Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın, ‘Kanserde Aşı Tedavisi’ ile ilgili olarak, "Günümüzde, rutin kullanım için piyasaya verilecek durumda onaylanmış etkin bir kanser aşısı bulunmamaktadır" dedi.
Bilimsel araştırma sonuçlarına göre, bu aşıların ve bağışıklık sistemini hedef alan diğer tedavi yöntemlerinin en etkili olabileceği kanser türünün, habis bir cilt tümörü olan ‘maliyn melanom’ olduğunu gösterdiğini belirten Yalçın, hastaların mevcut kanser tedavilerine devam etmeleri ve hekimlerine danışmadan bir girişimde bulunmamaları gerektiği uyarısında bulundu.
Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan ‘Kanserde Aşı Tedavisi’ ile ilgili haberlere ilişkin hasta ve hasta yakınlarını uyardı.
Dernek olarak, Türkiye’de kanserin tıbbı tedavisinde yetkili ve sorumlu olduklarını belirten Yalçın, bu nedenle hasta ve hasta yakınlarının mağduriyetini önlemek ve kamuoyunu bilgilendirmekle görevli olduklarını ifade etti.
Şuayip Yalçın, ‘kanserde aşı tedavisi’nin yaklaşık 40 yıldır yoğun bir şekilde araştırıldığını dile getirerek, bunların büyük kısmının ‘klinik öncesi deneme’ ve bir kısmının da ‘klinik araştırma’ aşamasında bulunduğunu belirtti. Söz konusu tedavilerde, genellikle hastaya ait kanser hücrelerinin, bu hücrelerin yaptığı kanser proteinlerinin ve hastanın kendi kanında bulunan hücrelerin kullanıldığını anlatan Yalçın, şunları kaydetti:
‘Bu tür aşılarda, hastaların kanındaki dendritik hücreler alınıp, laboratuvar ortamında tümör hücreleri veya tümör hücrelerinin yaptığı ‘tümör antijeni’ adı verilen kanser hücresi proteinleri ile etkin hale getirildikten sonra, hastaya tekrar veriliyor.
Bugüne kadar yayınlanmış olan bilimsel araştırma sonuçları, bu aşıların ve bağışıklık sistemini hedef alan diğer tedavi yöntemlerinin en etkili olabileceği kanser türünün, habis bir cilt tümörü olan ‘maliyn melanom’ olduğunu göstermektedir. Bu hasta grubunda da ‘uzun süreli iyileşme’, hastaların çok az bir oranında (yüzde 5’ten daha az) görülmektedir.
Günümüzde, rutin kullanım için piyasaya verilecek durumda onaylanmış etkin bir kanser aşısı bulunmamaktadır. Melanoma dışındaki kanser türlerinde yapılan aşı ve diğer immünolojik tedavi yöntemleri ile henüz başarılı sayılabilecek güvenilir bir çalışma sonucu bulunmamaktadır.’
"DENEYSEL TEDAVİ İÇİN HASTALARDAN ÜCRET TALEP EDİLMEMELİ"
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Yalçın, dünyanın çeşitli ülkelerinde tıp ahlakı ve bilimsel kurallara uygun olarak çalışan kanser merkezlerinde yürütülen aşı çalışmalarının, henüz klinik araştırma düzeyinde sürdürüldüğünü vurguladı.
İlgili merkezlerde yürüyen çalışmalara, çalışma protokollerine uygunluk kriterlerine göre hasta kabul edildiğini anlatan Yalçın, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki ülkemizde olduğu gibi dünyanın başka bölgelerinde de (gelişmiş ülkeler dahil), tıp ahlakına ve bilimsel kurallara uygun olmayan kanser tedavi uygulamalarına sıklıkla rastlanmaktadır. Tıbbi etiğe ve bilimsel kurallara uygun olmayan tedavi uygulamaları, kamuoyunun ilgisini çeken bir konu olduğu için, ne yazık ki sıklıkla kanser ve kanser aşıları konusunda olmaktadır.
Yazılı ve görsel basında kanser konusunda çıkan her türlü haber, kanser hastalarını ve yakınlarını harekete geçirmektedir. Hastalarımızın ve hasta yakınlarının bu hassasiyetleri de maalesef kimi zaman bu tür tedavi uygulamaları yaptığını iddia eden bazı sözde bilim insanları tarafından istismar edilebilmektedir.
Benzer bir durum olarak, son dönemde bazı mecralarda yer alan ve bir klinikte yapıldığı belirtilen aşı ile ilgili, yayınlanmış güvenilir bir çalışma sonucu bulunmamaktadır. Söz konusu belirtilen kanser aşısı, hastalara bir araştırma protokolü dahilinde uygulanıyorsa, bunun ilgili belirtilmesinde yarar vardır. Ayrıca bu araştırmaların yapılabilmesi için, daha önce bu açıdan yapılmış ön çalışmalar olması ve bu çalışmaların bilim dünyasının kabulüne sunulmak üzere yayınlanmış olması gerekir. Çünkü bir tedaviyi hastada deneysel amaçlı uygulamak için, bu konuyu destekleyici bilim dünyasınca genel kabul gören etkinlik kanıtlarının olması gerekir.
İlave olarak deneysel tedavi için yetkili mercilerden izin alınmış olması ve deneysel tedavi için hastalardan ücret talep edilmemesi gerekir."
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Yalçın, yaptıkları literatür taramasında, ‘ilgili merkezin ve ismi geçen doktorun ikna edici bilimsel yayınlarına rastlanmadığını’ belirterek, "Eğer bir araştırma protokolü dahilinde değil de rutin bir tedavi uygulaması yapıldığı iddiası var ise, bu tarz bir uygulama, bilimsel etiğe uygun değildir" dedi.
Kanser hastalarını ve hasta yakınlarını, onkoloji hastalarının mevcut kanser tedavilerine devam etmeleri gerektiği uyarısında bulunan Yalçın, "Doktorlarına danışmadan bu ve bunun gibi gelecekte de sıklıkla karşılaşacakları bilimsel etkinlik kanıtları olamayan tedavi yöntemlerine itibar etmemeleri gerektiğini belirtiyoruz" diye konuştu.
Zaman