Toygar, kan basıncının kanın atardamar duvarlarına yaptığı basınç olan tansiyonun belirli normal değerlerinin olduğunu, tansiyonun bu değerlerin altına düşmesi veya üstüne çıkmasının zararlı olduğunu anlattı.
Stres, korku, kızgınlık, heyecan, endişe, kaygı ve daha birçok şeyin tansiyonu etkilediğini dile getiren Toygar, uykunun ilk iki saatinde büyük tansiyonun yükseldiğini, kabuslu, korkulu rüyalı uykularda, sık sık uyanma, rahat uyuyamama gibi durumlarda da büyük ve küçük tansiyonun yükseldiğini, derin, kaliteli uykularda ise düştüğünü kaydetti.
Toygar, kırmızı et gibi proteinden zengin diyet ile beslenenlerde, ağır ve yağlı yemek yiyenlerde tansiyonun yükseldiğini, buna karşılık bitkisel gıda tüketenlerde tansiyonun düştüğünü dile getirdi.
Kilo ve sigara tansiyona davetiye çıkarıyor
Sigara ve kilonun tansiyona davetiye çıkardığının altını çizen Prof. Dr. Toygar, şöyle konuştu:
“Sigara içiminden itibaren ilk 10 dakikada tansiyon yükselmeye başlar, sigara içimi bittikten sonra bir süre daha yükselmeye devam eder. Eğer sigara içimi devamlı ise tansiyon sürekli yüksek seyreder.
Kilolu olan kişilerde yaş ve cinsiyete göre fark olmaksızın, küçük ve büyük tansiyon hızla yükselir. En hafif kilo artışı olanlarda bile bu tansiyon yükselmesi çok belirgindir.”
Duruş biçimi de tansiyonu etkiliyor
Normal tansiyon için havadaki en ideal nem oranının yüzde 60 civarı olduğunu, aşırı sıcak havanın büyük tansiyonun yükselmesine neden olduğunu ifade eden Toygar, aşırı soğuk havanın ise küçük tansiyonu yükselttiğine işaret etti.
Yatarken ve otururken ölçülen tansiyon arasında hemen hemen hiç fark olmadığını ancak ayakta ölçümde küçük tansiyonda yatar durumdan farklı olarak hafif bir yükselme görüldüğünü belirten Toygar, şöyle devam etti:
“Yatar pozisyondan, ayakta duruşa geçişte büyük tansiyon değişiklikleri kişiden kişiye farklılık gösterir. Özellikle yaşlılarda ve zayıf, ince, uzun denilen kişilerde hızla ayağa kalkmak tansiyonu hızla düşürür. Hatta bazen bu düşme o kadar fazla olur ki görmede bulanıklık olur. Bu durumda beyin kansızlığı oluşursa bayılma da meydana gelir. Bu olaya “durum tansiyon düşüklüğü” denir. Bu tansiyon düşüklüğü özellikle yaşlılarda son derece tehlikeli olabileceği için, yaşlıların yatar durumdan ayağa kalkarken yavaş hareketlerle kalkmaları gerekir.
Ayrıca soluk almada tansiyon düşer, soluk vermede tansiyon yükselir. Ancak bu değişmeler önemli değişmeler olmayıp, normal değişmelerdir.”
Sağ kolda ölçülen tansiyonun sol koldakine göre biraz daha yüksek olduğuna, buna karşılık sol kolda daha düşük bir tansiyonun ölçüldüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Toygar, bu nedenle tansiyon ölçerken doğru sonuç alabilmek için her iki koldan da ayrı ayrı ölçüm gerektiğini kaydetti.