Doğumun mutluluğu sezaryenden vazgeçirdi

Bilimsel Çalışmalar
Sezaryenle doğumların çok olmasının bir gerekçesi de doğum korkusu. Aynı zamanda bir kadın doğum uzmanı olan Dr. Ayşe Duman da, doğum korkusu nedeniyle çocuk sahibi olmak istememiş. Ama doğumunda bulu...
EMOJİLE

Sezaryenle doğumların çok olmasının bir gerekçesi de doğum korkusu. Aynı zamanda bir kadın doğum uzmanı olan Dr. Ayşe Duman da, doğum korkusu nedeniyle çocuk sahibi olmak istememiş. Ama doğumunda bulunduğu annelerle bebeklerin mutlu tablosu onu normal doğumlar yapmaya sevk etmiş. Dr. Duman, bu mutluluğu iki kere yaşamış.

Türkiye, sezaryen ve kürtajı tartışıyor. Sağlık Bakanlığı, yıllardır yaptığı çağrılara, alınan önlemlere rağmen sezaryen sayısını düşüremedi. Özel hastanelerin yanı sıra devlet hastanelerinde bile sezaryen oranları çok yüksek. Bakanlık ya da doktorlar, bugüne kadar kadınlara normal doğumun önemini anlatmada yeterli olamadı. Sistem de sezaryenin öne çıkmasına vesile oldu. Anne adayları normal doğumdan neden korkuyor? Doğum korkusunu ve sezaryeni, iki çocuk annesi aynı zamanda bir kadın doğum uzmanı olan Ayşe Duman anlattı.

Ayşe Duman, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olmasına rağmen ilk çocuğunu sezaryenle dünyaya getirmeyi düşünür. Ancak birçok kadının doğumuna giren Duman, özellikle annelerin doğumun hemen ardından emzirebildiklerini görmesi onu sezaryen fikrinden vazgeçirir. Ömer ve Zeynep adlı iki çocuğu olan Dr. Ayşe Duman yaşadıklarını, "Çocuklarımı sezaryenle dünyaya getirmediğim için çok mutluyum. Çektiğiniz onca acıya rağmen ona kavuşmak, kucağınıza almak ve onu vücudunuzda hazırlanan en leziz gıda olan sütünüzle beslemek, adeta ölümden sonra diriliş." olarak anlatıyor.

Ağrı eşiği oldukça düşük biri olan Ayşe Duman, doğumdan çekindiği için evliliğinin ilk beş yılında çocuk sahibi olmak istemez. "Doğum, benim için ölüm demekti." diyen Duman, çeşitli bahanelerle çocuk sahibi olmayı ertelediğini söylüyor.

Duman, Süleymaniye Doğumevi’nde başladığı ihtisasla birlikte her gün onlarca kadının anne olma heyecanına şahit olur ve içindeki anne olma isteği de harekete geçer. "Kendi çocuğumu kucağıma alma fikri beni ne kadar heyecanlandırsa da normal doğum korkumdan kurtulamadığım için sezaryenle doğum yapmak fikri beni rahatlatıyordu." diyen Duman, duygularını şöyle anlatıyor:

"Özellikle annelerin doğumun hemen ardından emzirebildiklerini gördükten sonra sezaryen fikrinden uzaklaşmaya başladım ve sonunda doktorumla da anlaşarak, tıbbi açıdan bir zorunluluk olmadığı sürece bebeğimi sezaryenle dünyaya getirmekten vazgeçtim. O zamanlar maalesef "doğal doğum" bilinci olmadığı için ağrı serumu takılmasına karar verildi. Böylelikle sancının ne olduğunu da yaşamış ve anlamış oldum. Daha fazla dayanamayacağımı düşündüğüm bir anda oğlumun sesini duydum ve bütün algım değişti. Onu sezaryenle dünyaya getirmediğim için çok mutluydum. Çektiğiniz onca acıya rağmen ona kavuşmak, kucağınıza almak ve onu vücudunuzda hazırlanan en leziz gıda olan sütünüzle beslemek, adeta ölümden sonra diriliş. 18 yıl sonra bile beni heyecanlandıran bir duygu."

İLK ANLAR ÇOK GÜZEL BİR DUYGU

Doğumdan birkaç saat sonra bebeğiyle birlikte evine gittiğini anlatan Duman, sezaryenle gerçekleştirilen doğumda ise bunun mümkün olmadığını söylüyor. Sezaryende, herhangi bir sağlık problemi olmadığında bebeğin eve gönderildiğini ancak annenin mutlaka hastanede 24 saat daha kaldığını söyleyen Ayşe Duman, annenin çocuğun ilk anlarına tanıklık edemediğini belirtiyor. Duman, "Sancılı ancak normal bir doğumun ardından eminim ki tıbbî bir engel yoksa doğuma müdahale edilmemeli. Ancak işler yolunda gitmediği durumlarda anneyi ve bebeği zorlamamak gerekiyor." diyor.

Dr. Ayşe Duman, ilk doğumunun ardından dört yıl sonra bu sefer daha kolay bir doğum yaşar. Duman, ikinci doğumunu şöyle anlatıyor:

"Doğum başlamıştı ancak ben hiç rahatsızlık duymadım. Biraz yorgun hissettiğim için dinlenmek istedim ve bir süre sonra bebeğimin geldiğini söylediğimde de kimseyi inandıramadım. Doğum masasına gitmek için vakit kalmamıştı, dinlenmek için yattığım yerde kızım kollarıma geliverdi ve ağzımdan ilk çıkan cümle ‘Ne kadar kolaymış, ben bir daha doğururum’ oldu."

Ayşe Duman, yaşadığı tecrübelere de dayanarak bebek ve anne için herhangi bir riskin bulunmaması halinde mutlaka normal doğum yapmayı öneriyor. Duman, "Bir hekim ve anne olarak yaşadıklarım sonucunda şunu diyebilirim ki; hamilelik ve doğumla ilgili doğru bilgilerle donanın. Bu konuda kendinizi eğitin. İnanın ki bebeğinizin, mobilyasının şekli ya da kıyafetlerinin rengi umurunda değil, onu sadece sizin davranışlarınız, ona karşı tutumunuz ve her şeyden önemlisi sevginiz ilgilendiriyor." diyor.

Zaman