Ramazan’ın son günleri Peygamber Efendimiz’in hadisinde belirttiği gibi cehennemden kurtuluş olarak kabul ediliyor. İslam’da toplumsal mesuliyet olan zekât ve fitre ibadetini de yoksul ve muhtaç kimselere vererek cehennem azabından kurtulmak için bir aracı olarak yerine getiriyoruz.
Yaratılışımıza bir şükür
‘Fıtr’ kelimesi, Fatır Suresinde kullanıldığı anlamıyla ‘yaratmak’ manasına geliyor. Ayrıca oruç tutmanın tersi olarak da ‘yeme-içme‘ anlamı taşıyor. Bu sebeple orucumuzu açtığımız vakit ‘iftar’ olarak ve Ramazan Bayramı’nın diğer adı ‘Fıtr Bayramı’ olarak geçiyor.
Fıtır sadakası (fitre), insanın yaradılışına bir şükür olmak üzere sevap kazanmak maksadıyla veriliyor. Ramazan Bayramı’na yetişen ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mâlî bir ibadet olarak kabul ediliyor. Fıtır sadakası her şahsı ilgilendiren ve ona has kılınmış bir ibadet şekli olarak görülüyor. Bu sebeple bayram günü doğmuş bir çocuk için bile şükür sadakası verilmesi gerekiyor.
Peygamber Efendimiz “Fitreyi kim bayram namazdan önce öderse, bu makbul bir zekât, kim de namazdan sonra öderse, herhangi bir sadaka olur” (Buhârî, Zekât, 70, 71, 77; Müslim, Zekât, 12, 13, 16) diyerek fitrenin bayram namazı öncesinde ödenmesine vurgu yapıyor.
Fitre verilecek kişiler; “Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslam’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir” hadisiyle belirleniyor.
Arınmanın maddi yolu
Fıtır sadakasının temel önemi; oruç ibadetini yapmış Müslümanlarda ortaya çıkması muhtemel kusurları telâfi etmek, sevinç ve bayram gününde fakirleri anmak, onları günlük ihtiyaçlarından kurtarmak oluyor. Fitre yardımlaşma ve kişinin bedenen temizliğinin dışında manevi temizliğine bir adım olarak görülüyor.
Hz. Abdullah b. Abbâs r.a. şöyle diyor:
“Rasûlüllah s.a.v. sadaka-i fıtrı, oruç tutan kimseyi çirkin ve boş sözlerin günahından temizlemek ve fakirlere yiyecek temin etmek için emretti.”
Hz. Cerir r.a. Peygamber Efendimiz’in şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
“Ramazan ayı orucu yer ile gök arasında muallâktadır. O, ancak sadaka-i fıtır ile (Hz. Allah’ın katına) yükseltilir.”
Bayramda yaşadığımız coşku, mü’minin Rabbine kavuştuğu andaki sevincine ve gönül zevkine denk bir sevinç halini alıyor. Fıtır sadakası insanlarla paylaştığımız bu sevinci ifade etme şekli oluyor.-Yenişafak