Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neşe Dursunoğlu, çocukların bulunduğu evlerde sigara içmenin çok riskli olduğunu belirterek, ”Ailelere sesleniyorum, balkonda dahi olsa sigara içmeyin. Sigara dumanı yürür gelir çocuğun ciğerlerini bulur” dedi.
Dursunoğlu, sigaranın sadece solunumla ilgili bir zararının bulunduğuna ilişkin genel bir yanılgı bulunduğunu, bu bağımlılık türünün cilt kırışıklıklarına, tırnaklarda sararmaya, erken yaşlanmaya, gözde katarakta, dişlerde sararmaya, saç dökülmelerine ve üreme fonksiyonlarında bozulmaya neden olabileceğini ifade etti.
Akciğer kanserinin kanıtlanan en büyük sebebinin sigara olduğunun hatırlatan Dursunoğlu, sigaranın kadınlarda sağlıklı yumurta sayısını azaltarak üreme kapasitesini düşürdüğünü, hamilelerde düşük ve erken doğum riskini artırdığını dile getirdi.
Dursunoğlu, çocukluk astımlarının en büyük sebebinin bebek doğduktan sonra evin içinde sigara içilmesine bağlı olduğunu işaret ederek, ”Ailelere sesleniyorum, balkonda dahi olsa sigara içmeyin. Sigara dumanı yürür, gelir çocuğun ciğerlerini bulur” dedi.
Sigaranın hekim yardımıyla bırakılmasının başarı oranını 60 kat artırdığına dikkat çeken Dursunoğlu, Türkiye’nin birçok hastanesinde sigara bırakma poliklinikleri oluşturulduğuna dikkat çekti.
Doç. Dr. Dursunoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Hastaneye gelen tiryakilerin öncelikle ne oranda bağımlı olduğunu hesaplıyoruz. Daha sonra şimdiye kadar ne gibi hasarlar bıraktığını tespit ediyoruz. Kalp damar ve beyinsel fonksiyonlarını ölçüp nasıl bırakabileceklerine karar veriyoruz. Kişinin bağımlı olduğunu kanıtlarsak ilaçla tedaviye başlıyoruz. Şu anda sigara bağımlılığı, esrar ve eroin gibi uyuşturucu maddelerin bağımlılığı ile eş kabul ediliyor. Kolay bir bağımlılık değil en az 2 ay tedavisi var. En az 1 yıl hiç içmeyen insanı sigarayı bırakmış olarak sayıyoruz.”
Dursunoğlu, sigarayı bırakan insanın ancak 10 yıl sonra kalp ve akciğer fonksiyonlarının hiç içmemiş bir kişi düzeyine ulaşabildiğini de sözlerine ekledi.
haberdar