“Yaşasın faşizm”

Yazarlar
Abdurrahman Dilipak Yeniakit gazetesindeki yazısında Avrupa’dan art arda toplantı yasaklarının gelmesini, “Avrupa Demokrasisinin harakiri yapması” ve  “faşizmin hortl...
EMOJİLE

Abdurrahman Dilipak Yeniakit gazetesindeki yazısında Avrupa’dan art arda toplantı yasaklarının gelmesini, “Avrupa Demokrasisinin harakiri yapması” ve  “faşizmin hortlaması” olarak değerlendiriyor. Dilipak bu durumun Erdoğan’ın işine yarayacağnı söylüyor…

Almanya’dan sonra Hollanda da Türk siyaset adamlarının referandum yapması için “izin” vermedi..

Harika! Kutsal(!) “Avrupa Demokrasisi” harakiri yapıyor.. Teşekkürker Merkel, teşekkürler Wilders!

ABD, Rusya, İsrail, İngiltere, Almanya, Wilders, Le Pen hepsi Erdoğan’a çalışıyor.. Teşekkürler Putin.. Esed ve ABD ile birlikte Türkiye’ye karşı Menbiç önünde kol kola girdiniz ve terör örgütü PYD’yi korumak için baraj oluşturuyorsunuz.. Harikasınız.

Kılıçdaroğlu bile oynanan oyunun farkına vardı, ama siz anlayamadınız. Kılıçdaroğlu bakanlarımızın Almanya’da konuşmalarının engellenmesine sert tepki verdi. O da bu işin Erdoğan ve AK Parti’nin işine yarayacağını biliyor.. Adam Taksim Camii’ne bile karşı çıkmadı, orduda başörtüsünü bile diline dolamadı.. Bunun halk nezdindeki karşılığının farkında..

Batıda faşizm yeniden hortladı.. AB ve ABD’de kapitalizm sonrası yeni düzen faşizm.. Her şey aslına rücu eder derler ya, maskeleri düşünce beyaz adam 500 yıl öncesine geri döndü..

İlginç değil mi, komünizm çökünce de faşizm hortlamıştı. Bosna’da bunu bütün çıplaklığı ile gördük.. 2. Dünya savaşı sonrası Hitler rejimi çökünce Siyonizm faşizmin küllerinden yeniden hayat buldu. Şimdi de sıra kapitalizmde. Kapitalizm sonrası batının yeni rejimi faşizm olacak..

Bakın bu İslamifobia, bu yabancı düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı sonuçta faşizmin değirmenine su taşıyor. Bu değirmende öğütülen ise batı değerleridir. Hani şu makyaj malzemesi olarak kullandıkları cici demokrasileri, insan hakları filan var ya, onlar!

Göreceksiniz, ABD, Rusya, AB, NATO çevreleri, Almanya, Hollanda, Fransa hepsi gönüllü olarak, elbirliği ile referandumda Evet için ve Avrupa’da faşizmin yükselişi için çalışıyorlar.

CHP, PKK, FETÖ boşuna çırpınıyor.. Halk onların dediğinin aksini yapacak..

TL-dolar arasındaki kur dalgalanmasının suçlusu bu çevreler. Halk da artık oynanan bu kirli oyunun farkına vardı.. Hayır’ın piyasaları daha kötüye götürmesinden endişelenen esnaf, gelecek günlerin geçen günleri aratmaması için Evet demeye hazırlanıyor..

Belirsizlik her zaman geniş kitleler için ürkütücüdür..

CHP, PKK, FETÖ tarihin akış yönüne karşı kürek çekmeye çalışıyor ama nafile..

Aslında onlar kendi felaketleri için gönüllü lejyonerlik yaptıklarının farkında bile değiller. Batılıların dediği olursa, sizin Alevi-Sünni, Kürt-Türk, sağ-sol, laik-ateist olduğunuza da bakmayacaklar.. Adınıza, geldiğiniz yere bakacaklar. Zaman ve coğrafya kaderimizdir. Kaderine karşı yürümeye kalkışanlar, Allah’ın iradesine karşı durmaya çalışıyorlar demektir.

Bakın, bugünkü durum, dünya mazlumlarının da dikkatini çekecek, Batı’daki akl ve erdem sahibi insanların da..

1950 sonrası, kimi DP’lilerin çocukları solcu olmuşlardı. Bugün de kimi solcuların aileleri, çocukları İslamlaşıyorlar, ama farkında değiller. Bu arada kimi İslamcılar, eş ve çocukları da başka vadilere savruluyorlar.. “Hercümerç olmuş edvar“ı yaşıyoruz sanki..

Bizi muhalefet olgunlaştırdı, ama iktidarda zorlanıyoruz.. Güç, iktidar, servetle tanışmış olmak bizi zorluyor.. Bize karşı olanlar ise çileden, akıllarından büyük öfkeleri var.. Kaybetmeyi kabullenemiyorlar.. “Nerede yanlış yaptık” diye sormuyorlar.. Onun için de çözüm üretemiyorlar. Çünki kendilerini değiştirmek istemiyorlar.. Kılıçdaroğlu Taksim Camii’ne karşı çıkmıyorsa, Ordudaki başörtüsüne ses çıkarmıyorsa, bunu sadece konjonktürel bir taktik olarak yapıyorlar. Yani kuzu postuna bürünen kurt gibi davranıyorlar..

Batının ayak izlerinden yürüyen liberaller, İslamcılar, milliyetçiler, solcular, demokratlar, hepsi faşistleşiyor.. Gülencilerden darbeci kadrolar yetiştiren Şeytani bir transformasyon komplosu ile karşı karşıyayız.. Bu akıl, “Türkiye Türklerindir” serlevhası ile yayın yapan Made in USA, Made in UK, Made in Germany, Made in İtaly, Made in İsrael aklıdır.. Bu “Topyekûn Savaş” manşeti atan “Amiral Gemisi”nin karargah aklıdır..

Neyse, yine de Almanya’ya teşekkür edelim, Adalet Bakanı, Ekonomi Bakanı, Dışişleri Bakanı orada konuşmuş olsaydı bu kadar etkili olmayacaktı.. Batılı “dostlarımız”ın öfkeleri akıllarından büyük olduğu için bunu anlayamadılar.. Sonunda maksat hasıl oldu.. Hatta batılı fikir haysiyetine sahip insanların boyunları önlerine eğildi.. Her anlamda Türkiye kazandı.. Kaybeden Hayır’cılar oldu. Kaybeden PKK ve FETÖ oldu. Kaybeden AB ve ABD oldu..Hepsi birden suçüstü oldular.. Türkiye’de, Suriye ve Irak’ta oynanan kirli oyunun aktörleri, işbirlikçileri ve figüranları, tetikçileri belli oldu. “Dinci”si dindar değilmiş. Solcu’su “solcu”, Marksist’i “Marksist” değilmiş.. Liberal’i “liberal” değilmiş. Her şey bir illüzyonmuş. Siyaset sahnesini maskeli baloya döndürmüşler, melek maskeli Şeytanlar doldurmuş meğer her yanı..

Almanya ve Hollada’nın güya demokrat yöneticileri …

yazının devamını okumak için…