Çocukken soluk soluğa okuduğumuz macera, dedektiflik, bilim kurgu kitaplarını hala hatırlıyorum. Hemen hemen hepsi çeviri kitaplardı. Zaman içinde çocuk yayıncılığına duyulan ilgi, verilen önem arttı. Yazılan kitaplar çeşitlendi. Yazar Esra Avgören bu alanlarda kalem oynatan, çocukların hayal dünyasına seslenen genç bir yazar. Damla yayınlarından Gizli Dedektiflik Bürosu serisi, İstanbul Rüya Muhafızları serisi gibi kitapları yayınlanan Avgören yazı macerasını Yeni Şafak gazetesine anlattı.
Yazmaya nasıl başladınız? Ne etkili oldu?
Sekizinci sınıftaydım herhalde ilk öykümü yazdığımda. Polisiye bir öyküydü. Daha sonra üniversitedeyken ‘Masaüstü yayıncılık’, ‘Çocuk ve gençlik edebiyatı’ gibi dersler görmeye başladım. O zamanlar şimdiki kadar yazar ve eser yoktu. ‘Çocuk ve Gençlik Edebiyatı’ çok boş bir alan bu alanda çalışmalıyım düşüncesiyle tekrar yazmaya başladım.
KEYİFLİ BİR ALAN
Bilim kurgu ve fantastik öyküler çocuklara hitap eden bir alan mı?
Söylediklerinize aynen katılıyorum çocukların hayal dünyaları çok geniş ve bu tür eserleri okumaktan keyif alıyorlar. Dahası kendilerini bir kimlik olarak kabul eden eserleri okumaktan mutlu oluyorlar. Bu arada şöyle bir ayrım da yapmalıyız. Nasıl ki yetişkinler bir yazar takip eder ya da bir tür takip ederler, çocuklara da bu seçim hakkı tanınmalıdır. Yani bilim-kurgu okumaktan lezzet alamayan bir çocuğa bilim-kurgu okutmak için diretmeler olmamalı. Ya da tam tersi. Onların kendine münhasır ayrı bir dünyaları var. Bu dünyanın kapısının kilidi de oyun. Oyun oynayamadıkları ya da şöyle söyleyeyim, oyuna çeviremedikleri işleri kabullenmeleri çok zor. Elbette bunun farkında değiller. Fantastik kitaplar onları hayal güçleriyle oynayabilecekleri bir oyuna davet eder.
Bilim kurgu yazabilmek için bu alanındaki yenilikleri takip ediyor musunuz? Bilim ve teknoloji çok gelişti ama benim asıl lezzet aldığım konu ne kadar daha gelişebileceği. Bu yüzden sürekli okur ve takip ederim. Biz evimizde otururken dünyanın bir köşesinde uygarlık tarihinin aktığı nehire yön verebilecek yeni setler inşa ediliyor. Aslında bir derdim de bu; bir dönem bilimin dünya üzerindeki bekçisi ve yönlendiricisiyken, şimdilerde bağımlı teknoloji satın alır olduk. Hayallerimden birisi de yeniden bilime yön veren toplum olabilmek. Geleceğin bilim adamlarının kitaplarımı okuduklarını varsayarak mutlu oluyorum.
Cinayet, şiddet konusu işlemem
Dedektiflik öykülerini yazarken kırmızı çizgileriniz neler?
Yaş gurubuna bağlı olarak kırmızı çizgilerin yerleri değişiyor. Mesela yetişkinler için yazdığım romanımda bir cinayet var fakat çocuklar için yazıyorsam cinayet, şiddet, yüksek korku öğelerini kurgu içerisine almam.
Röportajın devamını okumak için TIKLAYINIZ