Doğru, etkin ve ekonomik ilaç kullanma bilincini arttırmayı hedefleyen "Akılcı İlaç Kullanımı ve HIV/AIDS" sempozyumunda tedavi etkinliğini artırmak için yapılması gerekenler masaya yatırıldı.
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen sempozyumda, tüm dünyada ilaçların yaklaşık yüzde 50’sinin uygunsuz şekilde kullanıldığı vurgulandı. Sempozyum katılımcıları, yanlış, gereksiz, etkisiz ve yüksek maliyetli ilaç kullanımının çeşitli boyutlarda sorunlara neden olduğuna dikkat çekti. Gereksiz kullanılan ilaçların hastalarda direnç gelişimlerine neden olduğu, öte yandan da yüksek ilaç harcamalarının sosyal güvenlik kurumlarına ağır bir yük getirdiği kaydedildi.
İlk düzenlemeleri 1985 yılında ele alan Dünya Sağlık Örgütü, akılcı ilaç kullanımını; “kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre ve dozajda, en düşük fiyata ve kolayca sağlayabilmeleri” olarak tanımlıyor.
AMAÇ; KALİTEYİ ARTTIRMAK, MALİYETİ DÜŞÜRMEK
Akılcı ilaç kullanımını önemine değinen Türk Farmakoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Öner Süzer; “Türkiye’de ilaca erişimde sıkıntı yaşanmamaktadır. Ancak ihtiyacın dışında ilaç kullanımı görülmektedir. Gereksiz ilaç kullanımın önüne geçmek, ilaçların yeterli dozlarda kullanılmasını ve bilinçli ilaç tüketimini sağlamak amacıyla yeni yapılanma çalışması yürütmekteyiz” dedi.
Türkiye’de 2010 yılında Akılcı İlaç Kullanımı Kurulunun kurulduğunu ve tüm illerde AİK temsilcilikleri oluşturulduğunu kaydeden İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Hüseyin Yılmaz, “Akılcı İlaç Kullanımı’nın ülkemiz için de son derece önemlidir. Hekimlerin ilacı tanıması ve buna uygun olarak reçete etmesi gerekmektedir. İlaç kullanıcısını da bilgilendirmek, diğer sağlık çalışanlarını ve eczacıları bilinçlendirmek gerekmektedir” dedi ve İstanbul genelinde tüm hastanelerde eğitim toplantıları planlayacaklarını, bu sempozyumla Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı AİK Şube Müdürü Uzm. Dr. Burçak Deniz Dedeoğlu, “Hangi ilacın kullanılacağına karar veren hekim, ilacı uygun şartlarda sağlayan eczacı ve ilacı uygulayan hemşire veya hasta, akılcı ilaç kullanımının sağlanmasında sorumluluk sahibi taraflardır.” dedi ve Sağlık Bakanlığı’nın AİK’na bakışı ve projeleri konusunda bilgi verdi. Tüm Türkiye genelinde hastanelerde AİKK’lerinin kurulup hayata geçirilmesini planladıklarını kaydetti.
ETKİNLİK, GÜVENLİK VE UYGUNLUK
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi AİK Kurulu Başkanı Farmakoloji Uzm. Dr. Filiz Özyiğit, akılcı ilaç kullanımında sağlık hizmeti kalitesini arttığını, hekimin kısa yoldan tedavi ettiğini, hastanın çabuk sağlığına kavuştuğunu ve hükümet açısından da düşük maliyet olduğunu vurguladı.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzm. Dr. Özlem Altuntaş Aydın, geçmişten günümüze HIV enfeksiyonundan bahsederek, dünyada ve Türkiye’de HIV/AIDS epidemiyolojisi ile ilgili verileri sundu. Enfeksiyon Hastalıkları Uzm. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu, HIV enfeksiyonunda AİK ve tedavi uyumunun öneminden söz ederek, toplumda HIV/AIDS konusunda farkındalığın arttırılması gerekliliğine vurgu yaptı.
HIV POZİTİFLER İÇİN DOĞRU VE ETKİN TEDAVİ ÖNEMLİ
Pozitif Yaşam Derneği İletişim Sorumlusu Çiğdem Şimşek, HIV ve AIDS’deki tanımlamalar, hastaların yaşayabilecekleri sosyal sorunlar ile hastalara yapılan ayrımcılık ve damgalama (stigma) konusuna dikkat çekti. Şimşek; “HIV ve AIDS, tedaviye uyumun yüzde 95’in üzerinde olması gereken kronik bir hastalıktır. HIV pozitif kişilerin tedavilerine kesintisiz devam etmeleri önemlidir. ARV (HIV’i baskılayan) tedaviler HIV pozitifler için hayati önem taşımaktadır.” dedi.
HIV ile yaşayan bireylere destek hizmetleri sağlayarak, haklarını savunmak amacıyla faaliyet gösteren Pozitif Yaşam Destek Merkezi Koordinatörü Tekin Tutar da derneği tanıtarak, faaliyetlerini, danışmanlık hizmetlerini, uluslararası destekleyicileri ve akran desteği uygulamalarını anlattı.
Ntvmsnbc