Tuba OLGAÇ’ın röportajı…
Çocuklar oruca nasıl hazırlanmalı? Ramazan’da ebeveynlerin öfkeli davranışları çocukları nasıl etkiliyor? Okul öncesi çocuklar oruç tutmak istediklerinde nasıl yaklaşılmalı?Tüm bu soruları Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu’na sorduk….
Çocukları oruca alıştırmak için ne gibi hazırlıklar yapmalıyız?
İbadetler çocuklar için değil öncelikle bunu bilmemizde fayda var. İbadetler yetişkinler için Allah Kur’an-ı Kerim’de bize bu şekilde öğretti. Akıl baliğ olduktan sonra emir ve yasaklarla muhattaf oluyorlar. Dolayısıyla çocuklarımıza yaklaşırken dini sevdirmek adına, orucu, Ramazanı yada buna benzer diğer görev ve sorumluluk alanlarına girecek durumları onlara sevdirmek isteyeceksek –ki istiyoruz hepimiz inşallah, bunu yapabilmemiz için öncelikle bunların çocuk oyuncağı olmadığını bilmeliyiz. Çocuklarımıza bunları zorluklarla yüklememeliyiz diye düşünüyorum.
Çocuğu oruca alıştırmakta, iftar zamanları çok önemli. Diğer zamanlar herkes aynı zamanda sofraya oturmayabiliyor ama Ramzan’da akşamları hep beraber iftar sorfrasına oturuyoruz. Belli bir zaman beklendiği için, ailetin tüm üyeleri hep beraber masaya oturuyor ve beraber yemek yiyorlar. Bu tür anları güzel bir hale getirmek önemli. Mesela masayı çocuklarımızla beraber güzel ve keyifli bir şekilde kurmak, şimdi hep beraber güzel soframızda orucumuzu açacağız, şeklinde olayı güzel bir şekilde anlatmak çok önemli.
AŞIRI SİNİRE DİKKAT
Bizim ülke insanımızda kötü bir huy var, oruç tutuklarında çok aşırı sinirli olabiliyorlar. Bu özellikle erkeklerde daha fazla gördüğümüz bir tablo. “Sinirim tepemde, zaten açım, sinirim burnumda” gibi konuşmaları yapmamak lazım. Çocukların bu tarz tabloları görmemesi lazım. Babasını oruç tutarken aşırı agresif tavırları içerisinde hatırlayan bir çocuğun, büyüdüğünde bir farz olan orucu severek yapması mümkün olur mu? Tabiki olmaz.
ÖFKE ORUCA MAL EDİLMEMELİ
Dolayısıyla bu işi severek yaptığımızı, orucun bizi olgunlaştırdığını, nefsimizi güçlendirdiğini hissettirecek şekilde orucumuzu tutmalıyız. Yorgun savaşçı havalarında gezmek son derece yanlış. Yapılacak sinirli hareketler oruca mal edilmemeli, “zaten oruçluyum üstüme gelmeyin” tarzı yaklaşımlar son derece yanlış.
Okul öncesi çocuklar oruç tutmak istediklerinde ebeveynle bu duruma nasıl yaklaşmalı?
Bize imrendiklerinde, misalen 6 yaşlarındaki bir çocuğa, çocuğun durumuna göre iftara yarım saat kala yarım saat bir saat kala tekne orucu usülüyle küçük oruçlar tutturabiliriz. “Biz oruç tutuyoruz, şimdi sende bizimle tut bir süre bir şey yeme, su içme, ezan okununca orucumuzu açacağız” şeklinde yaklaşılabilir.
Çocukkların her hangi bir şeyi sevmeleri için gereken şey, o konudaki duygularının iyi oturmasıdır. Mutlu duyguları hissettirirsek zaten bilinçaltlarına güzel yerleşir, aksi halde güzel yerleşmez…
Çocuğa, “sen şimdi çok küçüksün o yüzden tüm gün tutamazsın, ama şimdi gel hızlı hızlı kahvaltı yapalım sen öğlene kadar oruç tut” dersiniz, öğlen veya ikindi de yeniden birşeyler yedirirsiniz ve “şimdi sen akşama kadar oruç tut” dersiniz. Bu şekilde minik minik zamanlara bölerek çocuğa oruç tutturabiliriz.
