Annesi Cemile binti Abdullah’tır. Hanzala (r.a.) Uhud vak’ası gecesi evlenmiş, ertesi gün Uhud’da şehîd olmuştur. Abdullah, Peygamber efendimizin (s.a.v.) vefâtında yedi yaşında bulunup, rüyet (görme) ve sohbete nail olmuştur. Bir kaç hadîs-i şerîf bildirmiştir. 63 (m. 682) senesinde Yezîd bin Muâviye’nin askeriyle, Abdullah bin Zübeyr’e bîat eden ehl-i Medine arasında meydana gelen Hara muharebesinde Zilhiccenin bitmesine üç gün kala Perşembe günü’şehîd olmuştur. Önce sekiz oğlunu birer birer muharebeye çıkarıp, hepsi şehîd olduktan sonra, kılıcının kınını kırarak Yezid’in askerlerinin içine dalmış, şehîd oluncaya kadar mücâdele etmiştir!
Abdullah bin Hanzala Peygamberimiz (s.a.v.)’den, Hz. Ömer, Abdullah bin Selâm ve Ka’b-ül-Ahbâr’dan hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Kays bin Sa’d İbni Ibâde Esma binti Zeyd bin El-Hattâb, İbn-i Ebî Müleyke, Abbâs bin Sehl ve bir çok âlim de Abdullah bin Hanzala (r.a.) dan hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir.
Abdullah bin Ebî Süfyân dedi ki: Ben babamı şöyle derken işittim: Abdullah bin Hanzala’yı şehîd edildikten sonra rüyada çok güzel bir şekilde gördüm. Hanzala’ya sordum: “Ey Ebû Abdurrahman sen öldürülmedin mi?” “Evet, fakat öldürülünce Rabbim beni karşıladı ve Cennetine koydu. Ben burada serbest serbest dolaşıyor ve Cennet ni’metlerinden istediğimi yiyorum.” diye cevap verdi. Ben tekrar “Ya senin eshabın arkadaşların? Onlara ne oldu?” diye sordum. Abdullah bin Hanzala, “Onlar benim sancağım etrafındadırlar. Ki sen bunu görüyorsun.” dedi. Ebû Süfyân” “Uykumdan uyandım. Gördüğüm rüyanın Hz. Abdullah bin Hanzala için hayırlı olduğunu anladım” dedi.
İkrime bin Ammâr, Damdan bin Cevs, Abdullah bin Hanzala’dan rivâyetle diyor ki Hz. Ömer bize akşam namazı kıldırdı. Birinci rekâtte hiç bir şey okumadı, ikinci ve üçüncü rekâtte bir fatiha ve bir sûre okudu. Namazı tamamladı. Sonra peşpeşe iki (secde-i sehv) yaptı ve selâm verdi. (Böylece secde-i sehv farzın tehir edilmesinde de yapıldığı açıkça anlaşılmış oldu.)
Süfyân bin Selim’in rivâyetine göre iblis Abdullah bin Hanzala’ya göründü ve “Dinle sana birşey öğreteyim” dedi. İbni Hanzala, “Senden birşey öğrenmeye ihtiyacım yoktur.” diye cevap verdi. Şeytan, “Dinle de istersen alırsın istersen almazsın” dedi ve “Ey Hanzala’nın oğlu Allah’tan başkasından birşey isteme, her istediğini Allahü teâlâdan iste, Kızdığında nasıl bir hâl aldığına bir bak. Sen kızdığın zaman ben sana hakim olurum.” dedi.
Ahmed İbni Hanbel (r.a.) Müsnedinde Abdullah bin Hanzala’dan şu hadîs-i şerîfleri rivâyet etmiştir.
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Bile bile bir dirhem gümüş kıymetinde faiz yemek, otuz zinadan daha çok günahtır.”
Diğer hadîs-i şerîf kitaplarında zikredilenlerinden:
Abdullah bin Hanzala (r.a.), Sa’d bin Ubâde hazretlerinin oğlunun evine arkadaşlarıyla ziyârete gitmişti. Namaz vakti gelince ev sahibine, imâm olmasını teklif ettiler O da misafirlerden birinin imâm olmasını istedi. Hazret-i Abdullah:
Resûlullah (s.a.v.): “Bir kimsenin kendi yatağında yatması, hayvanına binmesi ve evinde imamlık etmesi evladır” buyurdu diye rivâyette bulundu.