Prof. Dr. Cengiz Kuday, boyun ve bel fıtığı konusunda yaptığı açıklamada, Türkiye’de son zamanlarda bu şikâyetlerle hastanelere başvuranların sayısının hızla arttığını belirterek, bu artışın ülkede daha önce yetersiz olan fizik tedavi rehabilitasyon hizmetlerinin gelişmesini sağladığını vurguladı.
ÇOK YAYGINLAŞTI
Prof. Dr. Cengiz Kuday, bel ve boyun fıtığında ameliyatın en son çare olduğunu ifade ederek, “Çok yaygın görülen bel ve boyun fıtığı, ağrı, kollarda ve bacakta uyuşma, güç kaybı gibi şikâyetlere neden oluyor. Bel ve boyun fıtığında diğer tedavi metotları denenmeden hemen ameliyat olmaz. Hastanın bilmesi lazımki her bel ve boyun fıtığı, ameliyata aday değildir. İlaç tedavisi, istirahat, fizik tedavi, spora rağmen şikâyetler geçmiyorsa o zaman ameliyat edilmeli. En az üç ay beklenmeli” ifadesini kullandı.
HANGİ YÖNTEMLER?
Bel ve boyun fıtığı ameliyatında pek çok tekniğin uygulandığını vurgulayan Prof. Dr. Cengiz Kuday, şöyle devam etti: “Çok sayıda teknolojik yöntem var. Mikrodiskektomi ise en çok tercih edileni. Bunun dışında bu ameliyatlarda endoskopi ve lazer teknikleri kullanılıyor. Bunların pek çoğumikrodiskektominin üstüne geçmez. Ayrıca her vakada endoskopik ameliyat yapılamaz. Ama hiç yapılmayacak diye bir şey de yok. Endoskopik ameliyatların dezavantajları, daha uzun sürmesi ve fıtığın tekrarlama oranının daha çok olmasıdır. Bu ameliyatlarda likör yırtığı oluyor, sızıntı olabiliyor, ameliyat alanını rahat göremiyorsunuz, komplikasyon oranı biraz daha fazla oluyor. Bu ameliyatlarda lazer kullanım yöntemi ise çoktandır bırakıldı. Fıtığa lazer veriliyor, fıtık küçülüyor, ama lazerin kontrol edilemeyen bir gücü var. Işını vereceğiniz odak noktayı geçip, diğer organları etkileyebiliyor."
AA