ÇOCUKLARI AĞLATA AĞLATA UYANDIRMAYIN
Bir de sahurda kalkıp yemek hazılayıp hep beraber yiyoruz, bazı çocuklar bu tip sahnelerden çok hoşlanıyorlar. Arada sırada gece onları da kaldırabiliriz. Sahur kültüründen de istifade etmelerini sağlayabiliriz. Büyüklerle birlikte uyandıklarında inanılmaz mutlu oluyorlar. Ama bazı çocuklar kalkmak istemeyebiliyorlar. O zaman da, sırf şimdiden alışsın diye istemeyen çocuğu ağlata ağlata zoraki uyandırıp masaya oturtmamak lazım. O zaman sevmeyecektir orucu…
ORUÇ MADDİYATA DÖNMEMELİ
Oruç sonrası çocuklara bir ödüllendirme yapılmalı mı, nasıl yapılmalı?
Bir ödül olabilir ama bu oyun ödülü, öpücük ödülü, sevgi ödülü türünden şeyler olmalı. Para vermek olmamalı ödül, maddiyata dönmemeli. Çünkü çocuk bunu zaten manevi ihtiyaçlarını gidermek ve manevi boşluklarını doldurmak için yapacak ilerde de. İbadetlerimiz bizi manevi olarak besler ve bizi sağlam insanlar haline getirir.
Buradaki güzellik bunların karşılığında zaten maddi ödül görmememizdir. Bunların karşılığını zaten ahirette mükafat olarak almayı ümit ederek yapıyoruz. Dolayısıyla bu dünyada bir maddi ödüle çevirmemek iyi olur. Yani oruç tutturup, orucunu bana sat yaklaşımı doğru değil. Sempatik gibi görünüyor ama çocuk bir süre sonra bunu para karşılığı yapmaya başlamış olacak ki zaten günümüz dünyası kapitalist emperyalist sistemler üzerine kurulu. Bu da her şeyi birebir maddiyata bağladı. O açıdan bu doğru bir yöntem değil. Çocukla birlikte resim yapmak, saklambaç oynamak, beraber bir yürüyüş yapmak bir ödül olabilir, kendimizi de dahil ederek bizimle mutlu olabileceği ödüller verelim.
Bu çok yapılan bir yanlış aslında, geçmisten bugüne anne babaların çocuğa “orucunu bana sat, oruç tutun karşılığında sana bunu aldım” tarzı maddi yaklaşımları genç neslin din algısı etkiledi. Herşeyin karşılığını bekler hale geldik.
Günümüz gençliğinin en büyük problemi de bu zaten. “Başımı örtüyorum da ne oluyor, şunu yapıyorum da ne oluyor, bunu yapıyorum da ne oluyor” gibi… Zaten burada bir şey olamaycak ki. Esas mesele bu dünyayı kiralık bir alan olarak kullanmak ve geleceğe yatırım yapmak. Ölümden sonrasına yatırım yapmak. Ama o kadar çok manevi duygularımızı yitiriyoruz ki yaptığımız herşeyin birebir karşılığını bu dünyada bekliyoruz. Herşeyin karşılığını burada alacak olsaydık cennet ve cehenneme ne gerek vardı? Bunların bilincinde olarak yaşayıp, çocuklarımıza bu şekilde yaklaşacağız.
Çocuklarda iç disiplin sağlamada orucun önemi nedir?
Bir ihtiyacı belirli bir zaman kadar tutabilmek çok önemlidir. Bekletmeyi öğretmek, çocuğun beklemeyi öğrenmesi tamamen bir iç disiplin. Dolayısıyla son derece verimli bir faaliyet burada oruç. Ama 7-8 yaşında bir çocuğu sabahtan akşama kadar 15-16 saat süren bir oruca zorlamak zulümdür diye düşünüyorum. Ama bununla birlikte tekne orucu gibi mini oruçlarla çocuğu buna hazırlamakta mümkün, iç disiplinini harekete geçirecek şekilde bir verim sağlanabilir. Bununla beraber iç disiplin için başka şeylerden de istifade etmek lazım. Örneğin odasını toplaması, oyuncaklarını dökmemesi gerektiğini de bilmesi bir iç disiplindir.
3 SAAT YETERLİ
Tekne orucunun süresi ne kadar olmalı?
Ben 3 saati geçmemeli diye düşünüyorum. Yaz sıcağında çocuk koşacak, oynayacak, susayacak 3 saati geçmemesi gerekli. Bunu anneler ayarlar, ortalama çocuğunun ne kadar dayanacağını bilir.