Türk Birliği Enstrümanı Yapıldı

Müzik Türleri
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Aşıklar Birliği Başkanı İhtiyar Seyidov, tambur, saz, çeng aletlerini bir yıl süren çalışma sonucunda bir alette topladığını belirterek, bu müzik aletine ”Türk Dünyası...
EMOJİLE

Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Aşıklar Birliği Başkanı İhtiyar Seyidov, tambur, saz, çeng aletlerini bir yıl süren çalışma sonucunda bir alette topladığını belirterek, bu müzik aletine ”Türk Dünyası Birliği” ismini verdiğini söyledi.

Müzik tutkusunun çocuk yaşlarda başladığını, 8 yaşından itibaren ceviz ağaçlarının dallarını keserek müzik aletleri yaptığını belirtti.
 
Müzik aletlerini 27 yıldır profesyonel olarak yaptığını belirten Seyidov, ”Müzik aletleri artık benim için bir yaşam tarzı. Yıllardır İran’dan, Azerbaycan’dan, Türkiye’den müzik sevdalıları hem kültür dayanışması hem de sazlarını tamir ettirmek için geliyorlar. Getirdikleri tarihi eser niteliği taşıya müzik aletlerini, tarihi dokusunu bozmadan tamir ediyorum” dedi.
 
"Türk Dünyası Birliği" sazı

Yaptığı ve çaldığı müzik aletlerinin Türk kültüründe önemli bir tarihi geçmişi bulunduğunu belirten Seyidov, şunları kaydetti:
 
”Tambur, saz, çeng müzik aletlerini bir yıl süren çalışma sonucunda hepsini bir alette topladım. Bu alete verdiğim isim ise ‘Türk Dünyası Birliği’dir. Tambur Müziğinin en gözde telli ve mızraplı çalgılarından biridir. Tarihi çok eskilere dayanan ‘Tambur’ müzik aleti Osmanlı döneminin en gözde müzik aletlerindendir. Tambur’un gövdesi, ahşap dilimlerinin yan yana yapıştırılmasıyla elde edilen bir yarım küre biçiminde olup, çapı 35 santimetre kadardır. Çeng müzik aletinin ise yaklaşık 2 bin 500 yıllık bir tarihi vardır. Asya kökenli, diz üstüne dik olarak tutularak iki elle çalınan bir enstrümandır. Arpın atası sayılır. Eskiden Mevlevi musikisinde ve klasik musikide kullanılırdı. Saz müzik aleti de 14. yüzyıla kadar ‘Kopuz’ ismiyle, 17. yüzyıla kadar ise ”Çoğur” ismini almış ve son olarak da 17. yüzyıldan günümüze ‘Saz’ ismiyle gelmiştir. Saz genellikle ozanlar, halk müziğinde kullanılır.”
 
”Hep hayalimdi bir müzik simgesi icat etmek”

Üç müzik aletini birleştirerek Türk Dünyası ülkelerinin simgesi olacak bir müzik aleti icat etme düşüncesiyle çalışmalara başladığını belirten Seyidov, ”Bu tarihi çalgı aletlerini 1998 yılında birleştirmeye karar verdim. Bu işle uğraşan arkadaşlarım bunu yapmanın çok zor olduğunu ve sabırlı olmam gerektiğini söylediler. Benim en büyük hayalimdi, Türk dünyasına hitap edecek bir müzik simgesi icat etmek” dedi.
 
Seyidov, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Bu dünyadan göç ettikten sonra arkamda böyle bir eser bırakmak çocukluktan gelen bir hayaldi. 1998 yılında başladığım çalışmalara 1999 yılında bitirdim. Bu müzik aletinin bana göre en büyük özelliği bir sembolik alet olmasıdır. Üç müzik aletinden çıkan sesleri tek alette birleştirdim. Bu aletti yaparken ceviz ağacı, erik ağacı, armut ağaçlarını kullandım. 8 parçadan ibaret bu parçaları hepsini birleştirdim. Yapılma şekli ise oyma üslubuyla yapılmıştır. Ağırlığı çok hafif olup tellerinin sayısı 30’dan fazladır.”
 
Yeni yaptığı bu müzik aletini dünyanın bir çok ülkesinden gelip almak istediğini belirten Seyidov, ”İran’dan, Afganistan’dan, Türkiye’den, Japonya’dan hatırı sayılır paralar teklif ettiler ama ben bu müzik aletini vermedim. Ben bu aleti başka bir ülkeye vermeyeceğim. Sadece Nahçıvan’da bulunduracağım ve bu aleti bir milli değer olarak Nahçıvan’da da kalacak” diye konuştu.

Zaman