en önemli belirtileri neler?
– Mutsuzluk, çöküntü hissi, genel bir ilgisizlik ve hayattan zevk almama en önemli belirtilerdir. Bir kişide depresyon var diyebilmek için, bunlardan birinin mutlaka olması gerekir. Bunların yanı sıra, sürekli ağlama isteği, iştahsızlık, ya da kilo alıp vermeler, uykuya dalma güçlüğü, sık uyanma, sabah erken uyanma, ya da tam tersi aşırı uyku, yataktan kalkmak istememe, yorgunluk, bitkinlik, davranışlarda tepkisizlik, yavaşlık ya da yerinde duramama, kendini suçlama, değersizlik hissi, baş ağrısı, sırt ağrısı gibi fiziksel semptomlarda artış, konsantrasyon bozukluğu ve intihar düşünceleri de depresyon belirtileri arasında yer alır. Cinsel istekte azalma da en dikkat çeken özelliklerden biridir.
– Ne gibi olaylar bir kişinin depresyona girmesine yol açar?
– İşsizlik, parasal sorunlar, aşk acısı ve ayrılık, güven eksikliği olan ilişkiler, erkeklerde evlenmeme, kadınlarda evlenme, hastalık, ölüm, göç, travma ve hatta kadınlarda doğum bile depresyona yakalanmayı hızlandıran etkenler arasındadır.
Hastaların sayısı arttı
– Herkes depresyona girebilir mi? Neden girer?
– Depresyon çok yaygın bir hastalık. Dünyada bu oran yüzde 9 ile 20 arasında. Türkiye’de ise her 3 kişiden biri depresyonda diyebiliriz. Hatta Dünya Sağlık Örgütü’nün istatistiklerine göre şu anda dünya üzerinde 120 milyon kişi bu hastalıkla savaşıyor. Ama hastalığa yakalanan insan sayısı giderek artıyor. Yine Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklaması depresyonun 2020 yılından itibaren halkın sağlığını tehdit eden en yaygın hastalıklar arasında ikinci sıraya yükseleceği yönünde.
Depresyona neden olan faktörlerden en az birini yaşayan her insan depresyona girecek diye bir kaide yok. Kimi insan daha sosyal ve dışa dönük yaşar. Bu tür yaşamı olan insanlar kolay kolay depresyona girmezler. Ama bazı insanlar daha asosyal ve içe kapanıktırlar. Onlarda depresyon görülme sıklığı daha fazladır. Yine de bir genelleme yapacak olursak; organik hastalıklar ve yaş dönümleri depresyonu tetikler diyebiliriz. Ergenlik çağı, yaşlılık ve kadınlarda doğum da tetikleyen faktörler arasındadır.
– Peki kadın ve erkeklerde görülme sıklığı nedir?
– Kadınlar depresyona daha yatkındır. Erkeklere oranla, iki kat daha fazla görülür. Yaş olarak da depresyona yakalanma sıklığı kadınlarda 35-45 yaş arasında, erkeklerde ise 55 yaş üstündedir. Yaşlılarda, belirtiler bunama belirtileri ile karıştırılır…
– Yaş gruplarına ve cinsiyete göre belirtilerde farklılık yok mudur?
– Belirtilerde cinsiyet farkından çok, yaş farkı farklılık gösterir. Yaşlı hastalarda en belirgin belirtiler iştah ve kilo kaybıdır. Hafıza kaybı ve gündelik işlerdeki bozulma, yaşlı depresyonunun en belirgin belirtilerindendir. Hatta bu belirtiler, bunama belirtileri ile de karıştırılır. Sonuçlandırılmış her 3 intihardan biri 65 yaş üzerindeki kişilerdedir!
Kurtulmak için günde en az 40 dakika yürüyün
– Depresyon tedavisinde ilaç önermiyor musunuz?
– Hekim kontrolünde ilaç kullanılması gerektiğinin altını çiziyorum. Çünkü her depresyonun şiddeti farklıdır. Kişiye özel tedavi gerektirir. Ama ilacın yanında terapi de çok önemli. Hatta biz depresyona giren hastalarımıza kendilerine bir hobi edinmelerini de tavsiye ediyoruz. Dans etmek, resim yapmak, balık tutmak gibi hobiler, depresyondan kurtulmada çok büyük fayda sağlıyor. Örneğin yürüyüş de çok önemli. Hiçbir şey yapamıyorlarsa yürüsünler. Günde en az 40 dakikalık bir yürüyüş, depresyon tedavisinde çok faydalı olabiliyor.
– Bitter çikolata da içerdiği serotonin nedeniyle ilaç yerine geçebilir mi?
– Serotonin anlamında faydalı olur. Ama bu sefer de alınan kilolar ile, kişiler yeni bir depresyona daha girebilir. Onun yerine doktor kontrolünde antidepresan kullanarak, çeşitli aktivitelere yönelmek, sosyalleşmek çok daha faydalı olur. Depresyon; tedavisi mümkün olan bir hastalıktır sonuçta. O nedenle biz alternatif tıbbın uyguladığı yöntemleri depresyon tedavisinde önermeyiz. Yani ilaç yerine çikolata yemek, ya da çeşitli bitki çayları içmek gibi tavsiyeler, depresyon gibi tedavisi zaten mümkün olan bir hastalıkta hekimlerin önereceği yöntemler değildir.