En sık görülen baş ağrılarının yüzde 30-40 oranında gerilim tipi ve ardından da her 4-5 kişiden birini etkileyen migren olduğunu belirten Memorial Dicle Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Dr. Recep Toprak, baş ağrısının nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Baş ağrısının genellikle stres, yoğun çalışma temposu ve uykusuzluk gibi nedenlerden kaynaklandığını belirten Dr. Toprak, ancak beyin tümörü, beyin kanaması ve anevrizma gibi yaşamı tehdit eden hastalıkların ilk ve tek belirtisinin de baş ağrısı olabileceğini kaydetti. Toprak, baş ağrısının şiddetinin artmasına hatta kronikleşmesine neden olan önemli bir faktörün de kontrolsüz olarak kullanılan ağrı kesiciler olduğunu söyledi.
“BAŞ AĞRISI ÖNEMLİ BİR HASTALIK BELİRTİSİ OLABİLİR”
Star gazetesinde yer alan habere göre; baş ağrısının önemli bir hastalık belirtisi olabileceğini belirten Memorial Dicle Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Dr. Recep Toprak, duygusal stres, iş yaşamında uzun süreli gerginlik ve strese maruz kalmak, düzensiz beslenmek ve uykusuzluk gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen alışkanlıkların baş ağrısına neden olduğunu belirtti. Dr. Toprak, “Günlük hayatı olumsuz etkileyen bu durum, genellikle ağrıya yol açan davranışların sona ermesi ile ortadan kalkar. Ancak baş ağrısı hafife alınmaması gereken bir hastalık belirtisi de olabilir. Beyin tümörleri, beyin kanamaları ve anevrizmalar gibi kişinin yaşamını tehdit eden önemli hastalıklar, bazen yalnızca baş ağrısı ile kendini gösterebilir” dedi.
“1 DAKİKA İÇİNDE ŞİDDETLENEN BAŞ AĞRISINA DİKKAT EDİLMELİ”
Dr. Recep Toprak, 1 dakika içinde şiddeti artarak devam eden baş ağrısına karşı dikkatli olunması gerektiğini uyarısında bulundu. Dr. Toprak, “Kişi hayatında ilk kez, çok şiddetli ve yaklaşık 1 dakika içinde en yüksek şiddetine ulaşan baş ağrısı tarif ediyorsa subaraknoid kanamadan şüphe edilir. Subaraknoid kanama, beyin damar duvarlarındaki anomaliden kaynaklanan balonlaşma şeklinde tarif edilebilecek anevrizmaların yırtılması nedeniyle oluşur. Baş ağrısı bazı hastalar tarafından ”başımın içinde bir şey patladı” şeklinde de ifade edilir. Şikayeti olmayan hastada ani ve şiddetli baş ağrısı ile birlikte bilinç değişiklikleri, uyku hali, bulantı, kusma, ışık hassasiyeti, epilepsi nöbetleri gözlenebilir. Bu durumdaki hastaların yaklaşık dörtte birinin 24 saat içinde yaşamsal tehlikesi bulunduğu için belirtiler ortaya çıktığı anda hemen hastaneye başvurulmalıdır” diye konuştu.
“BİLİNÇLİ AĞRI KESİCİ KULLANILMALIDIR”
Ağrı kesicilerin bilinçli kullanılması gerektiğini belirten Dr. Recep Toprak, ağrı kesicilerin aşırı kullanımının, ilaçların neden olduğu baş ağrısını ortaya çıkardığını söyledi. Toprak, “Kişi genellikle bir tavsiye ya da kendi iradesi ile güçlü ağrı kesiciler kullanarak ağrı eşiğini düşürmekte, ilaçların dozu ayarlanamadığı için baş ağrısı şiddetlenerek daha da kronik hale gelmektedir. Ağrı kesiciler bazı ağrılarda geçici düzelme ya da ağrı şiddetinde azalma sağlayarak kişinin doktora başvurmasını, dolayısıyla tanı ve tedavisini geciktirmesine de neden olmaktadır. Ağrı kesici kullanımı doktor kontrolünde ve takibinde uygulanması gereken bir tedavidir. Bazı durumlarda özellikle de ciddi hastalıkların neden olduğu baş ağrıları ağrı kesicilere yanıt vermemektedir. Egzersiz, hapşırma veya ıkınma gibi kafa içi basıncının artmasına yol açan davranışlar sonrası baş ağrısı oluşumu, kafa içinde yer kaplayan bir oluşumu düşündürebilir. Beyin tümörleri ve anevrizmalar bu tip baş ağrısına neden olabilir. Aşırı kilolu kadınlarda daha sık gözlenen beyin omurilik sıvısının basıncının artmasının neden olduğu “psodotümör serebri” gibi hastalıklar da baş ağrısı ile kendini gösterebilir. Bu nedenle ileri yaşlarda ortaya çıkan baş ağrıları araştırılmalıdır. Özellikle trafik kazalarında oluşan şiddetli kafa travmalarından sonra kafa kemiklerinde kırıklar, beyin dokusunda ya da beyin zarları arasında kanamalar oluşabilir. Daha az sıklıkta beyin zarları arasında sızıntı şeklindeki kanamalar başlangıçta bulgu vermeyip travmadan günler, hatta aylar sonra baş ağrısı ve denge bozukluğu gibi şikayetlerle ortaya çıkabilir. Menenjit beyni çevreleyen zarların iltihaplanması ile oluşur. Bu hastaların hemen tamamında giderek şiddeti artan baş ağrısı görülür. Baş ağrısı ile birlikte yüksek ateş, halsizlik, uyku hali olması durumunda mutlaka beynin enfeksiyondan etkilendiği akla getirilmelidir. Merkezi sinir sistemi enfeksiyonları da ölümcül olabilen ya da sakatlığa yol açabilen hastalıklardır. Temporal arterit, 50 yaş üstü bireyleri etkileyen tehlikeli bir hastalıktır. Orta veya şiddetli, gittikçe artan baş ağrısına; halsizlik, eklem ağrıları, görmede azalma, çiğnerken yorulma gibi semptomlar eşlik edebilir. Erken tedavi edilmemesi kalıcı görme kaybına ve beyin hasarına yol açabilir” ifadelerini kullandı.