Kandemir, yaptığı yazılı açıklamada, dünyada ve Türkiye’de en sık ölüm nedenleri arasında kalp damar hastalıklarından sonra ikinci sırada kanserin yer aldığını belirtti.
Türkiye’de her yıl 175 bin hastaya kanser teşhisi konulduğunu ve yüzlerce insanın çeşitli kanser türleri nedeniyle hayatını kaybettiğini aktaran Kandemir, bu rakamlara karşın kanserin yüzde 30-40 oranında önlenebildiğine işaret etti. Prof. Dr. Kandemir, ”kanserden korunmanın 10 altın kuralı”nı şöyle sıraladı:
”1- Sigara içmemek: Kanserden ölümlerin yüzde 30’undan, akciğer kanseri vakalarının yüzde 87’sinden sigara sorumludur. Ayrıca sigara; ağız, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, pankreas, mide, böbrek, idrar kesesi kanserine de yol açmaktadır.
2- Alkol almamak ya da miktarını sınırlamak: Alkol ağız, boğaz, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, kalın bağırsak, pankreas ve meme kanserinin bilinen sebeplerindendir. Özellikle sigara ile beraber alkol almak, kanser riskini oldukça artırmaktadır.
3- Radyasyondan uzak durmak: Güneş ışığına yani ‘ultraviyole B’ ışınlarına uzun süre maruz kalmak, deri kanserine yol açmaktadır. Uzun süre solaryuma girmek de kanser riskini artırmaktadır. Yaz aylarında 11.00-16.00 saatleri arasında doğrudan güneş ışığından uzak kalınmalı ve koruyucu kremler kullanılmalıdır.
4- Enfeksiyonlardan korunmak: Dünyada tüm kanserlerin 1/5’i kronik enfeksiyonlara bağlıdır. ‘Human Papilloma’ virüsü, rahim ağzı kanserine, ‘Hepatit B’ virüsü, karaciğer kanserine neden olmaktadır. Ayrıca AIDS hastalığı olanlarda, birçok kanser daha fazla görülmektedir. Güvenli bir cinsel yaşam ve aşılanmayla bu enfeksiyonlardan ve kanserden korunulabilir.
5- Sağlıklı beslenmek: Kanser riskini artıran gıdalardan uzak durmak, kısa zamanda yüksek ateşte pişirme gibi yöntemlerden kaçınmak önemlidir. Kanserle savaşan besin ögeleri içeren gıdalar tüketilmeli, günde en az 2-2.5 litre su içilmelidir. Sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalıdır. Günde 2-3 gramdan fazla tuz tüketmemek gerekir.
6- Egzersiz yapmak: Her gün düzenli olarak en az 30 dakika egzersiz yapanlarda, meme, kalın bağırsak, rahim ve prostat kanseri daha az görülmektedir.
7- Kilo dengesini korumak: Aşırı kilolar, başta meme kanseri olmak üzere, kalın bağırsak, rahim, yemek borusu, böbrek, pankreas, prostat ve yumurtalık kanseriyle çok yakın ilişkilidir. Kilo vermek ile kanser riski, belirgin olarak azalmaktadır.
8- Kanserin erken belirti ve bulgularını bilmek: Açıklanmayan kilo kaybı, ateş, halsizlik, ağrı, deri değişiklikleri, bağırsak ve idrar alışkanlıklarındaki değişiklikler, beklenmedik ve anormal kanamalar ile akıntılar, iyileşmeyen yaralar, vücutta ele gelen kitleler, şişlikler, yutma güçlükleri, hazımsızlık ve ses kısıklığı kanserin belirtileri olabilir.
9- Kanser riskini bilmek ve kanser tarama programlarına girmek: Kişide herhangi bir şikayet olmasa bile, belli yaşlarda yapılan tarama testleri ile kanser erken evrede saptanabilmektedir.
10- Stresle başa çıkmak: Stres, dolaylı olarak kanseri tetikleyebilmektedir. Egzersiz, meditasyon, danışmanlık ve konuşma tedavileri, grup terapileri, sosyal destek, depresyon ve anksiyete giderici ilaçların kullanımı gibi yaklaşımlar stresle başa çıkmak için önemli yöntemlerdir.”
Ntvmsnbc