Hz. Yakub’un İsrail lakabını alması

Kıssalar
Yakup peygamber tayin edildiği bir dönemde bir gün;  güreş yaptığı biri ile yenişemeyip, güreş yaptığı kişinin topuğunu incitmesi üzerine bu olaya istinaden aldığı İsrail lakabı ile İbranî ...
EMOJİLE

Yakup peygamber tayin edildiği bir dönemde bir gün;  güreş yaptığı biri ile yenişemeyip, güreş yaptığı kişinin topuğunu incitmesi üzerine bu olaya istinaden aldığı İsrail lakabı ile İbranî tarihi İsrailoğulları tarihine dönüşür. Meğer Yakup ile güreşen kişi Yehova(Tanrı) imiş!…

Dolayısıyla Yakup, bu olay sebebiyle “tanrı ile güreşen” veya “Tanrı ile uğraşan” manasına gelen “İsrail” lakabını alır. Tanrıyla güreşmesine dair anlatılan bu muharref kıssadan itibaren Yakup’un adı onur ünvanı olarak “İsrail” (Yisrael) adıyla; O’nun çocukları da “İsrailoğulları” (Bney Yisrael) unvanıyla tarihe geçmiştir.15 “Bir adam gün ağarıncaya kadar onunla güreşti. Yakup’u yenemeyeceğini anlayınca, onun uyluk kemiğinin başına çarptı. Öyle ki, güreşirken Yakup’un uyluk kemiği çıktı. Adam, "Bırak beni, gün ağarıyor" dedi. Yakup, "Beni kutsamadıkça seni bırakmam" diye yanıt verdi. Adam, "Adın ne?" diye sordu. "Yakup." Adam, "Artık sana Yakup değil, İsrail denecek" dedi, "Çünkü Tanrı’yla, insanlarla güreşip yendin." Yakup, "Lütfen adını söyler misin?" diye sordu. Ama adam, "Neden adımı soruyorsun?" dedi. Sonra Yakup’u kutsadı. Yakup, "Tanrı’yla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı" diyerek oraya Peniel adını verdi. Yakup Peniel’den ayrılırken güneş doğdu. Uyluğundan ötürü aksıyordu. Bu nedenle İsrailliler bugün bile uyluk kemiğinin üzerindeki siniri yemezler. Çünkü Yakup’un uyluk kemiğinin başındaki sinire çarpılmıştı.”16

Kur’an-ı Kerim Yakup’un adının İsrail olduğunu şu iki ayeti ile tasdik etmektedir: “Tevrat’ın indirilmesinden önce, İsrail’in (Ya’kub’un) kendisine haram kıldıkları dışında, yiyeceğin her türlüsü İsrailoğullarına helâl idi.” (3/Al-i İmran/93) “…İbrahim ve İsrail (Ya’kub) ‘in soyundan, doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerdendir.”17

İslam tarihçileri ve müfessirler; Arapça olmayan İsrail kelimesine, Tevrat’ta yüklenen manadan başka bir anlamlar yüklemişlerdir. “Yahudi kaynaklarında bu kelimenin anlamı konusunda verilen bilgiler İslâm’ın ulûhîyyet ve peygamberlik inancıyla bağdaşmadığı için Müslüman bilginler bu hususta farklı açıklamalar getirmişlerdir.”18 “İsrâîl kelimesinin anlamı Allah’ın kulu (Abdullah)tır.”19 “İbn Abbas der ki: İbranicede "isra" kul demektir, "il" de Allah demektir. "İsra" kelimesinin Allah’ın seçtiği, "il" kelimesinin ise Allah demek olduğu söylendiği gibi "isra" kelimesinin sağlam yapmak ve bağlamaktan geldiği de söylenmiştir. Buna göre İsrail, Allah tarafından sağlam bir şekilde güçlü olarak yaratılmış gibi bir anlam ifade eder. Bunu el-Mehdevî zikretmektedir. Es-Süheylî der ki: Hz.Ya’kub’a İsrâîl adının verilmesi, onun yüce Allah için hicret ettiği vakit bir gece yürümesinden dolayıdır. Bundan dolayı ona "isrâîl" adı verilmiştir, yani: Yüce Allah’a geceleyin giden ve yürüyen, anlamındadır. Bu son açıklamaya göre ismin bir bölümü ibranice bir bölümü de Arapların söyleyişine uygun olur. Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.”20

Taberî bu hususta şunları kaydetmektedir: “Allah’ın gece yolcusu olduğu için Yakup’a İsrail adı verildi.”21 Tabbara ise İsrail kelimesini; “İsraîl; kul veya safvet yahut da insan, yahut da göçmen manasına gelen (isra) ile, Allah manasına gelen (Îl)den meydana gelme bir isimdir. Bu duruma göre manası; Allah’ın kulu, Allah’ın safveti demek olur.“22 Şeklinde tanımlamaktadır. Süleyman Ateş ise; “İsrail, kelime itibariyle Allah’ın kulu manasına gelir. Hz. Yaup’un ünvanıdır. Onun Allah’ın halis kulu olduğunu belirtir.”23 Demektedir.

Muharref olmayan Tevrat’ta; Allah’ın mücessem hale getirilerek, Yakup ile güreştirilmesinin anlatılamayacağı gerçeğinden hareketle; Tevrat’taki muharref unsurların doğrularını beyan eden Kur’an-ı Kerim, tasdik ettiği ve kullandığı İsrail kelimesinin “Allah’ın kulu/Allah’ın safveti/Allah’ın seçkin kulu/Allah’ın güçlü kıldığı” manasında olan gerçek anlamını kastettiğini kabul etmemiz en doğru tavır olacaktır.

Bilindiği gibi Hz. İbrahim oğlunu kurban ederken onun oğlu Yakup da müjdelenmiştir. “O esnada hanımı ayakta idi ve (bu sözleri duyunca) güldü. Ona da İshak’ı, İshak’ın ardından da Ya’kub’u müjdeledik.”24 Dolayısıyla Yakup’un İsrail lakabı “Allah’ın seçkin kulu” şeklinde mana verilmesi Yakup peygamberin hayat çizgisini en iyi anlamlandıran bir ifade olacağı kanaatindeyiz.